Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kitap okumayı, tıpkı sinemalara gitmeyi, gazeteleri, dergileri karıştırmayı sevdiğim gibi seviyordum. Bunları bir yarar, bir sonuç beklediğim için, ne bileyim, kendimi başkalarından daha üstün, daha bilgili, daha derin sanmak için de yapmıyordum. Hatta diyebilirim ki, kitap kurtluğu bir alçakgönüllülük de öğretmişti bana. Kitapları okumayı seviyordum, ama daha sonra Rıfkı Amca'nın da yaptığını öğrendiğim gibi, kimseye okuduğum kitaplardan söz etmekten hoşlanmıyordum da. Kitaplar, bende bir konuşma dürtüsü uyandırıyorlarsa, daha çok kafamın içinde kendi aralarında yapıyorlardı bu işi. Bazen, o sıralarda üst üste okuduğum kitapların aralarında bir fısıltı tutturduklarını, kafamın içinin de böylece, her köşesinde bir müzik aletinin mırıldandığı bir orkestra çukuruna dönüştüğünü hisseder ve hayata kafamın içindeki bu müzik yüzünden katlandığımı fark ederdim.
Sayfa 182 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
«Zaman içerisinde kişinin içinde bir orkestra şefi gelişmeye başlar. Ergenlik de bu orkestra şefinin varlığının ya da yokluğunun en yoğun hissedildiği dönemdir. Ergenlikte hayatın anlamı sorgulanmaya başlanır.»
Sayfa 147
Reklam
Büyük Doğu, alem olduğu mefküre çerçevesinde, (senfonik) bir orkestra...
'binlerce seda ,fakat ahenk yok... Hindistan bana hâlâ sazları akort etmekle meşgul, muazzam bir orkestra heyeti hissini veriyordu.'
Sayfa 28
Pavyonda bir orkestra çalıyordu.
Sayfa 37
Gecenin karanlığında İspanya elçiliği gün gibi parlıyor, ışıklarının yansımasından bulutlar yaldızlanıyordu. Elçilik parkının yollarındaki ışık çelenkleri etraftaki yapraklara bir zümrüt berraklığı veriyordu. Havai fişeklerin aydınlığı büyük kara ağaçların üstünde gökyüzünü kızartıyor, gizli bir orkestra hafif bir rüzgâra şehvetli ahenkler bırakıyordu.
Sayfa 79 - DorlionKitabı okudu
Reklam
...Ayrıca çok sayıda yetenekli insanımız, geniş bir sahnemiz, orkestra çukurumuz ve bir toplantı salonumuz olsa bile, daha da büyük bir sınırlama çıkacaktı karşımıza: Toplumsal sınıfların sınırlan. Yüksekokul kendine yeten, içine kapalı bir topluluktur, onlardan kimse bize yakınlık göstermez. Kıdemli Başçavuş O'Donovan'ın bando şefi
“Hocam ayetler var ayetler!” / DİN, BİLİM VE DARWIN
Aldous Huxley'in az önce bahsettiğim romanındaki bir diğer karakter, Tanrının varlığını bir gramofonda Beethoven'in yaylı sazlar dörtlüsü No 15 A minör'ünü ("heiliger Dankgesang") çalarak ispatlamıştı. Kulağa inandırıcı gelmese de popüler bir kanıt dizisini temsil ediyor. Aşağı yukarı şöyle olan haşin saldırıları saymayı artık bıraktım: “O halde Shakespeare'i nasıl açıklıyorsun?” (Zevkinize göre Schubert, Michelangelo ve başka isimleri koyabilirsiniz.) Bu sav size o kadar tanıdık gelecektir ki daha fazla belgelememe gerek yok. Fakat arkasındaki mantık hiçbir zaman ayrıntılı olarak açıklanmadı ve üzerinde ne kadar düşünürseniz o kadar anlamsız geleceğini fark edersiniz. Elbette Beethoven'in son zamanlarındaki dörtlükleri muhteşemdir. Shakespeare'in soneleri de öyle. Tanrı ister orada olsun ister olmasın, yine de muhteşemdirler. Tanrının varlığını kanıtlamazlar; Beethoven'in ve Shakespeare'in varlığını kanıtlarlar. Büyük bir orkestra şefine "Eğer dinleyecek bir Mozart'a sahipseniz Tanrıya neden ihtiyacınız olsun ki?" sözü atfedilir.
Sayfa 120 - Bölüm 3 - Tanrının Varlığı İçin Gösterilen Kanıtlar, Güzellikten KanıtKitabı okuyor
Her yara hayat süreci içinde varlığını koruduğundan ve hayat sürekli kendini yenilediği için, içinde iyileşmeye ve yenilenmeye dair bir tohum barındırır. Herhangi bir yabancı madde cildimizi kestiğinde ya da deldiğinde, büyüleyici ve belirli bir dizi biyokimyasal olay meydana gelmeye başlar ve evrimsel bilgeliği ortaya koymak üzere bir orkestra gibi birlik- te çalışırlar. Bedenimiz kesintisiz bir kendi kendini düzeltme süreciyle yenilenmek üzere tasarlanmıştır. Bu prensipler aynı şekilde ruhun, özün ve aklın iyileşmesi için de geçerlidir
Bir orkestranın ahengi neyse insan cesedinde de ruh odur. Bu ahenk orkestrayı meydana getiren sazlardan, çalgılardan hiçbirisi değildir. Bütün de değildir. Bütünün mahsulü çalgılardan ayrı bir şeydir. Lakin bu orkestra, çalgılar aradan çıkınca ahenk bozulur. İşte ruh da öyledir.
Sayfa 210Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.