Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Pinarın Kitaplığı
Pinarın Kitaplığı
@pinarinkitaplariii
Öğretmen
Afyon Kocatepe Üniversitesi
Diyarbakır, 29 Mayıs 1996
78 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Kitabı az önce bitirdim ve bütün duygusallığımla incelememi yazmak istedim. Diyarbakır'ın bir köyünde doğmuş, büyümüş bir insan olarak okudum Gâvur Mahallesi'ni. Okuduğum her sayfada yüzümde eksilmeyen bir gülümseme ve içten içe hüzün. Beraber yaşamış, aynı kültürel özelliklere sahip birden fazla millet, aynı mahallede farklı dini etkinlikler. Yoksulluk aslında ama o yoksulluğun tadını hiçbir şeye değişmeyecek kadar samimi zamanlar. Malez, çikolata soslu kremalı pastaya dönüşmüş, ekmek ısırılarak yenirken kopararak yemenin doğruluğu kabullenilmiş. Damda yatan çocukların yağmur çiselerken yorganın altında yaşadığı o anların mutluluğu. Küflü ekmeğin ıslatılarak baklavaya dönüşümü ve daha bir çok şey. Çok duygusalım şuan ve gerçekten kitabı çok sevdim. Tabi ki anlatılan her şeyin hayatımda yer ediniyor olması daha çok sevmeme neden oldu ama ben artık Hançepek (Gâvur) Mahallesine, Ulu Camiye, Surp Giragos kilisesine giderken çok çok başka bakacağım, çok başka şeyler hissedeceğim.
Serinin üçüncü kitabını da bitirmiş bulunmaktayım. Araya bu sefer çok kitap girdi ama önceki iki kitabın tek bir detayını bile unutmadığımı fark ettim.
Herkesin en sıkıcı dediği kitabı çok büyük keyifle okudum. Çalıştığım iş yerinde molalarımı güzelleştiren her detayını hissettiğim, yaşadığım çok kaliteli bir eser. Kendini kanıtlamış bir yazarla ilgili yazmak haddime değil.
Yaşar Kemal diye bir adam ve bir tarzı var. Onun o biricikliği beni çok etkiliyor. Tam da 100 yaşında onu eseri ile anmak büyük gurur. O güzel insanlar güzel atlara binip gitmiş olabilirler ama bize çok şey kazandırdılar. İyi ki onu okuyor, iyi ki onu yaşatıyorum.
İnce Memed'i anlatmam gerekiyor belki ama kitapta da uzunca bir süre İnce Memed'i göremiyoruz. Daha çok bazı ağaların ölümünden sonra (spoiler olmasın diye isim vermiyorum) insanlar neler konuşuyor, hangi efsaneler anlatılıyor ve İnce Memed'i yakalamak için kimler kimler yarış içerisine girecek, onlara şahit oluyoruz.
Kitap tam olarak nedir inanın karar vermiş değilim. Tarihi de öğreniyorum, psikolojiyi de. Bir bilimkurgu romanından alacağım keyfi de alıyorum. Anlayacağınız çok çeşitli ve belki de onu böyle güzel kılan da budur.
Tabi ki de tavsiye edilir ve okumakta geçikmeyin derim
Öncelikle yazarın tek romanı olduğunu ve böyle kitapların daha çok ilgimi çektiğini söylemek istiyorum. Bir yazara ait sadece tek kitap, ona ait bir şeyler bulabileceğiniz tek kitap. Çok gizemli değil mi?
Okumaya başladığımda ne yalan söyleyeyim biraz sıkıldım. Sanırım 30-40 sayfa zor zor okudum. Belki de kafam yerinde değildi ya da kitap sıkıcıydı ama sonrasında asla elimden bırakmak istemedim. Çünkü çok akıcı bir şekilde ilerlemeye başladı, bir daha da durduramadık.
İş yerinde öğle araları yemeğimi hızlıca bitirip arka bahçede okumak için can atıyordum.
Kitap çok fazla karakter barındırdığı için gerçekten kafanız karışabilir ama olay örgüsü gayet merak uyandırıyor. İçerikle alakalı ipuçları vermeden anlatmaya çalıştığım için biraz zorlanıyorum. Birden fazla karakter birden fazla psikolojik tahlil gerektirir. Hepsi adeta tek tek incelenmesi gereken birer denek gibi.
Uğultulu Tepeler birçok olaya şahit olmuş gizemli bir yer. O yeri keşfetmek için hemen alıp okuyun derim
Şimdiden herkese keyifli okumalar diliyorum
Okur Takip Önerileri
Arada bir çocukken okuyamadığım kitapları sesli kitap olarak dinlemeye karar vermiştim. İlk kitap "Heidi" olmuştu şimdi de "Polyanna".
Kitabı okumaya başladığınızda size çok tanıdık geldiğini göreceksiniz. Yıllarca televizyonda tekrar tekrar izlediğimiz "Ayşecik" serisinin "Hayat Sevince Güzel" filminin aynısı olduğunu söylemem gerekiyor. Kitap gayet tatlı ve samimi.
Biraz kendimi de bulduğum bir eser olduğunu da söylemem gerekir çünkü "Mutluluk oyununu (Polyannacılık)" yıllarca oynadığımı fark ettim.
Şimdiden herkese keyifli okumalar diliyorum
Uzun uzun burnunu çektim.
"Önemi yok, onu öldüreceğim!"
"Ne diyorsun sen küçük; babanı mı öldüreceksin?"
"Evet yapacağım bunu. Başladım bile.
