Bazen ne yazacağını bilmeden öylece oturuyordu. Kafasındaki kargaşadan seçmesi gerekenleri seçemiyor, bu yetmezmiş gibi tüm kargaşayı kalemden dışarı fırlatmak istiyordu. Bu kargaşanın kafasında olmasının bir sebebi olduğu kanaatindeydi. O hâlde neden içinden sadece bazılarını seçip kağıtta bir yer sahibi olmalarını sağlamalıydı?
Nihayetinde o yazmadıkça bu karalama gibi gözüken karmaşık düşünceler kimsenin zihnine ulaşmayacaktı. Kimse onun bir sonraki kelimesini bilemeyecekti. Bir yere yazana kadar düşünceleri onundu, bir yere yazdıktan sonra ise düşüncesi artık herkese ait olabilirdi.
...bunu göndermeyeceğim için, aradan geçen altı aya rağmen seni hâlâ sevdiğimi söylemeyi de görev biliyorum ve bu beni üzüyor çünkü aşk böyle hissettirmemeli, ne zaman seni düşünsem karnıma tekme yemiş gibi oluyorum ve bu bende klavyenin üstüne yüzüstü yuvarlanma isteği uyandırı dbiu;///ubEWdcfhugiov’byhi; .//////=’0i- 9juh8ygtfdcsaazs34defg7u8hi9o0[[09ju8hy7gtf6rdsasdrftg67yh8u9ji0o-po0i- 9juhy8gtfrdesazsxdcfr5gt6y7h8u9ji0ko-lp0i9uj8hy7gt6frdesazsxdfghu7ghbuio.; ucfrexdAQW3XDE45THYUJYI
[spoiler yoktur.]
Kapak ve konusu gayet ilgi çekici olan kitap, bana göre detaylarda boğulmuş. Özet olarak bir salgında, adeta bomboş bir şehirde kalmış bir kadının geçmişte ve şu anda yaşadıkları konu edilmiş fakat anlatımda ağırlıklı yabancı marka isimleri ile sıkıcı, ayrıntılı durum anlatımları görmek mümkün. Yazar 'Kitabın sonunu da siz yazıverin.' dercesine okurları muallakta bırakmış. Kitabı okurken heyecanlanır gibi oluyor fakat heyecanınızı tam anlamıyla hissedemeden kendinizi 'Ee, ne oldu şimdi?' derken buluyorsunuz. Aksiyon veya en azından az da olsa gizem bekleyerek aldığım bir kitaptı zira kitabın arkasında merakımı cezbedecek türden bir açıklama vardı. Beklentime değdiğini düşünmüyorum ancak elbette zaman geçirmek için okunabilecek bir kitap, elinizin altında başka kitap yoksa tercih edebilirsiniz.