Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

beri

beri
@linlita
2 okur puanı
Ocak 2023 tarihinde katıldı
sapkın arzuları olan insanlarda sıklıkla görülen bir şeydir; fiziksel olarak mazoşist, duygusal ve zihinsel olarak bunun tam tersi olan insanlar vardır.
Reklam
beri
@linlita·Bir kitap okudu
128 syf.
·
Puan vermedi
Şeytanın Çırağı
Şeytanın ÇırağıShiro Hamao
7.7/10 · 6,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
ölüm ve nefes
her şeyin tamam olması ve kendimi daha az yalnız hissedebilmem için, idam günümde çok seyirci bulunmasından ve bunların beni hınç dolu haykırışlarla karşılamalarından başka isteyecek bir şeyim kalmamıştı.
kolayca kırılabilecek bir cam fanus içinde, mevcut olmayan pazularını şişirerek, kabadayılık taslayan ufak bir yaratık.
Reklam
o gece youqing’e o şişman adamın kim olduğunu sordum. “beden eğitimi öğretmenim,” dedi. “babanmış gibi davranıyor sana,” dedim. youqing şişman adamın ona aldığı şekerleri yatağının üzerine yaydı. önce onları üçe böldü, bir süre baktıktan sonra iki parçadan birer tane aldı ve kendine en yakın parçaya ekledi. bir parçayı fengxia’ya diğerini de jiazhen’a vereceğini biliyordum. bana vermeyecekti.
suçiçeği*
tartışma sırasında bir an bile unutamadığım, hiç aklımdan çıkmayan şey ise lara'ya duyduğum yürek paralayıcı aşktı. onu öylesine seviyordum ki, bu aşktan içim sızlıyordu. o sırada gerçekten de sızlıyordu yüreğim. sanki ne kadar ciddi ve ağır olursa olsun konuştuğumuz her şey önemsizdi; onun yüzüne bakmak ve sesini duymak için yaşadığımı hissediyordum. güzel miydi? evet, güzel olmasına güzeldi ama bu o kadar önemsiz bir ayrıntıydı ki benim için. başına bir şey gelse, yüzü değişse, hatta çirkinleşse bile ona olan duygularım değişmezdi. güzellikten çok daha farklı bir şeydi beni ona vurgun kılan. anlatılmaz dile söze gelmez bir şey; bir hava bir tavır, sesindeki ince bir kırılma, dudaklarının kıyısındaki hafif bir gölgelenme, gülerken çenesinde oluşan küçük çukur*… bunların hepsi, hepsi çok güzel şeylerdi. daha da önemlisi, adeta ruh ikiziydik. ömür boyu içinden çıkılmayan, her anın lezzetiyle dolup taşan bir sığınaktı, birbirimizde bulduğumuz.
çiçek*
yorulmuştu. oturdu. ben de yanına çöktüm. kısa bir sessizlikten sonra konuştu: “yıldızlar, gözden ırak bir çiçek yüzünden güzeldirler.” “doğru,” dedim ve başka söz etmeden ay ışığı altında uzanan kum tepelerine baktım. “çok güzel,” dedi küçük prens.
sana nasıl bulsam, nasıl bilsem nasıl etsem, nasıl yapsam da meydanlarda bağırsam sokak başlarında sazımı çalsam anlatsam şu kiraz mevsiminin para kazanmak mevsimi değil sevişme vakti olduğunu
benim için, sahipsiz olmayan bir mektup
bütün resimler sana benziyor hayret bütün aynalarda sen varsın nereye gitsem peşimden geliyorsun şimdi sigarasın dudaklarımda biraz sonra beyaz bir kağıt ve akşam içtiğim bir kadeh içki olacaksın
Reklam
ben-seni-hiç-unutmadım.
ya ben, diyorum, seni unuttum mu sanıyorsun? unutmasan uğrardın, diyor. (kapanan kapının sesi) bak, diyorum, sana nasıl anlatsam… evet, senden ayrıldım. uzağında yaşadım. evet, yıllar boyunca semtine uğramadım. ama sen her zaman düşlerimdeydin.
beri
@linlita·1000Kitap'a katıldı.