Hayatın tamamı komik, inanılmaz ve aptalca bir masal değil mi?
Sayfa 59 - Panama YayınlarıKitabı okuyor
"Peri masalları onun kafasında gerçekle öyle karışmıştı ki, bazen farkına varmadan niçin masalın hayat, hayatın da masal olmadığına üzülürdü."
Sayfa 139 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Son dileğim mutlu ol masalım. Ben yokken hayat yüzüne gülsün. Bunlar son sözlerim. Masal bitmedi, masal yok oldu ve sonu yazılmayacak. Masal perisinin son gecesi bu. Artık masaldan siliniyor, bu dünyadan yok oluyor. Ölüyor...
Seninle ben birbirimizi unutsak dahi aslında hiç unutmayacağız.
Aramızda bir şey kalmasa bile hep bir şeyler kalacak..
Bir gün öldüğümde, bir yanım hep senin içinde yaşayacak.
Ama hiçbir sokakta karşılaşmayacağız.
Sen ve ben..
Artık birbirimizi hiç görmeyeceğiz.
Ya da uzat ellerini, dokun güneşe,
yazın kışa soluşunu dindir.
Anla, bir ömre
“ Gerçekten bir masal diyarındayım. Masal insanına benzer insanlar arasında bulunuyorum. İnsanların ilişkileri de masal ilişkisine benziyor. Masal dünyasına geldim tam! Bu da benim içimdeki çocuğu uyandırıyor.
Sayfa 16
Türklere ait birçok efsane, masal ve hikayede ay erkek, güneş dişi olarak algılanır.
Bu Umay kültüyle bağlantılıdır; çünkü bir tanrıça ya da dişi ruh olan bu ilah aynı zamanda güneşle de ilişkilendirilmiştir. Bu yüzden Anadolu Selçuklu mimarisine ait birtakım örneklerde erkek ve kadını temsilen (daire ya da ışınlı daire) için de ay (hilal) ve güneş kabartmaları bulunmaktadır.
Sayfa 25Kitabı okuyor
Son
İnsan önce kendinden başlamalı toplanmaya, önce kendini ayağa kaldırmalı.
Sayfa 293 - DOĞAN KİTAP YAYINLARIKitabı okudu
Muhasebe
Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!
Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri!
Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide!
Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide.
Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!
Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?
Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık;
Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.
Büyük meydana
+1
Coğrafya değil, asıl aile kaderdir. Ondan kaçamazsınız. DNA'nızda yaşar, kanınızda akar, söküp atamazsınız.
Sayfa 284 - DOĞAN KİTAP YAYINLARIKitabı okudu