Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tuğba℘

Sabitlenmiş gönderi
Ölümün durmaksızın bizi takip ettiğini bilirken acele etmeden durabilir miyiz?
Sayfa 13 - RahelKitabı okudu
Reklam
Boz, sarımtırak, kirli yeşil renkler bir anda tüm somurtkanlıklarını kaybeder; sanki içiniz birden ferahlar, sanki biri sizi dirseğiyle dürtmüş gibi irkilirsiniz. Yepyeni bir görüş, yepyeni düşünceler… Bir tek gün ışığı insan ruhunda neler yapabiliyor, hayret!
Sayfa 2
Dar bir evde düşüncelerin de daraldığını fark etmiştim. Oysa ben öteden beri yazacağım hikayeleri tasarlarken odamda dolaşmayı severdim.
Sayfa 1

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
328 syf.
4/10 puan verdi
İnsanı Tanıma Sanatı
İnsanı Tanıma SanatıAlfred Adler
8.1/10 · 4.384 okunma
Sevgi ve samimiyet eğilimleri öncelikle anneyle olan ilişkiye bağlıdır. Bu deneyim bir çocuğun yaşayabileceği en önemli deneyim olabilir çünkü bu sayede tamamen güvenilir başka birinin varlığını keşfetmiş olur.
Sayfa 283Kitabı okudu
Reklam
Dindarlık
Devamlı olarak yanlış anlaşılan insanların bazıları dine kaçar, burada önceden yaptıklarını yapmaya devam ederler. Kendi kendilerine şikayet eder ve yakınırlar, acılarını kanaatkâr Tanrı’nın omuzlarına yüklerler. Tüm eylemleri yalnızca kendileriyle ilgilidir. Bu süreç sayesinde Tanrı’nın, olağanüstü onurlu ve tapınılan varlığın yalnızca kendilerine hizmet etmekle yükümlü olduğunu, her hareketlerinden sorumlu olduğunu düşünürler. Aşırı hevesli bir dua ya da başka dinî ayinler ile Tanrı’nın yapay olarak daha da yakına getirilebileceğine inanırlar. Kısaca, Tanrı’nın yapacak başka işi yoktur, bildiği tek şey onların dertleriyle ilgilenmek, onlara ilgi göstermektir. Bu dinî tapınma türü o kadar kafirdir ki, Engizisyon geri dönse bu insanlar ilk yakılanlar arasında olurdu. Tanrı’ya diğer insanlara yaklaşır gibi şikayet ederek, söylenerek yaklaşırlar fakat kendilerine yardım etmek ya da koşullarını iyileştirmek için kıllarını kıpırdatmazlar.
Sayfa 265Kitabı okudu
“İnsanın karakterini sıkıcı bir psikolojik muayene yapmaktansa kahkahasını dinleyerek çok daha iyi anlayabiliriz.” Dostoyevski
Sayfa 255Kitabı okudu
Hırsın kardeşi olan kıskançlık, ömür boyu sürebilecek bir karakter özelliğidir ve ihmal edilme, ayrıma maruz kalma hislerinden doğar.
Sayfa 223Kitabı okudu
Medeniyetimiz yalnızca performans sağlayan şeylerin değerli olduğu prensibi tarafından yönetilmektedir.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Fakat medeniyet tarihi göstermektedir ki kadına uygulanan baskı ve günümüzde boyun eğmesi gereken ön yargılar hiçbir insanın kaldırabileceği türden değildir; her zaman başkaldırıya neden olacaktır. Şu anda gördüğümüz isyanın kendini “maskülen” yönde ifade etmesinin tek nedeni iki cinsiyet rolünü mümkün olmasıdır. İnsan kendini iki modele göre, ya ideal kadına ya da ideal erkeğe göre şekillendirebilir. Bu nedenle kadın ürünü terk edilmesi yalnızca “maskülen” olarak algılanabilir.
Sayfa 139Kitabı okudu
Kadın genellikle tüm kötülüğün kaynağı olarak görülür, tıpkı İncil‘deki günah kavramında ya da Homeros’un İlyada eserinde gözlemleyebileceğimiz gibi. Helen hikayesi, tek bir kadının ülkeleri nasıl talihsizliğe sürükleyebileceğini anlatmaktadır. Tüm çağların efsanelerinde ve peri masallarında kadınların ahlaki aşağılığını, kötü kalpliliğini, yanlışlığını, hainliğini ve kararsızlığını anlatan izler bulabiliriz. “Kadınsal hata” terimi hukuki davalarda bile kullanılmıştır. Bu ön yargılar kadının kapasitesini, üretkenliğini ve becerisini azaltmaktadır. Tüm edebiyatlarda ve tüm toplumlarda kadını aşağılayan ve eleştiren söz öbekleri, anekdotlar, sloganlar ve şakalar bulmak mümkündür. Kadına kindarlığı, sığlığı, aptallığı ve benzer özelliklerden azar çekilir.
Sayfa 134Kitabı okudu
Maskülen baskınlığının tarihine gelince, bu olayın doğal olarak ortaya çıkmadığını aklımızdan çıkarmamamız gerekir. Erkeklerin baskınlığını hukuken garanti altına alan kanunların varlığı bunu göstermektedir. Erkek baskınlığının hukuk tarafından desteklenmesi de erkek baskınının bu kadar kesin olmadığı dönemler yaşanmış olması gerektiğini göstermektedir. Tarih, kadınların baskın olduğu, hayattaki önemli rolü onların oynadığı, özellikle de çocuklar konusunda onların sözü geçtiği dönemler olduğunu kanıtlamaktadır.
Sayfa 128Kitabı okudu
Bir erkek çocuğun güç arzusunun belli bir seviyeye ulaşmasına izin verdiğinizde, erkek olduğu için her yerde üstünlük sağlayacağını bildiği ayrıcalıkları tercih ettiğini görebilirsiniz.
Sayfa 127Kitabı okudu
Çocukluğum özet:
Daha yakından yapılan incelemeler bu çocuğun büyük hırsıyla belli bir amaca ulaşmaya çalıştığını ortaya çıkarmıştır. Önceden sınıfında birinciydi ve birinci kalmak istiyordu. Böyle bir amaca ulaşmak için konsantrasyon, çalışkanlık ve benzeri gibi araçlara sahip olması gerekiyordu. Ne var ki, bunlar onun için yeterli değildi. Gereksiz görünen her şeyi hayatından çıkarmaya çalışmıştı. Kendini şöyle açıklayabilirdi: “Ünlü olacağım ve kendimi bilimi arayacağım için tüm gereksiz sosyal ilişkileri hayatından çıkarmalıyım.”
Sayfa 108Kitabı okudu
Unutkan insanlar genellikle açık açık başkaldırmayı tercih etmezler fakat unutkanlıkları, görevlerini ilgi göstermediklerini ele verir.
Sayfa 102Kitabı okudu
1.599 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.