Doğrusunu söylemek gerekirse, benim gibi seni yaşatanlar, sorgulayanlar aracılığıyla hâlâ konuşuyorsun. Biz senin yanıtlarını duyuyoruz, onlardaki bilgeliğe hayran kalıyoruz. Ama olaylar öğütlerini haksız çıkardığında da, onları yanlış yorumladığımız için kendimizi suçluyoruz. Doğrular senin, yanlışlar bizim.