Bir Murat Menteş hayranı olarak diye söze başlamak istiyorum. Yazar kitapla konuşmanızı sağlıyor. Bu eserde yazarla karakterlerle sohbet ediyorsunuz. Nasıl mı? Sizde okuyun görürsünüz. Sürprizi bozmak istemem.
Gelelim eser'in içeriğine polisiye türünde olsada eser aşırı edebi geldi. Kitabı okuyacak olanlara sesleniyorum başladığınız gibi bitirmeye çalışın. Araya gün girerse kafanız karışabilir. Çünkü Murat bey gene çok kalabalık bir kadro oluşturmuş ve karakterlerin isimleri Korkma ben Varım daki gibi tekerleme vari. Benim Murat beyin kaleminde en sevdiğim olay da bu sanırım. Hiç kimsenin aklına gelmemiş olan isimler Murat beyin kaleminden nüfus ediliyor. Kimlikleşip gün yüzüne çıkıyor. Yahya Hayhay, Alp Laçin O, Senat O, Melek O Yegane Yadigar, Gül Esin, Nihat Nohut, Kami Koma, Sebati San, Merih Kızıl gibi birbiriyle alakalı tekerleme usulü isimler olaylar bağlayışlar efsaneydi. Yazar bir eser'in bir yerinde diyor ki siz hangi yazarla tanışmak istersiniz? Ben bizzat kendisiyle çay içmek istiyorum. Yani inşaallah duyar sesimi
Murat Menteş ya hocam çayı ben ısmarlayacağım bir gün Göksenin Yıldırım la oturduğunuz gibi benimle de oturur musunuz? Eserlerimiz hakkında edebiyat hakkında, yazarlar hakkında kknuşalım. Gerçekten eser içinde o kadar çok yazar ve eser geçiyor ki okunacaklar listesi kabardı. Roman makinesine bende girip Korkma ben Varım da gözükmek isterim. Ya da birçok eserde gezmek isterim. Gerçek Alp Laçin O gibi Roman Fabrikası Yayınları kurup birilerine kitap yazdırıp para kazanmakta fena sayılmaz aslında neyse çok spoiler olmasın. Tavsiye ediyorum mutlaka okuyun.
Her ne kadar doğru bir istek olmadığının farkında olsam da; bu kitabı daha erken bir dönemde okumak isterdim. Yaklaşık on yıl öncesine kadar daha fazla kurgu eser
(özellikle roman) okurdum ve hayatımı şekillendirmem konusunda bana yardımcı olurlardı bu eserler (ya da zarar verirlerdi). Yıllar sonra geri dönüp baktığımda şu tahlili yapmıştım.
Kitap hem mistik, hem polisiye hem de kendini buluşu anlatan bir roman. İçerisinde biraz da hayal ürünü unsurlar olduğunu, bir deyişle yazarın gerçekleri kurgulaştırırken mistik şeylere dönüştürdüğünü, kitabı bitirdikten sonra, düşünürken anlıyorsunuz. Ahmet Ümit, kurgusuyla okuyucuyu karakterle birleştiriyor ve size sürükleyici bir roman sunuyor. Şems-i Tebrizi ile Mevlânâ bir araya geldiğinde zaman durur mekan durur. Yedi yüz yıldır süren bir sevda; Şems-i Tebrizi ile Mevlânâ. Bab-ı Esrar sadece bir gerilim romanı değil, aynı zamanda bir sırlar kitabı. Fantastik öğeleri kullanarak çok katmanlı bir dil yaratan Ahmet Ümit bu yapıtında Mevlevilik temelinde din ve inanç üzerine ilginç sorular soruyor. Din ile aşk arasında, inanç ile sevda arasındaki ilişkiyi bambaşka bir açıdan gözlerimizin önüne seriyor. Dünyayı, yaşamı, inancı ve aşkı, yeniden düşünmemiz, yeniden araştırmamız, yeniden okumamız için. Umut dolu kitaplara, keyifli okumalar...
Nefes olarak anılan ölümsüzlükle lanetlenmiş şahsiyet, mitler, efsanelere konu olmuş, kitaplara, edebi eserlere girmiş. İyi veya kötü farklı farklı anlatımları ile karşılaşıyor. Bu kitapta da bir kısmının kalemi ile daha önce tanışmış olduğum 14 yazardan 14 çarpıcı öykü NEFES öyküsü yer alıyor.
Her bir öyküyü beğenerek okudum ve öykü olmasına kısa olmasına rağmen beni içerisine aldı. Hani bazen anlatılırken yok artık deriz, masal bunlar deriz inanmayız ya işte bu kitaptaki öyküler öylesine inandırıcı ve gerçekçi geldi ki bana, doğrudur, olmuştur dedim. Polisiye türü okumayı sevdiğim için de ayrıca çok hoşuna gitti öyküler. İçeriklerinde polisiye kurgulara rastlamak da ayrıca güzeldi.
