Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ben de," dedi,"ben de özgürlüğüme tutsağım."
Sayfa 78 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bir an bile yaşamanın (yalnızca soluk almanın belki) ne kadar önemli olduğunu anlatıyordu.
Sayfa 66 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bendeniz, bir sessiz film piyanisti gibi dışardan eşlik ettim olaylara.Hayat, büyük hesabıyla akıp giderken ben, karanlık odalarda, ince dökümlerle uğraştım.
Sayfa 53 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yada pencere camı biraz aralık kalsa da akşam rüzgârı dalsa,yedeğinde, yeşeren otların,ilk kabak kızartmalarının, nanenin kokusunu getirip bıraksa, yaşamanın üstüne bunca varmasına dayanamayacak,yıkılıverecekti.
Sayfa 31 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Metal yorgunluğu sürtünmeden kaynaklanıyorsa, insanın yorgunluğu da karşılaşmaktan, çarpışmaktan, kelimelerin yorgunluğu, insanın acısını alır diye, ağır cümlelere, dizelere bir teselli olarak yerleştirilmekten neden kaynaklanmasın?
Sayfa 126Kitabı okudu
Metal yorgunluğu ötesi pas da geçilmiş demek!
Devlet çürümeye yüz tuttuysa pekçok suçun cezasız kalacağı kesindir.
Sayfa 42 - Kapra YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Demin düşünüyordum da, bizim ülkemizde geçmişler ne kadar kısa, ne kadar da kısa süreli. Bizler, tarihimizi hep on ya da on beş yıllarla düşünürüz. Yanlış anlamayın, dış dünyadan yenilikler çarçabuk erişir bize, ne var ki parıltıları çabuk biter, çabuk aşınırlar. Dün yepyeni olan bir kavram, bir akım, umut veren bir ad, bir yüz, bakarsınız bugün daha süresi dolmadan yıpranmış. Eşelenmemiş, karanlık tarih dilimlerinin arasında bir yere kayıvermiş. O yüzden diyorum ki, bizim ülkede tarih arayacaksanız Lin bey oğlum, kitaplara bakmayacaksınız. Ama bir insan yüzünde, eski bir yapıda, bir sokakta ya da şu önünüzdeki fotoğraf gibi bir kartpostalda, yüz yılı bir anda kavramanıza yetecek onar yıllık ayrıntılar bulabilirsiniz.
Kendi hikayemi kendime anlatmaktan, durmaksızın aklımdan geçirmekten bıktım Lin bey oğlum. Artık içimde eskiyor. Dışarı vuracak sözcükleri bulamıyorum.
Sayfa 58 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
“Ben de” dedi, “ben de özgürlüğüme tutsağım.”
Sayfa 78 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Bir insanı neyin yiyip bitirdiğini asla bilemezsiniz. Belli bir ruh durumuna gelmişseniz en basit şeyler bile korkunç sorunlar haline gelebilir ve en kötü endişe/korku/acı yorgunluğu açıklayamadığın, anlayamadığın, nedeni aklına bile gelmeyendir. Metal bir levha gibi yığılır üstünüze, ondan kurtuluş yoktur.
Reklam
Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip ERDOĞAN
Recep Tayyip ERDOĞAN
’ın “Metal yorgunluğu” tespiti çok doğruydu… Ülke büyürken, bürokrasi de büyüdü… Öyle bir hal aldı ki Erdoğan gibi kuvvetli bir lider bile her noktaya dokunamıyor. Enerji, Sağlık, Ulaştırma & Lojistik, Savunma Sanayi gibi alanlarda dünyada eşine az rastlanır bir vizyon geliştirirken, hala milyonlarca vatandaş neden tepki oyu kullanıyor? Enflasyon konusunu anladık diyelim, sadece bu mu? Gün içinde yaşadıkları olaylar da çok etkiliyor… Devletin gücüyle şımaran çalışanların yaptıkları vatandaşı rahatsız ediyor. Trafikte gördüklerinden, göremediklerine kadar, vatandaş hizmeti de görüyor hizmetsizliği de… CB’nın “Millete Hizmet Etmeye Geldik” söylemlerini takip edeni de görüyor, millete efendilik taslayanları da… Örneğin, nasıl oluyor da Ekrem İmamoğlu İslami değerleri aşağılamasına rağmen muhafazakarlardan; milli değerleri aşağılamasına rağmen, PKK sempatizanlarıyla bir olduğunda dahi milliyetçilerden oy alabiliyor. Çoklu etken var, fakat vatandaşın günlük hayatta irite olduğu konuları küçümsemeyelim… Belki pire yorgan hikayesi, ama gerçekleşiyor çünkü Türk insanı tepkiseldir… Denizi geçip derede boğuluyoruz…
Ama ilişkiler yıpratıcı oluyor sonunda.
Sayfa 59 - YKYKitabı okudu
İnsan, hayatın gerçekleriyle karşılaşınca, bu çocukluk hevesleri de geçip gidiyordu kendiliğinden.
Sayfa 26 - YKYKitabı okudu
Belki sizin ülkenizde de vardır bu hoyrat kalabalığı.Bizler gibi takas edilecek düşleri olmayanlar.
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.