Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlknur Karakoç

168 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
“Gençken insanın umudu büyük, yetişkinken biraz daha az, yaşlılıkta daha da az ve ölüm döşeğinde iyice azdı. Her saat değer kaybeden umut ne biçim bir umut olabilirdi? . Hayatın koşturmasında kendimize dışarıdan bakmayı alışkanlık haline getirsek, fark etmeden ne kadar çok şey kaçırdığımızın bilincine varacağız ama birçoğumuz bunu süresiz bir şekilde erteleyerek, görmezden geliyoruz. Postane Günlükleri’nde Vigdis Hjorth işte tam da bu ertelemelere, görmediğimiz, günlük yaşamda kendimiz için kaçırdıklarımıza odaklanıyor. Eminim birçok okuyucu kendini, eskiden yazdığı günlüğündeki notlarını bulduğunda hayatı bir anda değişen kadın karakterimiz Ellinor’un yerine koyacaktır. Varoluş dengelerin bir anda nasıl değiştiğini, -mış gibi yapmaktan ne kadar sıkıldığımızı, mutluluğu ararken birçok şeyi nasıl da geciktirdiğimizi, bu gecikmelerin pişmanlıkları yüzümüze tokat gibi çarptığını vurguluyor. . Zaman geçip gidiyor, giden saniyeleri geri alamadığımız gibi, içinden çıkamadığımızı düşündüğümüz her an için biraz sakinleşip içimize dönmeli, kendimizi dinleyip yola öyle devam etmeliyiz. Bir türlü bir güne yettiremediğimiz zamanın içinde kendimizi unutmamak, unuttuysak da bir an önce bulmak dileğiyle. Not; Akıcı ve yorucu olmayan (aslında hepimizin kurduğu, çok iyi bildiği) cümleleriyle Postane Günlükleri’ni okuma listenize eklemenizi tavsiye ederim. Pişman olmazsınız.
Postane Günlükleri
Postane Günlükleri
Vigdis Hjorth
Vigdis Hjorth
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023348 okunma
Reklam
192 syf.
10/10 puan verdi
Yakın bir arkadaşımla konuşur gibiyim, dost meclisinde hayatımın akışında, geçmişte ve bugünde neler olmuş, gelecekte ne olmasını istiyorum diye fikir alışverişi yapar gibiyim. Sayfaları bir bir geçip, neredeyse her cümlenin altını çizerken, yıllardır hayatımda olan bir elin parmağını geçmeyecek ‘insanlarımın’ arasında bile ‘bana bu kadar benzeyen kimse yok’ diye düşünüyorum. Tercihler, yaşanmışlıklar, hayata bakış açısı ve daha birçok şey kendimde çok iyi bildiğim Ege’nin satırlarından dökülüyor. Benim kendime yüksek sesle bir türlü ‘gerçekten’ söyleyemediklerimi Ege satırlarında tek tek sıralıyor, haykırıyor, unutma diyor. . Pazartesi Mektupları bir arkadaşa yol gösterir gibi, bir kadının elinden tutup onu ayağa kaldırmaya, daha de güçlendirmeye, söyleyemediklerini kulağına ufak ufak fısıldar, yüreğine ilmek ilmek işler gibi. En sevdiğim adamı bile iliştiremiyorum hiçbir yere çünkü; bu kitap bir kadın dayanışması gibi. Benim hissiyatım, hayatı anlayışımın çoğu insana oranla farklı olduğu için ‘bana göre’ böyle. . Mutlu oluyorum okudukça, kısa kısa notlar uzun uzun iç döküşlerime gebe oluyor. Yazdıkça yazıyor, yazdıkça daha farklı pencerelerden bakıyorum kendime. Bir süredir nerede bulacağımı bilemediğim ‘kendime’ yeniden sesleniyorum; oradasın biliyorum, seni mutlaka bulacağım. Teşekkürler Ege, var ol.
Pazartesi Mektupları
Pazartesi MektuplarıEge Soley · Doğan Novus · 202379 okunma
374 syf.
