Mevlânâ Hâlid hazretleri 1224 (1809) yılında gönlündeki mürşidi bulmak üzere Hindistan'a çıkar ve bu yolculuğa çıkarken şöyle der:
Maksudum vuslatimdir, ona varana kadar bütün zorlukları seveceğim..
Uzak da olsa aradığım, onu buluncaya kadar sabredeceğim.
Mevlana Halid-i Bağdadî Hazretleri'nin [kuddise sirruhu] şifa kaynağı eserlerinden biri olan Caliyetü'l-Ekdar ve's-Seyfü'l-Bettar, Esmaü'l-Hüsna'yı, Bedir ashabinin kıymetli isimlerini, çeşitli duaları ve salâvat-i şerifleri içermektedir.
Nakşibendî-Hâlidî yolunun pîri Mevlânâ Halid-i Bağdâdî kuddise sırruhû şöyle der:
“Mürid, yediğinde ve içtiğinde bir lokma veya bir yudum bile israf etmez. Yani yemeği hırsla, aç gözlülükle ve Allah’tan gafil bir kalple yemez. Çünkü gafletle yenilen bir lokma daha çok gaflete, Allah’ı hatırlayarak yenilen bir lokma ise daha çok O’nunla olmaya sebep olur.”
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî, Risâle-i HâlidiyyeKitabı okudu
"O ne güzel bir cömerttir ki, O'nun cömertlik fışkıran varlığı sâyesinde denizden inci, sert taştan yâkut ve dikenden gül çıkar. Eğer bahçede O'nun güzel ahlakından bahsedilirse, sevinçten ağzını açıp gülmeyen, yani açılmayan gonca göremezsin."
Mevlana Hâlid-i Bağdâdî
Sayfa 182Kitabı okudu
Nüfuz Savaşları
Kadiriler, özellikle Güneydoğu Anadolu ve Irak coğrafyasında çok etkindirler ve rakip istemiyorlardır. Kendisinden çok daha güçlü ve eski bir gelenek olan Kadirilerin bulunduğu coğrafyada, tarikatı yayamayacağını anlayan Mevlana Muhammed Halid-i Bağdadi, gözünü İstanbul'a diker...
Sayfa 23
kabrini ziyaret nasip olur mu...
Rukneddin'in simgesi ise, semtin ortasındaki bir tepenin üzerinde medfûn bulunan ünlü Nakşi Şeyhi Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdi el-Kurdi (1779-1827). İlmi hayatına Irak'ın Süleymâniyye şehrinde müderris olarak başlayan Şeyh Hâlid, "gördüğü bir rüya üzerine" Delhi'ye giderek Hindistanlı Şeyh Abdullah ed-Dehlevi'ye (1743-1824) intisap etmiş. Nakşibendiliğin Türkiyedeki en yaygın kolu olan Hâlidiliğin kurucusu Şeyh Hâlid, İslâm dünyasının dört bir yanına gönderdiği halifelerle, tarikatın en ücra köşelere kadar yayılmasını sağlamış. Kasyündan bakıldığında, Şeyh Hâlid'in yeşil renkli türbesi net biçimde görülüyor.
Sayfa 163
