Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Z.Y.

Z.Y.
@lezzetlikitaptariflerim
" Tıpkı hastalıklar gibi düşünce ve duyguların da bir kuluçka dönemi var. Ve kuluçka döneminde bu duygu ve düşüncelere göre hareket edip davransak bile aslında bu düşünce ve duyguların varlığından haberdar olmuyoruz. Ve bu duygu ve düşünceleri bilinçaltımızdan gün yüzüne çıkaracak bir olayla karşılaşmazsak, asla duygularımızın etkisi altında kalmadığımızı iddia etsek bile hayatımızın geri kalanı boyunca onlar tarafından yönetiliyoruz. Duygu ve düşüncelerimize ters düşse de çeşitli davranışlarda haklı olduğumuzu ispatlamaya çalışıyoruz ama dışarıdan bir göz bu çelişkiyi kolayca fark edebiliyor. Bazen bu çelişkileri kendimiz fark edince çok şaşırıyoruz. Bazen ise hiç farkına varmadığımız için muazzam acılar çekiyoruz. "
Sayfa 34 - JaguarKitabı okuyor
Reklam
"Bir öğrencinin imtihanı geçmek için pek çok kitap hacmindeki dersleri ezberlemesi, bir öğretmenin her sene aynen tekrarlanan bilimsel bir konuda kuvvetli hafızasına başvurması, bir doktorun mesleğini günlük olarak icra ederken gerekli teşhis ve tedaviye dair hafızasında tuttuğu bilgileri farklı farklı şekillerde uygulaması hakiki çalışmadan, çabadan sayılamaz. Hakiki çabanın maksadı, dışarıdan öğrendiklerimizi neredeyse aynen uygulamaktan daha önemlidir. İnsan yalnız öğrendiği ile yetinmemeli, bizzat akli melekeleri ile tefekkür edebilmelidir ki hakikaten bir çaba göstermiş sayılsın."
Biz dedemle bakışlarımızla anlaşıyoruz. Konuşmadan. O gözleriyle " Anladın mı?" diye sordu. Ben gözlerimle "Anladım!" dedim. Yeniden eğilip aşağıdaki muhteşem görüntüye baktım. Kayayı delip fışkırmış muhteşem ardıç!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Demiryolunun bittiği taraftan birkaç serçe geldi ve çocukların oluşturduğu çemberin hemen yakınına kondu. Ama hiçbiri kuşlara ekmek kırıntısı bile vermedi. İnsancıl olmamak her biri için onur duyulacak bir özellikti."
"Çocuk savaşta da çocuktur. Erkenden büyür, olgunlaşır belki, ana çocuktur. Kurşunların öldürme özelliğine değil renklerine takılır gözü. Bombaların ne olduğunu öğrenmek zorunda bırakıldığı halde, oyun diye sonradan parçalarını toplar Aç, susuz kalır, ama askerin yırtık çorabına güler. Unutur, savaş olmadan bir hayat nasıldır unutur ve muzu soymadan yemeye çalışır..."
Reklam
Her şehrin bir sahibi vardır ve o sahipleri toprağın üzerinde yaşayanlar değil toprağın altında yaşayanlardır. Zira ölüm ölmeyi yok olmak, yitmek, kaybolmak zannedenleri öldürür.
" Peki ben? Yanıp kül mü olacağım sönüp kul mu olacağım?" dedi ve uykuya daldı . Lakin sönmek için de evvela yanmak gerekmez miydi ?
"'İlim karası' diyorlardı buna. İnsan ne kadar çok bilir ne kadar çok öğrenirse o denli gözü hakikate kararıyor ve kendi bildiklerinden gayri doğru yoktur sanıyordu. "
Yusuf doğmuştu o gece. Doğan ay mı, güneş mi? Baştan aşağı bir nur ve onun eşi benzeri yoktur. Yüzü ayna gibi saf ve temiz, saçları sümbül, kaşları mihrap, nergis gözleri şehla ve elâ, ağzı gonca, çene çukuru zindandır...
Sayfa 57 - AzkitapKitabı okudu
O an! Gökyüzünde bulutlar, odada bir aydınlık Rahil' in sağ yanında. Cebrail' in kucağında Yusuf, Yusuf ki şehadet parmağı havada, Patlatıyor yıldırımlar gökyüzünü, kırılıyor putlar İştar Tapınağı' nda, Sönüyor ateşler, ıslanıyor toprak, dereler yol bulmuş Fırat' ın sınırında,
Sayfa 55 - AzkitapKitabı okudu
Reklam
Koskoca saray, ihtişamına sadakat beslercesine kalabalıktı! Her kıpırtı için bir köle, her adım için bir hizmetçi vardı. Bu hengâmenin, bu kalabalığın içinde yalnızlığın rahlesinde sükûtunu emziriyordu sanki Züleyha.
Sayfa 80 - AzkitapKitabı okudu
"Ben kölelikten yalnızca kendi gördüğüm kadarıyla söz edebilirim; ondan sadece benliğimin bildiği ve deneyimlediği kadarıyla bahsedebilirim."
İkimiz de korkunç sırıtışına baktık ve merak etmeden duramadım. Eğer mekanik hayvan, Vi buraya ilk geldiğinde onun için farklı bir kitap seçseydi, başımıza gelen her şeyi farklı bir şekilde mi yaşardık? Sanırım bunu bilmenin hiçbir yolu yok.
Öyleyse yaşayacaksın , dedi ses. Yumurtayı elinde tuttuğun sürece. Ama eğer kaybedersen, dileğin lanetin olacak.
"Bu babanı son görüşümdü, Violet" dedi Jenny. "Ertesi sabah, Büyük Nautilus Oteli' bin bir odasında bir bebeğin-yani senin- yalnız başına bulunduğunu , annenle babanın da kaybolduğunu duydum . Denize kadar giden izler vardı, bir de iki çift ayakkabı bulunmuştu . Ayrıca balıkçılardan biri kayıp bir tekne bildirmişti. Annenle babana ne olduğunu bugün bile kimse bilmiyor. "
Sayfa 147 - Genç TimaşKitabı okudu
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.