10/10 puan verdi
Olaylar doğal akışına bırakıldığında zaten gitmeleri gereken yerlere giderler. Ne kadar çabalarsanız çabalayın, insanlar kırılmaları gereken zaman geldiğinde kırılacaktır. Hayat böyle… Haruki Murakami - İmkansızın Şarkısı . İmkansız aşklar, hayatın içinden melodilerle imkansız şarkılara dönüşüyor… Yaşanan her olaya, yaşayan her karaktere bir şarkı gözüyle bakıyorum, ortak paydada kesişen olayların şarkıları birbirinden o kadar bağımsız ki, sonu gelmeyen bir imkansızlıklar silsilesi gibi çınlayıp duruyor. Her olay birbirine bağlı olduğu ipler kesildikçe son buluyor, aşklar bitiyor, arkadaşlar yitiyor, sevilenler gidiyor. İmkansızın Şarkısı çaldıkça herkes hayattan bir adım daha uzaklaşıyor, gelecek daha da görünmez bir hal alıyor. . Kitapta hiçbir edebi kaygı yok, Murakami’den okuduğum en düz kitap. Yazarın diğer kurgularından alışık olduğumuz ‘gerçeküstü’ dünyadan hiçbir iz yok, aksine Japon kültürünün ‘gerçek’ değerleri üzerine çok detaylı bir anlatım var. Toplumsal, siyasi, bireysel ve Japonların özellikle cinselliğe yaklaşımları detaylandırılıyor. İmkansızın Şarkısı ‘nın Murakami’nin popüler olmasını sağlayan esas kitap olması çok ilginç çünkü, yazardan okuduğum diğer birçok kitap bu kitaptan çok çok daha başarılı. Bu nedenle İmkansızın Şarkısı’nı okumazsanız çok şey kaybetmezsiniz.
İmkansızın Şarkısı
İmkansızın Şarkısı
Haruki Murakami
Haruki Murakami
İmkansızın Şarkısı
İmkansızın ŞarkısıHaruki Murakami · Doğan Kitap · 201810,7bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
56 syf.
·
Puan vermedi
·
36 günde okudu
“Nasıl iyi bir fikir aşırı derecede sömürüldüğünde ölürse vasat bir fikrin aşırı sömürüsü de sanatçının, hatta daha da fenası piyasanın ölümü anlamına gelir.” . Çağdaş Sanata düşman değilim ama hikayesi olmayan eserlere bakmaya alışamıyor, anlatılsa da yaşanmışlığı olmadığı için, gözümde ve aklımda herhangi bir objeden (ki o da hep neden yani dediklerimden) öteye geçiremiyorum. Birçok insan gibi benim için de galeriden ya da müzeden çıktıktan sonra nerede olursa olsun herhangi ‘bir şeye’ dönüşüyor. Anlattığı bir hikaye olmayan, geçmişin izlerini taşımayan, baktığımda dokusuyla, rengiyle, ahengiyle beni heyecanlandırmayan ‘şeyler’ bütününü Avelina Lesper çok nokta atışı dokunuşlarla anlatıyor. . Sanatın estetik ile kurduğu bağ, duygularda eklendiğinde gözümüze, gönlümüzü titrettiğinde asıl amacına ulaşıyor. Anlattığı hikayeler, etkilendiği dönemler ve olaylar konunun özünü oluşturduğunda değerli oluyor, aksi takdirde ne malzeme kullanılırsa kullanılsın (en çok da geri dönüşüm olsun diye) anlamlandırılmaya çalışan ‘eser’ yaratıcı anlatıma geçmediği sürece havada asılı kalıyor. . Her geçtiğim sayfada ‘evet işte ben de tam bunu söylemeye çalışıyorum, ben de böyle hissediyorum, aynen öyle’ diye diye kitabına sonuna keyifle geliyorum. İyi ki diyorum hepimizin duygularına tercüman olmuş, ciddi bir özgüven ile kararında yazılmış bu kitabı okudum. Lütfen Çağdaş Sanat hassasiyeti olan herkes okusun, okuttursun.
Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı
Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı
Avelina Lésper
Avelina Lésper
Çağdaş Sanatın Sahtekârlığı
Çağdaş Sanatın SahtekârlığıAvelina Lésper · Tellekt · 2022139 okunma
176 syf.
