Bu kitabın bana kattığı en büyük iki şeyi soracak olursanız: birincisi, hiç kimseyi göründüğü haliyle kabul etmemek ve iyi ya da kötü olarak yargılamamamız gerektiğidir. Herkes içinde kimsenin bilemeyeceği şeyler taşır. Bunları bilebilmek için o insanı gerçekten tanımamız gerekir. İkincisi ise, bir olayın altında yatan gerçeklerin ne olduğunu bilmeden kararlar vermemeliyiz. Bir insana gerçekten değer veriyorsak ve o insanın bize gerçekten iyi geldiğini düşünüyorsak yaptığı şeyler bize zarar vermediği sürece onun peşinden gitmeliyiz. Bu özellikle bir insan olmak zorunda değil, yapmayı sevdiğimiz bir iş, bir hedefimiz ya da aklımıza gelebilecek bizi iyi hissettiren herhangi bir şey olabilir. İsteklerimiz için çabalamak ve onların peşinden gitmek hayatımızda fark edemeyeceğimiz kadar büyük değişiklikler yapabilir. Raif Efendi'nin Maria Puder'in peşinden gidip gerçekleri öğrendikten sonra sahip olabileceği hayatı gibi... Buraya kadar yazdıklarımdan sonra yine de tavsiye eder misin diye sorarsanız, birden fazla bakış açısıyla sizin bir şeylerin farkında olmanızı sağlayan, anlatım teknikleri açısından zenginliğe sahip, tekrar tekrar okudukça size yeni şeyler katan Kürk Mantolu Madonnayı, şiddetle tavsiye ederim.