Konuşabilir miyiz diyeceksin galiba? Hayır, biraz daha konuşsana. Ne? Biraz daha konuş, istediğini anlat, istersen polisi ara ama şuan susma. Neden? Çünkü sesini özledim. Konuşmanı, konuşurken gözlerini kaçırıp dudaklarını ısırmanı, gülümserken gözlerinin kısılmasını ve kaşlarını havaya kaldırdığında çocuksu bakışlarını. Sesini özledim Helin, konuşmanı hatta bakışlarını bile. Kokun bana yaşadığımı hissettiriyor, derdim, hayır, sesin bakışların bile bana yaşadığımı hissettiriyormuş. Bunlar olmadığında ölmüş gibi hissettim, bana biraz yaşadığımı hissettir.
Sayfa 70 - Yankı - HelinKitabı okudu
Yalnızca nesnelerin değerli olduğu yabancılaşmış bir dünyada, insan da nesneler arasında bir nesne olmuş, ne yazık ki nesnelerin en ucuzu ve güçsüzü konumuna düşmüştür.
Sayfa 154Kitabı okudu
Reklam
TOPRAKLA İMTİHAN
Bir beldede mübarek bîr şeyh yaşarmış. Çoğu merak sâikiyle gelen ziyaretçilerin çokluğundan rahatsız olduğu için evini şehrin biraz uzağında yakın bir köye nakletmiş. İnsanların çoğu, dostlannı kolayına geldiği zaman ziyaret eder ler, arar sorarlar. Bir kimse dostunu görmek için sevk-i kaderle karşılaşma yerine irâde sarfıyla onunla görüşürse o
“Ne dostluktan eser kalmış, ne sevgiden Çıkarlara tutsak olmuş insanoğlu…”
Sayfa 583Kitabı okudu
"Bu altüst olmuş dünya ne zaman birazcık düzene sokulacak?"
Sayfa 64 - Can YayınlarıKitabı okudu
Yüreğindeki her şey ölmüş olacak. Bundan sonra sevgi nedir, dostluk nedir bilmeyeceksin; ne yaşama sevinci, ne gülüp eğlenmek, ne merak, ne cesaret, ne de dürüstlük, hepsinde yoksun kalacaksın. Bomboş bir adam olacaksın. Sıkıp içini boşalttıktan sonra, içine kendimizi dolduracağız.
Sayfa 277
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.