10/10 puan verdi
“Bir numaralı korkum günlerin hızlanması. Böyle bir şey yok sözde ama yemin ederim hissedebiliyorum bunu.” . Senelerdir düşündüğüm en ciddi şeylerden biri bu alıntının gerçekliğini yaşıyor olmamızdır. Kimileri halen dünyanın her gün biraz daha yitip gidiyor olmasını kabul etmek istemese bile, hayatın karmaşasını ve kaosunu yaşayan bizler, zamanın
Hava Durumu
Hava DurumuJenny Offill · Harfa Yayınları · 202142 okunma
Reklam
304 syf.
10/10 puan verdi
“Mevsimlerin en kısası, en uçucusu, sorumlu tutulamayacak olanı, çünkü yaz hiç tutulamaz ancak, mükemmel olduğu söylenen ya da hayal edilen, hiç var olmamış yazların parçaları, kırıntıları, anları, hatırada parlamalarıdır tutulabilen.” . Ah bu nasıl güzel bir seriydi, kelimelerim gerçekten yetersiz kalıyor. Etkisi bir süre daha devam edecek ve bolca tavsiye edilecek. Mevsimler Dörtlemesinin sonu olan Yaz’da ilk üç kitabında yer alan karakterlerin hikayeleri birleşiyor ve tek bir hikaye olarak bitiyor. Daniel Gluck ve 2. Dünya Savaşı döneminde İngiltere ile alakalı şaşırtıcı detayları öğreniyoruz. Ayrıca Mevsimler Dörtlemesi Ali Smith tarafından pandemiyi de içine alan dönemde tamamlandığı için, İngiltere’nin Brexit’ten çıkış ve pandemi ile savaşını harmanlanmış bir şekilde okuyoruz. Serinin diğer kitap yorumlarında da bahsettiğim gibi Avrupa’nın son yüzyılına bir ders niteliğinde baktığımız için ben hiç bitsin istemedim, öğrenecek ne çok şey varmış, iyi ki okudum! . Savaşlar, pandemi, göçmen krizi, terör ve toplum çatışmaları ekseninde dünyanın en kıymetli topraklarından biri Avrupa Kıtası nasıl bölünüyor, nasıl da kalıcı etkilerin görüldüğü sancılardan geçiyor, çok etkili anlatıyor Ali Smith. Her kitap bir öncesinden daha vurucu, hepsi bir araya gelince mükemmel. Günümüzün dünyasında geçmişin izlerinin gölgesi hep var olacak, elbette sancıları da!
Yaz
Yaz
Ali Smith
Ali Smith
Yaz
YazAli Smith · Epsilon Yayınevi · 023 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
“Artık geleceği değil, hemen karşımda duran şimdiyi düşünmeliyim. Sadece bugün yapılması gerekenlere ve bunların altından sorunsuzca nasıl kalkabileceğime kafa yormalıyım. Çünkü, ancak bu şekilde uzun yarınların üstesinden gelebilirim.” . Kitabı ilk elime aldığımda bir anne ve babanın kızlarıyla alakalı olan hayat hikayesi okuyacağımı düşünmüştüm
Kızım Hakkında Her Şey
Kızım Hakkında Her ŞeyKim Hye-Jin · İthaki Yayınları · 2023478 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
“Zaman her şeyi değiştirebilir. Sıkıca kapalı görünen ve açılmayacağına inanılan kapılar bir süre sonra kolaylıkla açılır. Bir dönemin imkansız ve düşünülemez olanı, başka bir dönemin olması muhtemeli, hatta sıradanıdır.” . Benim gibi seriye uzun ara vermeyin çünkü, o zaman ipuçlarını kaçırıp, araya aldığınız diğer okumalarla aklınız karışıp,
İlkbahar
İlkbaharAli Smith · Kafka Kitap · 202230 okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
33 günde okudu
“Biz küçükken hayatımız, hayal dünyamız geniş ve bir o kadar parlaktı. Biz büyüdük, hayal dünyamız küçüle küçüle yok oldu ve yaşam soldu.”
Pürlen Kıyat Karakuş
Pürlen Kıyat Karakuş
Tanrı'nın Uyumadığı Gece
Tanrı'nın Uyumadığı Gece
. Ne çok çekti bu dünyada kadınlar. İçimde kopan fırtınalara, yapılan haksızlıklara, kıyılan canlara, erkeğin egemen olduğunu, her şeye hakkı olduğunu, her attığı adımın doğru olduğunu
Tanrı'nın Uyumadığı Gece
Tanrı'nın Uyumadığı GecePürlen Kıyat Karakuş · Hep Kitap · 2022112 okunma
352 syf.
