"Dünyadaki gerçek yiyecek üreticilerinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan, çiftlik ve hayvancılıkla uğraşan köylülerin çoğu, yabani bitki ve hayvanlarla geçinen insanlara göre daha iyi durumda değiller."
Kesinlikle kitapta katıldığım en önemli noktalardan biri. Çiftçilik de bence o zamanın bilimsel deneyi. Birileri bir şeyi ilk kez deniyor. Toplum geleneğe göreneğe çok bağlı. Üzerine yiyecek temini için bir yıl beklemeli hemen alınmıyor sonuç . Ve nasıl akıllarına geldi? Çok gizemli bir olgu bence. Çok zekice bir atılım. Tarih beni hep şaşırtıyor
Aslında bunu tam olarak diyebilir miyiz bilmiyorum. Çünkü zamanında ne gerek var buna diyip çoğu icat , buluş geri çevrilmiş. Yani buna ihtiyacımız var kabul edelim demiyorlar aslında ileride bu icat ve buluşun fazlaca kullanılması sonucu bu ürüne ihtiyacı olduklarını düşünüyorlar. Toplumun üst kesimi dışında alt kesimin ve orta kesmin ona olan ihtiyacı alışana kadardır. O zaman bir problemle karşı karşıyayız. Kim bu üst kesim ? Ve neye göre bir icadı kabul ediyorlar. Bürokrasiyi değiştirmek? Bir çıkar uğruna veya ticaret yani buradan sağladıkları yarar farklı bir boyutta diye düşünüyorum. Tabi bunlar naçizane kendi fikirlerim. Fikirlerinizi duymak isterim
"Onunla savaş, bununla mücadele et derken , sonunda hayatından oluyorsun. Mesela ben: Zor günler geçirdikçe daha işe yaramaz hale geldim, ama uzun bir hayatım oldu. Sevdiklerim birer birer öldüler , ama ben hala hayattayım."
Yaşamak, yaşamak ve yaşamak. Oysa ne çetrefilli iştir. Belki de çok yorucu belki de ölüm daha güzel ama insanız