Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

mukaddes

mukaddes
@mukaddes_g
instagram: mukaddess_g
367 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
tam anlamıyla harikaaa bir kitaap. hayal gücünün ve inanmanın neleri mümkün kılabileceğini anlatıyor. kitap kimsesiz yetimhanede yetişen anne'nin bir aile edinme süreci ve bundan sonra başına gelenleri içeriyor. sürükleyiciliği ve rahat anlatımıyla çok keyif alarak okuyacağınıza eminim.
Yeşilin Kızı Anne
Yeşilin Kızı AnneL. M. Montgomery · Venedik Yayınları · 202115,3bin okunma
Reklam
367 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yeşilin Kızı Anne
Yeşilin Kızı AnneL. M. Montgomery
8.5/10 · 15,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"bir gün bütün değer yargıları değişecek ve yargılananlar yargıç, eziyet edenler de suçlu sandalyesine oturacaklardır ve onlar o kadar utanacaklar, o kadar utanacaklardır ki utançlarının ve suçlarının ağırlığı yüzünden ayağa kalkamayacaklardır."
Sayfa 222
168 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Cengiz Aytmatov, Sovyet Rusyanın baskılayıcı,sömürücü yönünü; kırgızların süregelen göçebe yaşamını; dünyada kötülükle iyiliğin karşı karşıya geldiği durumları, insanların menfaatlerini ve belli etmeden köle tarzı yaşamlarını sembolik unsurlarla dile getiriyor. romanın kahramanı yedi sekiz yaşlarında bir çocuktur. çocuk, saflığın, iyiliğin ve geleceğin sembolüdür. kendi temiz dünyasından hayatın acı gerçeklerine uzanan bir roman kurgusu. dede geçmişi ve pasif iyiliği temsil eder. orozkul ise kötülüğün emsalidir. romanda efsane, masal gibi birçok unsura yer verilmiş, sade bir anlatımla desteklenmiştir. çok yönlü düşündüren beğendiğim, okunmasını tavsiye ettiğim bir roman oldu. iyi okumalar
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,7bin okunma
Reklam
çay boyunca yüzüp gittin çocuğum. şimdi ben sana yalnız şunu söyleyebilirim: "çocuk kalbinin, çocuk ruhunun bağdaşmadığı her şeyi reddettin. işte beni teselli eden de budur. bir şimşek gibi yaşadın sen. bir defa çaktın ve söndün. şimşeği çaktıran göktür. ve gök ebedidir. işte budur beni teselli eden. bir başka tesellim daha var: insandaki çocuk vicdanı, tohumdaki öz gibidir. ve o öz olmadan tohum filizlenmez, gelişmez. yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin, insanoğlu doğdukça ve öldükçe, insanoğlu yaşadıkça, hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır."
Sayfa 162Kitabı okudu
"kendini saydırmasını bilmeyeni saymazlar."
"hiçbir şeyin asıl özünü gözlerle göremezsin. duyu organlarımız bizi yoldan çıkarmaya bayılır. en kandırıkçı olan da gözlerimizdir. onlara fazla bel bağlarız. etrafımızdaki dünyayı gördüğümüzü sanırız., ama algıladığımız ancak yüzeydir. nesnelerin gerçek tabiatlarını, özlerini bulmayı öğrenmemiz gerekir, ama gözler bu konuda bize yardım etmekten çok bizi engeller. dikkatimizi dağıtırlar. gözlerimizin kamaşmasına bayılırız. gözlerine fazla güvenen bir kişi, diğer duyularını ihmal eder. bununla işitme ya da koklama duyularından fazlasını kastediyorum. içimizdeki isimsiz organdan bahsediyorum. şimdilik ona, kalbin pusulası diyelim."
Sayfa 119
112 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
kitap; yazarın küçüklüğünden beri çektiği hastalığın ızdırabını, çocukça aşkını, kıskançlığını ve hastanelerden tiksinmesini, ona yaşattığı derin isyanları konu alır. peyami safa bu romanında az sözle o kadar çok şey anlatıyor ki, incecik kitap koca bir dünyaya dönüşüyor. yazarın acılarına, duygularına bizzat ortak oluyorsunuz. okuyucuyu duygu seline kaptıran bir eser. mutlaka okumanızı tavsiye ederim
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022102,4bin okunma
" büyük bir hastalık geçirmeyenler, her şeyi anladıklarını iddia edemezler."
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
" bizden uzaklaşmadıkça bize görünmeyen sıhhat, itiyadın verdiği hissizlikle, sağlamların şuurundan kaçıp nasıl ve nereye saklanıyor? onu ben görüyorum, çünkü benden uzak; onu ben mithat bey'in kırmızı yüzünde, çelikli damarlarında, arkadaşımın otururken rahat gerilişlerinde, bacaklarını uzatışlarında, korkusuz bakan gözlerinde görüyorum."
Sayfa 104Kitabı okudu
"onlar, hastaneye dışarıdaki hayatın karıştığı saatlarde gelmişlerdi; bu odanın gecesini sabahını tanımıyorlardı. duvarlarda gölgelerin kımıldadığı, döşemelerin dinç seslerle örttüğü ve dehlizlerin canlı seslerle kaynaştığı bu hayat ve bu hareket saatindeki hastane bambaşkadır. bu dekor, benim bir gece evvelki halimi anlamak isteyenlere hiçbir şey söylemez."
Sayfa 104Kitabı okudu
"bir diş çektirdikten sonra bile yerinde ağızdan daha büyük bir boşluk kaldığı zannedildiği halde, ayrılan bir bacağın yerinde kalan uçurumun baş dönmesine nasıl alışılır?"
"hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir ince rüzgar dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: "burdayım!" der."
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.