8/10 puan verdi
“İçimde bir yara taşıdığımı inkar edemem. İstersen bunun adına öfke de, istersen hayal kırıklığı. Ama bir kalp taşıdığını söyleyen insan, aynı zamanda bin yarayı da beraberinde taşımız mı?” . Hayaller, aşk, keşif ve bir yolculuk hikayesi ile bezenmeyeli ne kadar uzun zaman olmuş. Son dönemde yeni tanıştığım yazarlar beni diyarlardan diyarlara,
Sular Üstünde Gökler Altında
Sular Üstünde Gökler AltındaKaan Murat Yanık · Ketebe Yayınları · 20231,421 okunma
Reklam
216 syf.
8/10 puan verdi
İnsan bu… İyi olması da kötü olması da kendi özüne ve içinde bulunduğu şartlara bağlı. Şartlar kötüleştikçe kötülük de artıyor. İnsanoğlu dayanışmayı içselleştiremiyor bir türlü.
Kuru Kız
Kuru Kız
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
. Neresi belli olmayan bir taşra kasabasında dünyaya merhaba diyor Kuru Kız. Upuzun boyu, zayıf bedeni sebebiyle kuru kız, evlenmediği için evde kalmış
Kuru Kız
Kuru KızAyfer Tunç · Can Yayınları · 20233,465 okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
“İnsanlar dışarıdan bakınca kaç yaşında olduğunu düşünürse düşünsün, içinde kendin olman asla değişmiyor.” . Avrupa’nın son elli yılı, dört kahraman ve onların öyküleri çevresinde şekillenen bir hikaye. Ali Smith ‘in Sonbahar ile başlayan Mevsimler Dörtlemesi serisine Kış ile devam ediyor. Yarım kalmış aile ilişkilerine, yaşanamamış aşklara, bir türlü kurtarılamayan, sürekli tükenen dünyaya, vicdan hesaplarına ve insanlığımıza dokunuşlar yapıyor. Hepimizin hissettiği/hissedebileceği duyguların arasında çetin savaşlar yaşanıyor. Avrupa’nın dönüşen ve dönüştüren geçmişi, günümüzün sahte gerçekliğine göndermeler yapıyor. Kış, tam anlamıyla bir Avrupa romanı tadında. . İnsanlığın gittiği yolda, daha çok çetin Kış mevsimleriyle karşılaşacağının haberleri satırların arasından yankılanıyor. Kış, İlkbahar’ın geleceğini bilirken fırtınalar estirip, kendini unutulmayacak anılarıyla taçlandırıyor. Şimdi sıra İlkbahar’da…
Kış
Kış
Ali Smith
Ali Smith
Kış
KışAli Smith · Kafka Kitap · 202064 okunma
376 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Öyle güzel şekillenen bir hikaye okudum ki, uzun zamandır böyle etkili bir dönem romanı okumamıştım, çok mutluyum! Cumhuriyetimizin kurulduğu dönemden başlayarak günümüz tarihine kadar uzanan Harika Bir Hayat, çok yetenekli, büyüleyici genç bir kadının yaşamına odaklanıyor. Tüm dünyayı derinden etkileyen dünya savaşlarından, Türkiye tarihinin en önemli siyasi, ekonomik, toplumsal olaylarına dönüş yapıyor, edebiyat, şiir, tiyatro ve romanlarla süslenen sanat akımına göz kırpıyor. . Suat Derviş, Nazım Hikmet, Abidin Dino ve daha birçok isimle tanışabileceğiniz, eski gazetelerin Türkiye gündemine düştüğünde yarattığı bomba etkisine tanıklık edebileceğiniz ve siyasi tarihimizin hiç değişmeyen bir yapıyla nasıl da günümüzü etkilediğini görebileceğiniz sürükleyeci bir anlatım. . İstanbul’un en güzel rotalarından Pera’da, Beyoğlu’nda adım adım ilerlemek öyle güzel ki, insanların birbirine gerçekten değer verdiği, bir iki tane bile olsa gerçek arkadaşlığın ne demek olduğu, sevginin gücünün mesafeler tanımadığı, özgürlüğün bir kadın için ne derece kıymetli olduğunu deneyimleyin lütfen, gerçekten çok güzel…
Harika Bir Hayat
Harika Bir Hayat
Hikmet Hükümenoğlu
Hikmet Hükümenoğlu
Harika Bir Hayat
Harika Bir HayatHikmet Hükümenoğlu · Can Yayınları · 2023866 okunma
216 syf.
