Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk
Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
Yeşil ve yabani uzak ormanlarda
Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
Hepimizi vakitten kurtaracak
Kendi tünelinde,
İki büklüm çalişmaktasın.
Gömülmüşsün kendi içinin mağarasina
Kendi içini kazmaktasın
Aciz, kaskatı bir ceset
Yüzlerce yükün altında
Kendi ağırlığinin altında
Kendini bilen biri
Kendini tanıyan biri
Bilge Zerdüşt!
Hep aynı yolu yinelemekten yorgun, ne bir değişiklik ne bir sürpriz, hep aynı bileşimlerden bıkmış olan elementlerin kendilerine bir eğlence aradıklarını düşünebiliriz pekâlâ: Hayat o zaman konu dışı bir laftan, bir fıkradan başka bir şey olmaz.