Ülkemiz büyük bir oyun yeridir. Her sabah uyanınca, biraz isteksiz de olsak, hepimiz sahnenin bir yerinde, bizi çevreleyen büyük ve uzak dünyanın sevimli bir benzerini kurmak için toplanırız. Küçük topluluklar olarak, birbirimizden bağımsız davranarak ve birbirimizi seyrederek günlük oyunlarımıza başlarız.
Artık yaşamak istemiyorum Olric. Onların istediği gibi yaşamak istemiyorum.
Çok kazanmak istiyordum; fakat bu dünyada biliyorsunuz ancak işini bilenler kazanır.
Sayfa 81 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
Korkuyoruz. Düşünmekten ve sevmekten korkuyoruz. İnsan olmaktan korkuyoruz.
bir yandan da hazindir sen aramayınca kimsen yoktur yalnız başına yaşarsın yalnızlığını bir yandan da sitem ederler neden aramadın beni derler oysa onlar hiç aramazlar özel izinleri belgeleri mi var aramamak için bilemiyorum
Sayfa 528
Bir kitaba yeniden başlamak gibi, sevmeye yeniden başlamak pek kolay sayılmazdı herhalde.
Sayfa 63 - İletişim yayınlarıKitabı okuyor
"Kendini farketmenin sevinci kapladı içini.Ellerini bacaklarını sırtını yerinde hissetti , rahatladı.Var olduğunu duydu.Serinledi."
“Bir silgi gibi tükendim ben. Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa. Ben kurşun kalem silgisiydim. Azaldığımla kaldım.”
Gülerim bu misafir odasına. (Gülümser.) Hay Allah! Durup dururken bu gülümseme de nereden çıktı? (Somurtur.)
Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım: mürekkeple yazmışlar oysa.
Duvarlarına takvimler asan evlere bir türlü benzeyemedik.
Sayfa 24 - İletişim
"Herkes bir şeyler yapabilsin diye biz, bir şey yapmamak suretiyle, hep sizler için bir şeyler yapmaya çalıştık."
"Kimse bizim tanımımızı yapmıyordu ki biz kimiz bilelim."
"Mahkemede, suçlu sandalyesinde, bilerek ya da işledikleri suçları bilmek zahmetine katlanacak kadar dahi düşünmediklerinden bilmeyerek, eziyet eden, hor gören, aşağılayan, ihmal eden, aldırmayan, unutan, kötüleyen, alay eden, ıstırabı paylaşamayan, insanlar arasına duvarlar çeken, küçümseyen, çaresiz bırakan, yalnız bırakan, terkeden, baskı
Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyuduğum için de kendimden nefret ediyorum.