Küçük Prens…
“Ama gözler kördür. İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman gerçeği görebilir.”
Antoine de Saint-Exupery”nin kaleminden Küçük Prens…
Başka bir gezegende yaşayan küçük bir çocuğun uçağının dünyaya düşmesi ile başından geçen olayları anlatmasını konu alıyor kitap.
Kendi tek kişilik gezegeninin prensi olan Küçük Prens’in yolu Sahra
Savaş ve Barış 2 …
“Size son kez söylüyorum: Tü dikkatinizi kendinize yöneltin, duygularınızı zincirleyin ve mutluluğu tutkularda değil kendi yüreğinizde arayın…
Mutluluğun kaynağı dışarda değil içimizdedir.”
Tolstoy’un kaleminden 2 ciltlik Savaş ve Barış kitabının 2. Kitabından bahsedeceğimi biraz.
Aslına bakılırsa ilk kitap o kadar kalın olmasına rağmen olaya giriş yapılıyor. Asıl konu kitabın 2. cildinde anlatılmakta.
1812 yılında başlayan Fransa ve Rusya savaşını anlatmakta kitap. Napolyon’un Rusya’yı işgal etmesi ile başlayan savaş bir çok kişinin canına, hayatına, yaşamına mani olur. Siyaset uğruna Avrupa ve çevresi komple yok olmaya yüz tutuyor neredeyse. Hiç yere insanlar ölüyor. Yalnızca belli bir iki kağıt parçası için…
“Sanki tüm insanlık sevgiyi öğütleyen Yüce Yaratıcı’nın kanunlarını unutmuş, birbiri öldürme sanatının özelliklerini sahiplenmiş.”
İlk kitapta olay daha çok hazırlık aşamasıymış aslında. Bu cildde ise bizzat olay yerinde olayı yaşıyoruz. İlk kitaba göre okuması çok daha kolay. Bir çok karakter var ama bu cildde ilk kitaptan biraz daha fazla oturuyor kafada.
Kitaba hazır hissedildiği anda başlanmalı. Özellikle de boş bir kafa ile. Ders vs. ile yürütmek biraz zor olabiliyor açıkçası.
L.N. Tolstoy’un kalemden Savaş ve Barış.
Herkese tavsiye eder, keyifli ve derinden okumalar dilerim :)
Kitapla kalın :)
Savaş ve Barış 1 …
“İnsanların çoğu onu yapıyor diye yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz.”
Tolstoy’un kaleminden Savaş ve Barış, 1867-1869 yıllarında yayınlanmış ve 1812 yılında baş göstermiş Fransız ve Ruslar’ın savaşlarını anlatıyor.
Yaşanan katliamlar, ölümler, yaşamak için verilmek zorunda olan mücadeleler…
İnsan yaşamak için neden mücadele verir ki… zaten yaşamak en doğal hak değil midir?
“Nasıl oluyor da milyonlarca insan elbirliği ile cinayet işliyor.”
Kitapta yaşam hakkı elinden alınanların çaresizliğini okuyoruz.
Yaşıyor olsa bile artık yaşayamayan insanları okuyoruz.
“Yiyordu,içiyordu,uyuyordu,uyanıyordu ama yaşamıyordu.”
Adeta ölümün hüküm sürdüğü bir dönem.
Yalnızca imzalanmış olan bir kağıt parçası yüzünden mahvolmuş insanlar…
“Bazıları bana sitem etti. Savaş için de barış için de! Ama her şey tam zamanında oldu. Beklemesini bilen için her şey zamanında olur.”
Kitabın dili biraz ağır olsa da, kalın bir kitap olsa da bence korkulmaması gerekiyor. İlk başta ağır geleceğini düşünebilirsiniz fakat ilerledikçe artık kitaba alışılıyor. Kitaba kendinizi hazır hissettiğiniz anda hiç zaman kaybetmeden başlanmalı bence. Kitap savaşlar üzerinden o kadar çok öğretiyor ki. Ertelenmemesi gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum:)
Herkese tavsiye eder, okuyacaklara keyifli ve derinden okumalar dilerim:)
Kitapla kalın :)