Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Elbette tuhaf yeryüzünde yaşamamak artık, daha yeni öğrenilmiş âdetleri sürdürmemek, güllere ve vaatlerle dolu başka şeylere, insanların geleceğine dair, anlamlar vermemek; ezeli endişeli ellerdeki gibi olmamak artık ve kendi adını bile kırık bir oyuncak gibi bir kenara koymak
Aşkla tehlikeli bir oyuncak gibi oynamak istiyordum...
Reklam
Gece lambası kırmızı bir kadın yapıyor beni Oysa limon ağaçları bahçede küçük sarı güneşler taşıyor. Dokunsam bile onlara yanmam. Ne tuhaf! Bir oyuncak ayım vardı, ismi Işıldak. Bir kızkardeşim vardı saçları simsiyah Ne tuhaf böyle hatırladıkça herşeyi, Ağrı Dağında saçlarımı karla yıkamak. Kırmızı bir mum olsam yakışırdım şamdanıma Oysa çok üşüyor ellerim bu akşam...
Didem Madak
Didem Madak
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka (1883-1924), Berlin'de bir parkta yürürken, en sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan, küçük bir kız çocuğuyla tanıştı. Kafka çocukla birlikte, bebeği başarısız bir şekilde aradı. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmayı istediğini söyledi. Fakat bebeği bulamadılar. Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verdi. Mektupta "Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım", diyordu. Böylece, Kafka'nın yaşamının sonuna kadar devam edecek bir hikâye başladı. Kafka küçük kıza, bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektuplarını okur ve akabinde çocuğun çok güzel bulduğu konuşmalar yapardı. Sonunda Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak bebeği (bir tane satın aldı) geri getirdi. "Hiç bebeğime benzemiyor," dedi kız. Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektup daha verdi: "Seyahatlerim beni değiştirdi." Küçük kız yeni bebeği kucakladı ve onunla mutlu bir şekilde evine gitti. Bir yıl sonra Kafka öldü. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup buldu; mektupta şöyle yazıyordu: "Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek."
En çok istediğimiz şey kalbimizdeki o kıvılcımın canlanmasıydı. Biz ne yaşarsak yasayalim kader dedik. Kaderi de oyuncak ettik , bu saçma hallerimize. İnsan yavrusunu sevmek mi bu kadar zordu? Sevgiyi göstermek mi bilemedim. Bilmemenin de bir önemi yok. Çünkü hangisi zor olursa olsun bizim için sonuç aynıydı. Biz , bana yoksunu çocuklardık.
Filistin meselesi siyasetçilerin ve din hocalarının ağzında oyuncak oldu! Hocanın biri çıkıp İsrail ile ticaret olabilir, bir problem yok diyor. Siyasetçinin biri çıkıp biz kazanırsak Filistinliler sevinecek diyor. Bütün değerlerin üzerinde tepiniyorlar ve hiç utanmıyorlar! Yazıklar olsun!
Reklam
“Acaba hayatımı idareye yeterli miydi?" diye düşünerek başka birisi olsa daha mı mesut olacağını düşünüyordu. Sev­miş miydi? İşte bugüne kadar buna eminken şimdi şüphe ediyor, "Hayır" diyordu, bir kadının ömründe özel ve sevimli bulduğu bir adam tarafından sevil­mek isteyeceği kadar, her şeyi feda edecek kadar sevmemişti, bunu görüyordu. Her şeyi feda etmek değil, bir arzusuna bile kıyamıyordu. Bu ya çokça devam eden bir heves yahut bir alışkanlıktı ve kendisi bunu ciddi bir karı koca sevgisi zannetmişti; demek o sadece bir oyuncak, hem de onun bile gülünç bulduğu bir oyuncak olmuştu. Yalnız kendisi için, kadınlığı, güzelliği, kalbindeki sevgisi için! Hayır, bin kere hayır, onu bir dakika seven adam bu geceki hareketi yapmazdı. Sevseydi, Necip'in bakışları gibi bakışları, onun ru­hunun hücumu gibi aşık ve tutkun bakışları olacaktı.
Çocukluk
Kaç sokak ötede sahi Küçükken kaybettiğin oyuncak Kaç adım ileride Heyecanla sallandığın salıncak
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.