Bir güneşti gördüğüm dağlar ardında
Uzanıp gittiğim yollar ateşti sanki
Tuttuğum ellerde dostluk saklı bağrımda
Yürüyüp gittiğim yollar ateşti sanki
Tuttuğum ellerde dostluk saklı bağrımda
Yürüyüp gittiğim yollar ateşti sanki
Bir volkandı içimizde coşan nehirler
Coştukça umutlar hep taşardı sanki
Bir volkandı içimizde coşan nehirler
Coştukça umutlar hep taşardı sanki
Ne oldu bize güneşe neden doğmuyor
Uzun uzak gecelerde sabah olmuyor
Ne oldu bize güneşe neden doğmuyor
Uzun uzak gecelerde sabah olmuyor
İşte bizim hikayemiz hep böyle gider
Umutlar hep gecelerde yol olur gider
İşte bizim hikayemiz burada biter
Umutlar hep gecelerde yol olur gider
İşte bizim hikayemiz burada biter
Aydınlıklar karanlıkta yol olur gider
İşte bizim hikayemiz burada biter
Umutlar hep gecelerde yol olur gider
İşte bizim hikayemiz burada biter
Aydınlıklar karanlıkta yol olur gider https://1000kitap.com/yazar/i93679
Geçmedi yare sözümüz
Yollarda kaldı gözümüz
Yere sürüldü yüzümüz
Böyleymiş kara yazımız ey
Yere sürüldü yüzümüz
Böyleymiş kara yazımız ey
Çiçekler açılmaz oldu
Pınarlar içilmez oldu
Yar bize gülmez oldu
Böyleymiş kara yazımız ey
Yalnız ona yar demiştik
Onda bir şey var demiştik
O bizi anlar demiştik
Böyleymiş kara yazımız ey
O bizi anlar demiştik
Böyleymiş kara yazımız ey
Hey gönül gene bu gece
Kederim geceden yüce
Gel susalım beraberce
Böyleymiş kara yazımız ey
Sevgili Dost,
"Ait olmadığınız pencere kenarlarına saksı saksı çiçek koymaktan yorulmadınız mı" demişti birisi.
İnsan nereye aittir cancağızım?
Sevildiği yere mi, sevdiği yere mi?
Özlediği yere mi yoksa özlendiği yere mi?
"Kalp nerede ise sen orada mutebersin" buyurmuş Ali Haydar Efendi.
Yani biz en çok ait olmadığımız yerlerdeyiz öyle mi?
Demek ki kalbimiz bundan böylesine yorgun.
Bundan sebeb Ashab-ı Kehf'in uykusuna talibiz.
Bundan sebeb kalbimizi asıl sahibine teslim edemiyor, ait olduğu yere bırakamıyoruz.
Hüzünlüyüz cancağızım çoğu zaman.
Bizi kapısından içeri almayanların sokağında mesken tutmuşuz hüznümüz ondan.
Gel, kalbimizin nazenin çiçeklerini hoyrat ellere teslim etmeyelim.
Ait olduğumuz yerde olsun kalbimiz, ve orada açsın kalbimizin çiçekleri.
Kırıldığını duydum.
Ellerinde çiçekler olduğunu görmemiş insanlar, kalbinde çiçekler bittiğini,çiçekli şiirler söylediğini sonra.
Sevgili Dost,
Görmüyorlar diye vazmıgeçeceğiz bundan, çiçekler hiç vazgeçiyor mu bir bak.
Kendisine bakmak için insanların durmadığı bir çiçek gibi hissediyoruz bazen kendimizi bu doğru, lakin bu etrafı güzelleştirmeye engel mi?
Engel mi çirkinliği örtmeye?
Güneş, su, hava, toprak ve merhametin sahibi O olduktan sonra insanlardan sebeb çiçek gibi güzel olmaktan, güzellik yapmaktan vazgeçilir mi?
Haydi gel, Sarı Derviş'in hikayesine kulak verelim seninle, meczup bir şeyler söyler, belki kalbimize merhem sürer en hüzünlü yerine;
"Heyhât dedi meczup
'ölsen haberi olmayacak birine nasıl oluyorda kırılıyorsun'... "
✒