Özgür Umur

Isobel'e bakınca mucize görüyordum. Biliyorum, gülünç bir şeydi bu. Ama insan, kendi küçük çapında, matematiksel açıdan mucizevi bir başarıydı gerçekten. Isobel'in annesiyle babasının tanışması küçük bir ihtimaldi mesela. Tanışmış olsalar bile, insanların kurlaşma süreçlerini ku şatan sayısız sıkıntı düşünüldüğünde birlikte bebek sahibi
Sayfa 234Kitabı okudu
Reklam
Belki de şahsiyet dediğimiz şey bu, yani hafızanın ambarındaki maskelerin zenginliği ve tesadüfü, onların birbiriyle yaptığı terkiplerin bizi benimsemesidir.”
«Ölümü ölümle iyileştirmek: sorun bu! Bu demektir ki, dünyanın yeniden doğması için ölmek gerek. Binlercesi ölmeli ki tüm dünyada milyonlarcası dirilsin! Sorun bu. Ölmek kolaydır... insanlar dirilip kalksa!»
Sayfa 154Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
«İşte yaşam bu!» dedi. «Görüyor musun insanlar nasıl birbirlerine karşı kışkırtmışlar, budalalık ve korku sayesinde ‘onları kör etmişler, ellerini, ayaklarını bağlamışlardır. Onlara zulmediyorlar, ter döktürüyorlar, eziyorlar, birine öbürünün eliyle vurduruyorlar. Onları tüfek, cop, kaldırım taşı haline getirmişler, sonra da: bu, devlettir! diyorlar...» «Bu bir cinayet, Ana! Milyonlarca insanın öldürülmesi, ruhların katli... Anlıyor musun?.. Ruhu öldürüyorlar. Bizlerle onlar arasındaki farkı görüyorsun: Bizden biri bir insana vurdu mu, utanıyor, acı çekiyor, özellikle tiksinti duyuyor! Oysa ötekiler, acımadan, kılları kıpırdamadan, rahatlıkla binlerce kişi öldürüyorlar, zevkle öldürüyorlar! Kendilerini insanlara egemen kılma olanağını sağlayan parayı, altını, önemsiz kâğıt parçalarını, bir sürü ıvırzıvırı korumak için boğuyorlar. Düşün bir kez: Kendilerini savunrnak, korunmak için değil, varlık aşkına yapıyorlar. İçerden değil, dışardan sakınıyorlar.»
Sayfa 148Kitabı okudu
«Ne yapalım? Tüm insanları sevgiyle kucaklayabileceğimiz çağın gelişini çabuklaştırmak için insandan nefret etmemiz gerekiyor. Yaşamın akışını engelleyen rahat yaşamak ya da onur kazanmak için para karşılığında başkalarını satan kimseleri yok etmek gerek. Haklıların yolu üzerin-de eğer onları ele vermek için bir hain bekliyorsa ve eğer onu yoketmiyorsam, benim de bir hainden ne farkım kalır? Hakkım yok mudur onu yok etmeye? Ya onlar, efendilerimiz? Güvendiklerini, rahatlarını korumak için askerlere, cellâtlara, hapisahanelere, zindanlara utanç verici her türlü rezilliğe hak kazanacaklar kendileri, öyle mi? Ne yapalım, bazen de ben onların sopasını elime almak zorunda kalabilirim. Geri çevirmem, alırım sopayı. Bizleri onlarla, yüzlerce öldürüyorlar... Bu, kolumu kaldırıp bir düşmanın kafasına indirme hakkını verir bana. Bana en çok sokulan, tüm ömrümü adamış olduğum davaya en çok zarar verebilecek olan kimsenin kafasına... Yaşam böyle işte... Ben yaşama karşı savaşım veriyorum, istemiyorum bunu yapmak. Çünkü düşmanlarımın kanı verimli değildir, hiç bir şey yaratmaz. Bizim kanımız sağanak gibi toprağı sulayacak ki hakikat boy atsın; onların kanı ise çürümüştür, iz bırakmaksızın silinir gider. Bunun böyle olduğunu da bilirim. Ama gerekli olduğunu görürsem cinayet işlemeyi üstüme alırım.adam öldürürüm! Çünkü yalnız kendi hesabıma yaparım bunu... İşleyeceğim cinayet benimle birlikte mezara gider, geleceğe bir tek leke bile sürmez, benden başka kimseyi, hiç kimseyi kirletmez!.,»
Sayfa 144Kitabı okudu
Reklam
Reklam
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.