Her yerde ve her zaman halk kitleleri sabretmek, katlanmak zorunda bırakılır. Sabır, uzlaşma ve yoksunluklar kitlelerin bir nevi görevi haline gelmiştir. Pek çok konuda saldırıya uğramış, küçümsenmiştir halk. Her yerde ve her zaman, “Halk sarhoştur. İnsanlar tembel, çalışmak istemiyorlar. İnsanlar kaba, açgözlü, acımasız,” denir ve en iyi becerdikleri şeyin sabır olduğu söylenir. “Açlık çekiyor, dönüyor, pislik içinde yaşıyor, yine de şikayet etmiyor, sabrediyor.”
Herkes halkın sabrını övüyor, hayranlık duyuyordu.