Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

meryem acar

Reklam
Turan’ı düşünürdüm, çok küçükken… şey gibi, annemin kucağı gibi sıcak, yumuşak tam uyunacak bir yer! Babamın kolları gibi uzun, sağlam; beni tuttuğu gibi kaldıracak, havaya zıplatıp eğlendirecek ama düşmeden yakalayıverecek! Güven duyardım.
Sayfa 78 - Bilge kültür sanatKitabı okudu
Madde verip mana satın alamazsın.
Sayfa 68 - Bilge kültür sanatKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Niçin hep teskin Tarık, niçin? Bırakmasaydınız ya, gençler köpürüp taşsın, tıpkı öbürleri gibi bağırsınlar! İçiniz Türkiye hasreti ile yanarken Araplara bu itaat niçin? Zorla alın hakkınızı, zorla.
Sayfa 60 - Bilge kültür sanatKitabı okudu
Yiğidin düştüğü yerde bir millet canlanır.
Sayfa 194 - Bilge kültür sanatKitabı okudu
Reklam
Acelesi olan insanın hüküm sürdüğü dünyada flanörlük bir anakronizm gibi gözükür.
Sayfa 14 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
Her birimizin içinde hem cennet hem de cehennem yaşıyor…
Sayfa 186 - Karbon KitaplarKitabı okudu
Ve insanlar ne yağmurun, ne ateşin ne de rüzgarın işlenmiş bir suçun izlerini silemeyeceğine inanmışlardı. Çünkü adalet, saf ve masum birinin kafasına inmeden önce durmasını da bilen güçlü bir elin tuttuğu koca bir balyoz gibi asılı dururdu dünyanın üstünde.
Sayfa 97 - E yayınlarıKitabı okudu
Bir cümleyi öbürlerinden ayırıp altını çizmek, dünyadan kitaba doğru yapılan devrimci bir yürüyüşe benzerdi…
Sayfa 139 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Tendeki yaralar sadece hikayenin başını anlatır. Hiç kimsenin görmediği yaralardan bahsetmek çok daha zor.
Sayfa 178 - Hep kitapKitabı okudu
Reklam
En iyi hapishane, özgür olduğunu sandığın yerdir. İçinde olduğunu fark etmediğin bir hapishaneden nasıl kaçabilirsin ki?
Sayfa 227 - Timaş gençKitabı okudu
Cesaret her zaman çok büyük ve gürültülü olmak zorunda değil, Bren. Cesaret bazen çok sessiz de olabilir.
Sayfa 209 - Timaş GençKitabı okudu
Son fırtına, ağacı devirdi. Bizler, uçurduğu birkaç yaprak, boşlukta yolunu şaşırmış, ümitsiz ve şaşkın, meçhul bir geleceğe doğru, yalpa vurup duruyoruz.
Sayfa 256 - ÖtükenKitabı okudu
Ama olsun, tek anamız olsun, değil bir deri bir kemikten, yalnız kemikten olsun.
Sayfa 71 - Bilgi yayıneviKitabı okudu
Yuvası sende kalmış kuşu kimsenin dalında bulamazsın
Sayfa 74 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Onun eksikliği, bir fotoğraftan makasla dikkatle kesilip çıkarılan birinin bıraktığı keskin hatlı boşluk gibiydi; ve şimdi bu eksik kişi her şeyden daha önemli daha baskın olmuştu.
Sayfa 151 - Sia kitapKitabı okudu
Reklam
Ayağımızı yabancı istasyonun peronuna ikinci kez bastığımızda, hoparlörlerden yükselen sesleri duyduğumuzda, kendilerine özgü kokuları kokladığımızda, sadece o uzak yere varmış olmayız, kendi içimizin uzaklarına da, kendimizin, belki de çok uzaklardaki, bir başka yerdeyken karanlıkta kalan ve görünmeyen bir köşesine de varmış oluruz.
Sayfa 235 - Sia kitapKitabı okudu
Bu dünyadaki en görünmez acılar, bir çocuğun çektiği acılardır.
Sayfa 190 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
Susmak, yaralanmış insanların en büyük düşmanıdır.
Sayfa 195 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
Öğretmeni roman okumaya başlayınca sesinin titreşiminden, tıpkı şimdiki gibi, önce sınıfa, sonra da bütün yeryüzüne bir dinginlik, durmuş oturmuşluk, düzen yerleşeceği, insanların bundan mutlu olacakları duygusu yayılıyordu.
Sayfa 125 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Hangi tarafta olduğunun bir önemi yok. Savaşta öldürülen herkes bir annenin çocuğu.
Sayfa 34 - Uyurgezer yayınlarıKitabı okudu
İnsanlar çoğunlukla duygusal acılarını fiziksel acıya çevirir; çünkü "midem ağrıyor" demek "canım acıyor " demekten daha kolay olabilir.
Sayfa 143 - Lena psikoloji yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Herkes kaybettiği sevdiğini, gözlerinden başlıyor aramaya.
"-Bazen kaybolmuş gibi hissediyorum kendimi. -Ama biz seni seviyoruz, sevgi insana yuvasını buldurur."
Değerli olan çocukları geleceğe hazırlamak değil, şimdiye uyandırmak.