Çocuklarımızın birbirlerine karşı incitici sözler kullanmasına engel olmayı, etrafımızdaki insanların bizlere veya birbirlerine sözel ve fiili şiddet uygulamalarına müsaade etmemeyi ve bunlara bilinçli bir şekilde karşı koymayı görev bilmeliyiz. Merhamet tohumları ekmeliyiz ki merhamet ekini biçelim. Şefkati çoğaltmalıyız ki şiddeti yok edelim. Yaşadığımız zaman diliminde çocuklarımıza yapabileceğimiz iyiliklerden birisi de, onları televizyon veya bilgisayarın değil gerçek hayatın sesiyle buluşturmaktır. Onlarla gezebilir, insanları, sokakları ve hayatı tanıyabilirsiniz. Biraz tuhaf görünmek pahasına da olsa bunu öneriyorum, onlarla akıl hastanelerini, huzurevlerini, yetiştirme yurtlarını, mülksüzlerin yaşadığı sokakları, camileri, havraları ve kiliseleri gezin. Çarşıları, pazarları, aktarları dolaşın. Gerçek hayatın nasıl bir şey olduğunu ve ıstırabın gerçek bir insana değdiğinde ne yapabileceğini onlara gösterin. Gerçek hayatın nerelerde soluk alıp verdiğini, insanların nelere gülüp nelere üzüldüğünü, gerçek hayatın seslerinin neye benzediğini onlara öğretin.