7/10 puan verdi
“Bir insana değil de, onun gözlerine aşık olmak mümkün. Demek istediğim, sana ait olmayan ama sana nerede olduğunu, kim olduğunu gösteren gözlere.” . Yepyeni bir yolculuk başladı. Zaman geçerken hayata neresinden baktığınız önemlidir, siyasi olaylar toplumsal gerçekliğin içinde insanları nasıl etkisi altına alıyor, her bir dönem geçişinde dünyanızda neler değişiyor detaylarıyla gün yüzüne çıkıyor. Bazı kopukluklar olduğu için okuması kolay değil gibi gözüküyor, önemli olan nokta, yakın geçmişteki siyasi ve toplumsal olaylarla biraz alakalı olmaktan geçiyor. . Birleşik Krallık referandumla AB’den ayrılmaya karar veriyor ve Ali Smith bu dönemin en tuhaf bürokrasi eleştirisi olarak gözüken ilk Brexit kitabına ve serisine imza atıyor. Umutsuzluğun, mülteci krizinin, muhafazakar duruşun toplumsal yapıya verdiği zararlarına ve insan ilişkileri üzerindeki etkisine, 100 yaşındaki bir adamla, genç bir kadın arasındaki diyaloglarla ortak oluyoruz. . Okurken bir sonraki sayfada ne olacak, bir sonraki mevsimde bizi neler bekliyor diye heyecanlanmadım değil, evet biraz kopukluklar olduğunu düşünüyorum ama bütün okuduklarımızın su gibi akıp gitmesi gerekmiyor. Zaman zaman da rahatsız etmeli.
Sonbahar
Sonbahar
Ali Smith
Ali Smith
Sonbahar
SonbaharAli Smith · Kafka Kitap Yayınları · 2020188 okunma
456 syf.
8/10 puan verdi
Sevdiğimiz her şey sonlanmak zorundaysa sevmeye ve yaşamaya nasıl devam ederiz? George Saunders - Arafta . Aylardır kitaplık rafında duran Arafta ile çok yanlış bir zamanda yollarımız kesişti diye düşündüm. Yüreğimdeki yara, göğsümdeki kesik nefesler ve uykusuz gecelere ilaç olabileceğini tahmin edememiştim. Sindire sindire birçok kitaptan farklı yazım diline uyum sağlamaya çalışarak okudum. Altını çizdim, notlar aldım. Benim de hayaletlerim olduğunu, zaman zaman kendi kendime konuştuğumu, yüksek sesle cümleleri tekrarladığımı fark ettim. Sancılı ama etkili bir okuma döneminden sonra hayatımın en zor dönemlerinden birine damgasını yine zorluklarla vurdu. Olsun, demek dedim bu zaman doğru, her ne kadar ayrılık acılarını, kayıpları, yitirmişlikleri anlatsa da, günün sonunda hayatın en acı gerçeklerini de kabul edebilmemizi öğütlüyor. . Hayatın hiçbir aşamasında kayıplara göğüs germek kolay değildir. Sevdiklerimizin ardından tuttuğumuz yas, çektiğimiz özlem, verdiğimiz değer herkese göre farklılık gösterir. Paylaştığımız ortak payda kayıplarımızın bir daha asla geri dönmeyeceğidir. Sevdiklerinizi her iki alemin arasında ‘Arafta’ bırakmayın. Yüreğinizde, aklınızda, tüm damarlarınızda nefes aldığınız sürece dolaşmalarına devam edin ama onlar için döktüğünüz göz yaşlarında ruhlarının huzursuz olmasına izin vermeyin. Yaratıcı size alacak nefes bıraktıysa, dayanma gücünü, devam etme azmini de vermiş, henüz bu dünyada yapacaklarınız bitmemiş demektir. Yolunuza devam ederken pişmanlık duymayın çünkü, verdiği nefesi ancak veren güç geri alabilir.
Arafta
Arafta
George Saunders
George Saunders
Arafta
AraftaGeorge Saunders · DeliDolu Yayınları · 2017367 okunma
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.