Dostlarla ya da çevrede kitap sohbeti yaparken yazarların isimlerini telaffuz da genel anlamda sıkıntılar çekiyoruz. Ve devamında muhabbet dağılıp gidebiliyor. Can sıkıcı bir durum olma özelliği bile taşıdığı söylenebilir. Chuck Palahniuk ve Charles Baudelaire gibi yazarları en basitinden telaffuz ederken ben çok zorluk çekiyorum.
Yine not:
Saramago’nun “Görmek” kitabından sonra elime basit ve eğlenceli bir kitap alma isteğiyle başladım kitaba. İyi de yapmışım, okurken çok eğlendim; hatta bazı yerlerde kahkaha bile attım. Bir erkeğin ilişkilere ve kadınlara bakış açısını çok iyi bir şekilde anlayabileceğimiz bir kitap olmuş -umarım gerçekten hepsi bu şekilde değildir. İçinde aynı zamanda bir müzik ziyafeti var. Beklediğimden çok daha iyi bir kitap çıktı.
Kafanızın dolu olduğu ve her kitabı kafanızın almadığı bir dönem olur ya, işte tam o dönemde okunacak bir kitap.
Ölümüne SadakatNick Hornby · Sel Yayıncılık · 2017137 okunma
“Ben hayatımdan memnun olduğumu söylemedim ki. Ben iyi olduğumu söyledim, yani grip değilim, trafik kazası geçirmedim, şartlı tahliye edilmedim, ama neyse.”
"Senin tek yaptığın... senin tek yaptığın hiçbir şey yapmamak. Kendi kafanın içinde kayboluyorsun ve bir şeyin üzerine gitmek yerine, oturup düşünüyorsun ve bu düşündüklerin de çoğu zaman saçmalıktan ibaret oluyor. Asıl olan biteni sürekli kaçırıyorsun sanki. "
Emilie Hornby insanları memnun etmeye çalışan, geleceğini kontrol etmek için uzun listeleri ve onay kutuları olan bir öğrencidir.
Sevgililer Günü'nde kötü şeyler sürekli Emilie'yi bulmaya başlar. İlk önce arabasını, onu okula götüren yakışıklı laboratuar ortağı Nick'e çarpıyor. Daha sonra heyecanlandığı, yaz Chicago'daki bursunun elinden alındığını öğrenir. Ve en kötüsü de, Josh'u eski sevgilisiyle öpüşürken yakalıyor.
Sonrasında büyükannesinin evine gidiyor. Ancak ertesi gün, hala Sevgililer Günü olduğunu ve en kötü zaman döngüsünün içinde sıkışıp kaldığını fark eder. Sonuçları değiştirmek içinde çabalamaya başlar.
Sil BaştanLynn Painter · Artemis Milenyum · 2023163 okunma