‘Nasıl ki kemikler, et parçaları, bağırsaklar ve kan damarları derinin altına gömülü olduğu için insan görüntüsü çekilir bir hal alıyorsa, ruhun heyecanları ve tutkuları da aynı şekilde hiçliğe gömülüdür; hiçlik, ruhun derisidir.’
İlişkilerimizde de sahte paralarla alışveriş yapmaya çalışır, karşılığında gerçeklikler satın aldığımızı sanırız. Oysa sahici ilişkilerde gerçek sevgi hiçbir bahaneyle alınıp verilemez.
Ötesiyle berisiyle kişiliğiniz bütünüyle size ait bir bahçedir; bu bahçede be yetiştirdiğiniz, neyi söküp attığınız, neyin yetişmesine kesinlikle izin vermediğiniz tamamen sizinle ilgili…
… zihninizdeki radyonun kumandasını ele geçirin artık. Frekansınızı bozan yabancı sinyaller araya karışarak ritminizi değiştirmesin. Başka kanalların yayın dalgaları hayatınızı işgal etmesin.
Çünkü ‘özgürlük’ sandığınız gibi ‘sınırsız’ olmak demek değildir, tam tersine net ve güçlü sınırlara sahip olabilmenizle ilgilidir.
… hayır diyebildiğiniz ölçüde, özgürlük alanınıza sahip çıkarsınız.
Kendi kendine yalan söyleyip yalanını ciddiye alan insan sonunda ne kendine, ne de çevresinde gerçeği seçemez olur, böylece hem kendisine, hem de başkalarına saygısızlık eder.