Uğur Muhammed

Uğur Muhammed

Uğur Muhammed

, bir kitap okudu
168 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
Müslümanca Düşünme Üzerine DenemelerRasim Özdenören
9/10 · 8,7bin okunma
Reklam
"Bir lokma, bir hırka" telakkisi aslında, insanın zengin olmak için çalışmasına engel değil. Onun engel olduğu şey, dünya metaına, mala, eşyaya insanın köle kılınmasıdır. Dünyaya, mala, eşyaya köle olmayan; dünyayı, eşyayı, malı kendisine köle kılmanın yoluna girmiş olur: bu durumunu Allah'a kul olma bilinciyle pekiştirebiliyorsa elbet.
Günümüzde insanın bağlanmak zorunda bırakıldığı putların sayısı putperest devirlerdeki putlardan daha az değildir. Bir putpereste, taptığı taşın ona zarar ya da fayda getirmeyeceğine onu inandırabilmek belki daha kolaydı. Fakat günümüzün putperestliğinde, insanı nefsinin derin liklerinden yakalayan öyle putlar oluşmuştur ki, insanı o putlara inanmaktan alıkoymak nefse güç gelebilir. İnsanların önüne "bilim" diye bir put konulmuşsa, bu "büyük put"un tezkiye ettiği diğer putlar birbiri arkasından zincirleme sökün eder. İktisadi refah putlaştırılmıştır. Konfor putlaştırılmıştır. Bütün bunlar ve benzerleri günlük hayatımızın en küçük ayrıntılarına kadar nüfuz sahibi kılınmıştır. Bütün bu putlar, neticede, Allah'ın yasak ettiği fiil ve amelleri meşru kılma yolunda kullanılır olmuştur. İktisadi refahı put haline getirdikten sonra, bu putun tezkiyesi ile insanları örneğin aile planlaması adı altında çocuk öldürmeye inandırmak kolaydır. Seks put haline getirilince fuhşu meşrulaştırmak ve yaygınlaştırmak kolaydır. Birtakım "bilimsel akım'ları (izm'leri) put haline getirdikten sonra, insanları bu put için cinayete itelemek kolaydır. Bütün bu putları hayatımızın dışına atmak, şimdiki zihni şartlandırmalardan kafamızı boşandırmakla mümkün kılınabilir. Bu işin ilk adımı, Müslüman olarak çağdaş putlarla uzlaşmayı reddetmekle başlar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Müslüman, Allah'ın emirlerini hayata geçirmek için çalışırken, onun birey olarak nihai hedefi gerçekte nedir? Muzaffer olduğunu görmek mi? O, bu mücadelesinde zafer kazanmak için mi gayret gösteriyor? Mücadelenin getireceği sonuç, tartışma alanının dışında bırakılmalıdır. Ancak "Gereği gibi mücadele verdim mi, vermedim mi" sorusu ön almalı. Bu sorunun cevabı da, ulaşılan sonuca bakarak alınmaz. Yani zafere ulaşmışsam, iyi mücadele verdiğim, yenilgiye uğramışsam kötü ve eksik mücadele verdiğim için bu akıbetle karşılaştığım sonucuna varılmaz. Kuşkusuz, sonucun zafer olması dilenir, fakat amaç zafer değildir. Amaç, Allah'ın rızasını kazanmaktır. Onun rızası kazanılabilmişse, yenilgi bile galip hükmünde sayılır.
Müslüman, bir kere, daha baştan kula kul olmayı reddettiği için bir Müslüman emir kulu olduğunu söylediğinde o sadece Allahın hükmüne karşı kul olduğunu ve sadece onun hükmüne boyun eğeceğini anlatmak ister. Yani bu söz, kulun Allah karşısındaki aczinin ifadesi anlamını taşır. Bir Müslüman için Allah'ın hükmünü tartışma konusu yapmak aklından geçmez. Bir hükmün eğri mi, doğru mu diye tartışılması, bu tartışmaya katılanın şüpheleriyle ilgili olabilir. Müslüman, tanımı gereği, imanından şüphe etmez. O kadar ki, İmam-ı Rabbanî Müslümanın imanının geleceği hakkında bile şüphe etmemesi gerektiğini bildiriyor. "Bir Müslüman imanından kesinlikle emin olacak, inşallah müminim demeyecek, elhamdulillah müminim diyecek” diyor (Mektubat).
Reklam
Reklam
158 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.