“Ama yine de delemiyordu sıraları bir türlü.
Karşı duruyordu Akhalar dayanıp omuz omuza bir duvar gibi,
ya da bir kaya gibi, sarp, kocaman.
Köpüklü denizin kıyısındaki kaya nasıl
karşı koyarsa sert yellerin hızlı esişine,
şiştikçe şişen dalgaların saldırışına karşı koyarsa,
Danaolar da öyle direnip dayanıyorlardı işte.”