Öğretim millet ve şehirlerde teorik erdemleri varlığa getirmektir. Eğitim ise milletlerde ahlâkî erdemleri ve pratik sanatları varlığa getirme yöntemidir.
Teori başkadır ,pratik başka.insan birçok kitap okur.Bu kitapları da insanlar yazmışlardır.İnsanoğlunun fikirlerindeki aykırılık ve karşıtlık onların kitaplarında da toplanmıştır.Bu fikirlerdeki karşıtlığı ve farklılığı zihnimizde toplayıp ,muhakeme ederek biz de bir fikir oluştururuz.O bizim teorimizi, nazariyemizi teşkil eder .Ama onu hayata uyarlayıp ,gerçekleştirebilir miyiz ?Dünyada hiçbir adam bulamazsınız ki her fikrini gerçeğe...
Sayfa 52Kitabı okudu
Liseden kalma bir paylaşım :)
23-31 Aralık : Elma Ağacı
01-11 Ocak : Köknar
12-24 Ocak : Karaağaç
25 Ocak-3 Şubat : Selvi
04-08 Şubat : Kavak
09-18 Şubat : Sedir
19-28 Şubat : Çam
01-10 Mart : Salkımsöğüt
Belki de bu otel 'milleti' aslında geleceklerini ellerinden kaçırmış bir çeşit insan 'haşeratı'. Şimdi tırtıllar gibi oda oda kıvranıyor; biri öbürünün, hepsi birbirinin geleceğine sulanarak, yaşadığı anı berbat ediyor. Çünkü yok aslında yaşadıkları an: pratik olarak, günlük ve 'suflî' gerçek olarak mevcut değil.
Sayfa 50 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Multitask
Gençler arasında aynı anda birden fazla iş yapmanın (multitasking) bir mit olduğunu düşünebilirsiniz. (...) Onlar aynı zaman diliminde sadece bir işi yapmak istemiyorlar. (...) Ödev verirken bunu ne amaçla verdiğinizi hesaba katın. Pratik yaparak akıcılıklarını geliştirmelerini mi, uygulamalarını mı, öğrendikleri bir konu hakkında tekrar düşünmelerini mi, öğrendiklerini gözden geçirmelerini mi yoksa yeni fikirler geliştirmelerini mi amaçladınız? Buna göre onlara verdiğiniz zamanı ve onları motive etme şeklinizi düzenlemelisiniz.
Sayfa 19Kitabı okudu
başsız federasyonlar
"Bölgesel federalizmin büyük anarşist destekçisi Proudhon'du; Proudhon, federalizmi, Avrupa Ortak Pazarı'nda olduğu gibi bir gümrük birliği, devlet konfederasyonu veya federal dünya hükümeti olarak değil de insanların örgütlenmesinde temel bir ilke olarak düşünüyordu:
Ona göre, federal ilke, toplumun en alt düzeyinden başlayarak işlemelidir. Yönetimin örgütlenmesi yerel olarak başlamalı ve insanların doğrudan kontrolüne alabileceği kadar açık olmalıdır; bireyler komün veya birlikler halinde bir araya gelerek süreci başlatmalıdır. Bu temel düzeyin üzerinde konfederal örgütlenme, idari örgütlenmeden çok yerel birimler arasındaki bir koordinasyon olacaktır. Böylece ulusun yerini bölgelerin coğrafi konfederasyonu alacak ve Avrupa da, en küçük bir eyaletin bile en büyük eyalet kadar ifade olanağı bulacağı, tüm işlerin karşılıklı anlaşma, sözleşme ve hakemlikle halledileceği bir konfederasyonlar konfederasyonu haline gelecektir. Anarşist fikirlerin evrimi açısından, Du Pricipe Federatif (1863) Proudhon'un en önemli kitaplarından biridir; çünkü politik ulusçuluğa karşı pratik bir alternatif olarak federal örgütlenme fikrinin ilk kez yoğun bir biçimde özgürlükçü gelişimini sunmaktadır."
Sayfa 64Kitabı okuyor
Robert Owen (1771-1851) ilk ütopik sosyalistlerdendi.
Fabrikasındaki (bunun 500'ü çocuk) 2000 işçiyi hem çalıştırdı; hem de eğitimden geçirdi.
Marks, özellikle Owen'ın düşünce ve uygulamalarını başarılı buldu: ''Owen'da görülebileceği gibi, geleceğin eğitim tohumları fabrika içinde atıldı. Bu metod yalnızca üretimi arttırmaya yönelik olarak kalmayacak; aynı zamanda bütün yönleri ile gelişmiş insanları yaratmanın tek yolu olacaktır.''
Bu eğitim modelinin adı ''politeknik eğitim'' idi. Neydi bu?
Eğitim sadece, zihinsel ve bedensel gelişme olmazdı; çocuklar basit aletlerle pratik yaparak üretime katılmalıydı. Yani... Bizim Köy Enstitüleri modeli!
Sayfa 310Kitabı okudu
Cumhur İttifakı doğduğu andan itibaren, maksatlı bir çevre, yaşaması için değil kısa ömürlü olması için çabaladı. İttifak, seçim sonuçlarının açıklanması ile birlikte taraflı tarafsız herkese somut mesajlar verince malum çevrelerde stres iyice arttı. Bu kez, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, pratik uygulama döneminin sakatlanması pahasına AK
12. asırdan beri yabancı bir çevrenin ortasındayız. Yaşamak için teorik değil, pratik bir akla ve gerçekci olmaya muhtacız.
Sayfa 283 - Kronik KitapKitabı okudu
Tarım, 18. yüzyıl sonlarından itibaren Avrupa devletlerinde eğitim sayesinde hızlı bir gelişim gösteriyordu. Köy okullarında verilen genel eğitime, zirai bilgiler de dahil edilerek çocuklar ziraate teşvik edilmekteydi. Soru cevap şeklinde hazırlanmış resimli kitaplar sayesinde teorik olarak ağaç ve tohum ekimi, hayvan yetiştirilmesi gibi konular erkek çocuklara; ipek böceği yetiştirmek gibi konular da kız çocuklara öğretilmekteydi. Ayrıca tatil vakitlerinde hocaları eşliğinde mekteplere tahsis edilmiş arazilerde çocukların oyun içerisinde pratik yapmalarına gayret sarf edilmekteydi. Bu sayede ziraat erbabı olarak yetişmeleri sağlanmış oldu.
Osmanlı ise okul kapatıyordu!
Sayfa 344Kitabı okudu