Her biri roman kıymetinde öykülerdi. Kitapta farklı yazarların yazılarının olması okurken kopma yapar mı diye düşündüm ilk etapta ama sanki hepsi bir bütünün parçasıymış gibi ahenk oluşturdular zihnimde.
Farklı coğrafyalarda, farklı tarihlerde gelişen nefes ni kaleme alarak biz okurlarına sunan her bir yazara ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Güzel bir okuma deneyimi oldu benim için.
Fantastik ile gerçeklik arasında başarılı geçişler yapan bu kitabı meraklısına, korkanına, herkeskere tavsiye ediyorum
Yazarlar:
Mehmet Berk Yaltırık
Saygın Ersin
Ozancan Demirışık
İsmail Güzelsoy
Afşin Kum
Meryem Gültabak
Funda Özlem Şeran
Emirhan Burak Aydın
Deniz Erbulak
Ayfer Kafkas
Murat Başekim
Ekin Açıkgöz
Hikmet Hükümenoğlu
Gökcan Şahin
Selam dostlar,
Bugün size süper bir kitapla geldim. Eğer sizde benim gibi tam bir polisiye roman severseniz bu kitaptam sizlik diyebilirim. https://1000kitap.com/mehmettümer beyefendinin kaleminden #son isimli kitabı bir solukta okudum ve kapağını kapatır kapatmaz hemen yoruma geçtim.
Doğu doğumda ölen annesinin karnından çıkarılmış hem yetim hem öksüz bir çocuktur. Yetimhanede geçen çocukluğuna onun doğumunu sağlayan doktor Umut şahit olurken ona destek olmuş ona abilik yapmıştır. Hayatta Umut abisi ve sevgilisi Naz'dan başka kimsesi olmayan Doğu polis olmuş ve ardı arkasına işlenen cinayetleri kendi taktikleriyle çözerken bu işlerden uzak durması gerektiğini anlatan mesajlar almaya başlamıştır. Umut'un Doğu'ya ulaşamadığı bir gün evine gider ve Doğu'nun evinde Naz'ın cesediyle karşılaşır. Ancak Doğu yoktur ve hiçbir şekilde haber alınamıyordur. Bir gün Doğu Umut'un evine gizlice girer ve herşey başlar. Akıl almaz olaylara anlam veremeden ne olacak şimdi diye sayfaları çeviriken buluyorsunuz kendinizi. Kitap hakkında daha fazla spoi vermek istemiyorum ama kesinlikle okumanız gerektiğini şiddetle söylüyorum.
Doğu'nun doğru bildiklerimi yanlıştı yoksa yanlış bildikleri doğru muydu?
İç içe geçen olay örgüsü, kurgusu, yazım dili ile harika bir okuma yaptım daha nice bu türde kitaplarınızı okuyalım inşallah hocam https://1000kitap.com/mehmettümer
SonMehmet Tümer · İkinci Adam Yayınları · 202317 okunma
Burak Acar with @use.repost
・・・
Herkese merhaba 🌸
💫 @ikinciadamyayinevi ‘den çıkan @zilan_erbek_arikan ‘ın çok sevdiğim kitabı ile geldim.🥰 Bu kitabı
Sibel Köksal sayesinde okudum.♥️
📚 Cinayet Büro Başkomiseri olan Bahoz ekibi ile gelen kayıp insanların ihbarları üzerine Rize’ye bağlı Dipsiz Kuyu Köyü’ne ve çevre köylere
Arif Ergin- Tekvin
Osman Hamdi Bey’in gerçek hayatta da kayıp olan tablosu Tekvin yada diğer adıyla Mihrap.
Gizeme meraklı olanların, İstanbul’un tarihi mekanlarıyla ilgilenenleri araştırmaya yönlendiren, kurgusu, anlatış tarzı ve olay örüntüsü olarak çok güzel bir polisiye roman.
Fazla spoiler vermeden anlatmaya çalışacağım.Baş karakterimiz Hakan mühendis ve bir yazılım şirketi sahibi.Manevi kız kardeşi Meleğin kaçırılmasıyla kendisini yıllar evvel işlenmiş bir cinayetin sanığı olduğunu öğreniyor.Kitabın kalın olması sizi korkutmasın zira çok akıcı ve kısa sürede bitirebileceğiniz türden.İyi okumalar.
Kitapla kalın
TekvinArif Ergin · Doğan Yayınları · 20181,951 okunma