Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne yapayım, yoksulluktan çok korkarım. Belki hep sınırında yaşadığımızdan.
Böyle yağışlı gecelerde, dışarıda sürüp giden mırıltı, içinin kargaşasını yatıştırır, onu yalnızlığından sıyırıp düşlere ya da gerçeklerin kaynaklarına sürüklerdi.
Reklam
Değil mi ki kimse, yaşamın "inceliklerden örülmüş bir ağ” olduğuna inanmıyordu!
Diyorum ki kişinin doğum tarihi pek önemli değil aslında, dünyaya gözlerini açmak daha önemli.
"Bir insanı neyin yiyip bitirdiğini asla bilemezsiniz, belli bir ruh durumuna gelmişseniz en basit şeyler bile korkunç sorunlar haline gelebilir, ve en kötü endişe/korku/acı yorgunluğu, açıklayamadığın, anlayamadığın, nedeni aklına bile gelmeyendir, metal bir levha gibi yığılır üstünüze, ondan kurtuluş yoktur, saatine yirmibeş dolar vermeye razı olsanız bile. "
Bu arada onlara bakarak çocuğa bir ad yakıştırma umudu da iyice sönmüştü. Ölmüş bir şair dostunun önerisine uymaya karar verdi: Duvarlara fotoğraf falan asma Ve konsol ve ayna çerçevelerine Hele aile resimleri hiç mi hiç Baktıkça renksizliğe dönüşüveriyor Olmayan bu zaman parçaları-sen ne dersen de.
Reklam
Tomris Uyar’ı biraz magazinsel olacak ama öykülerinden, çevirilerinden önce; şiire ilgi duymaya başladığım zamanlarda aşkı anlatımına hayran kaldığım, bütünleştiğim, hayalimdeki romantik adam tanımına uyan, şiiri sevmeme neden olan Turgut Uyar, Cemal Süreya, Edip Cansever gibi sevdiğim şairlerin hayatını araştırırken sürekli karşıma çıkmasıyla
112 syf.
9/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Kendimi Tomris Uyar'ın öykülerinde o denli kaybetmişim ki, bu kitabın seçme öykülerinden oluştuğunu ancak önceden okumuş olduğum öykülerine denk gelince fark ettim. Fark edince de bir gülümseme kapladı yüzümü; kendimi kaybetmiş olmamın mutluluğunu duydum içimde. Kendimi kaybettiğim yer kitaplardı, cümlelerdi nasıl mutlu olmasaydım ki? Her neyse,
Metal Yorgunluğu
Metal YorgunluğuTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 2019869 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Ah ne salakmışım eskiden! Kadın yazarların erkekler kadar beni etkileyemeyeceklerini düşünürdüm. Tomrİs Uyar'ın henüz okuduğum ilk ve tek eseri. Hikayeleri öyle başarılı ki, bu ince kitabı ben yolda gidip gelirken 2 günde bitiriverdim. Ve 2 yıl önce okumama rağmen hala aklımda kalan hikayeleri vardır.
Metal Yorgunluğu
Metal YorgunluğuTomris Uyar · Yapı Kredi Yayınları · 2019869 okunma
Metal Yorgunluğu
"Demin düşünüyordum da, bizim ülkemizde geçmişler ne kadar kısa, ne kadar da kısa süreli. Bizler, tarihimizi hep on ya da on beş yıllarla düşünürüz."
Sayfa 27 - Yky Yayınları
Reklam
Metal Yorgunluğu
"Yanlış anlamayın, dış dünyadan yenilikler çarçabuk erişir bize, ne var ki parıltıları çabuk biter, çabuk aşınırlar. Dün yepyeni olan bir kavram, bir akım, umut veren bir ad, bir yüz, bakarsınız bugün daha süresi dolmadan yıpranmış. Eşelenmiş, karanlık tarih dilimlerinin arasında bir yere kayıvermiş."
Sayfa 27 - Yky Yayınları
Metal Yorgunluğu
"O yüzden diyorum ki, bizim ülkede tarih arayacaksanız Lin bey oğlum, kitaplara bakmayacaksınız. Ama bir insan yüzünde, eski bir yapıda, bir sokakta ya da şu önümüzdeki fotoğraf gibi bir kartpostalda, yüz yılı bir anda kavramanıza yetecek onar yıllık ayrıntılar bulabilirsiniz."
Sayfa 27 - Yky Yayınları
Metal Yorgunluğu
Yavuz rahmetli, 1912 yılında Alman tezgahlarında yapılmıştı. Asıl adı Göben'di ama sonra hem Müslüman hem Türk olmuştu. Beş milyon Osmanlı altını karşılığında satın alınmıştı devletimizce. 23.000 ton ağırlığındaydı. Yavuz, 30 Ekim 1914'te Odesa'yı topa tutmuştu da Cihan Savaşı'na katılmak zorunda kalmıştık. Yavuz yara almazdı, şerbetliydi. Yavuz'u kimse yenemezdi. Rahmetli, 1950'de görevden alınana kadar milletimizin övünç kaynağıydı. Sonra unutuldu.
Sayfa 28 - Yky Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.