Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

eda

eda
@prunuscerasus
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
1671 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
337 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Gündüz Vassaf düş gücünün avukatı, düz yazımızın en özgür ruhlu kalemi.."
Orhan Pamuk
Orhan Pamuk
Kitabın isminden Türkiye'yi yargıladığı veya meydan okuduğu gibi bir hisse kapılmamak gerektiğini önsözde söyleyen yazar, diğer eserlerinde olduğu gibi bunda da bize kendimizi, toplumsal hatalarımızı sorgulatmayı başarıyor. "Ben
Türkiye Sen Kimsin?
Türkiye Sen Kimsin?Gündüz Vassaf · İletişim Yayınları · 2018159 okunma
Reklam
152 syf.
·
Puan vermedi
·
8 saatte okudu
"Her şeyi mahveden bizim endişelerimiz, sabırsızlığımızdır."
Moliere'in yazıp yönettiği ve rol aldığı eseri. Kendisini hasta sanan ama hasta olmayan karakteri yazarken Moliere gerçekten hastaydı. Verem hastalığına yakalandı ve krizlere rağmen rolünü tamamladı. Oyunu tamamladıktan sonra fenalaşarak hayatını kaybetti. Eserde zengin ve saf karakter Argan'ın kendisini hasta sanması ve etrafındakilerin bunu nasıl kullandığını okuyoruz. Hekimin ona her gün ilaç yazması, eczacının her defasında ilaçların her fiyatını yükseltmesi, sırf zengin olduğu için yanında durup onun ölmesini bekleyen karısı üzerinden toplumdaki ahlaki yapıyı ve hekimleri eleştiriyor yazar. “Ölen insanların hemen hemen hepsi hastalıktan değil tedaviden ölüyor” İkiyüzlülük ve çıkarcılığı, güldürürken düşündürerek yansıtan yazar, eserlerinde çağının çarpık düşüncelerini yazarken kahkahayı bir silah olarak kullanıyor. Saplantıların ve zaafların insanlığımızın önüne geçmeyeceği, bencilliklere maruz kalmayacağımız bir dünya.. Keyifli okumalar.
Hastalık Hastası
Hastalık HastasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20216,2bin okunma
136 syf.
·
Puan vermedi
Moliere'in bale-oyun olarak yazdığı eserin orijinal ismi "Le Bourgeois Gentilhomme" olup, gentilhomme kelimesinin kökeni "doğuştan gelmeyen, benimsenen ve inanılan bir soyluluk anlamına geliyor. Oyunda burjuva olarak yaşayan Mösyö Jourdain, soylu olma çabalarının onu düşürdüğü komik durumlar hiciv sanatı kullanılarak anlatılmış. Karakterdeki soyluluk merakı onu dans, müzik, felsefe ve kılıç dersi almaya iter. Ama bunların hiçbiri onun cahil ve kabalığının önüne geçmez. Ders veren hocaların üzerinden toplumdaki ikiyüzlülük ve para düşkünlüğü eleştirip, toplumsal hayatı zedeleyen bu insanları, oyuna taşıyor Moliere. Aynı zamanda evli olan bu karakter, burjuva olmadığı için eşini sevmeyen, onun yerine sırf soylu olduğu için başka bir kadına aşık olduğunu sanan, kendi kızını da soylu olmayan biriyle evlendirmek istemeyen birisi. Yükselmek için her türlü kötülük ve küstahlığı yapmanın insanı gülünç duruma düşürmesini, aşağılık kompleksinin insandan aldıklarını okuyacağınız bir eser. Keyifli okumalar.
Kibarlık Budalası
Kibarlık BudalasıMolière · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20165,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
152 syf.
9/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
"Asıl sorun, hala başkaları tarafından sevilmeyi umuyor olsak da, kendini sevmeyi bu kadar öne çıkaran bir kültür içinde başka birini sevmenin gittikçe güçleşmesidir belki de." Yaşadığımız çağı, "Yeni Kaygı Çağı" olarak adlandırabiliriz. Kaygıyı önce doğurup, daha sonra onu çözme iddiasında olan medya ve moda gibi
Kaygı Üzerine
Kaygı ÜzerineRenata Salecl · Metis Yayınları · 2021274 okunma
184 syf.
9/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Varoluşçu yazar Kierkegaard, çocukken dogmatik Hristiyan görüşlerine maruz kalarak (babasından dolayı) büyümüş olup, deist düşünce yapısına sahip. Din ve Tanrı kavramını bireysel olarak ele alarak kiliseye karşı tehlike oluşturdu. Hegel'in felsefesi en çok karşı çıktığı felsefe oldu. Rasyonel ve sistematik felsefe onun için kabul edilemez.
Kaygı Kavramı
Kaygı KavramıSoren Kierkegaard · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2018638 okunma
Reklam
64 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır Mı, Ahlaksızlaştırır Mı?
Sözleşme 2014 yılında, İstanbul'da yürürlüğe girdi. Türkiye sözleşmeyi 2011'de (Dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından) ilk imzalayan ve parlamentosunda onaylayan ilk ülke. Yine aynı hükümet, 2021 yılında sözleşmeyi feshetme kararı aldı. "Dış Güçler" tarafından aile yapısının bozulmak istendiğini,
İstanbul Sözleşmesi
İstanbul SözleşmesiKolektif · Ahbap Kitap · 202088 okunma
40 syf.
·
Puan vermedi
1789 Fransız Devrimi'nde eşitlik, adalet, özgürlük ve kardeşlik ilkeleri için birçok insan bir araya geldi. Gouges de devrimin kahramanlarından birisi. Eşitliğin sadece kadın-erkek değil; zengin-yoksul, işçi-işveren arasında da sağlanması için mücadele edildi. Olympe de Gouges bildiride 15 madde yayımladı. "Güzelliği ile olduğu kadar anneliği üstlenme cesaretiyle birlikte düşünülen kadın cinsi olarak bugün, Tanrının da yardımıyla, kadının ve kadın yurttaşların haklarını bu bildirgeyle tanıyor ve ilan ediyoruz." Maddelerde: Kadının da erkek gibi özgür doğduğundan, Bütün siyasal toplulukların kadının hakkını göz ardı etmemesi gerektiğinden, Her türlü özgürlük, güvenlik, mülkiyet hakkının erkek kadar kadında da olduğundan, Yasaların herkese eşit uygulanması ve ayrım gözetmeksizin kadınların da erkeklerin aldığı cezaları almasından, Suçlu bulunan bir kadına yasa çerçevesinde yaptırım uygulanmasından, Düşünce ve görüşlerini belirtmek, kürsüye çıkmanın her kadının hakkı olduğundan bahsedilmekte. (Ece Göztepe Çevirisi)
Kadın Hakları Evrensel Bildirgesi
Kadın Hakları Evrensel BildirgesiOlympe de Gouges · Kafe Kültür Yayıncılık · 202031 okunma
159 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"İlk kitaplar hep ziyan olur. İlk kitabı yazmamak lazım."
"Kitap okumanın tek sakıncası, insana başka bir kitap okuma arzusu vermesi." diyor Şensoy
Seçme Sapan Şeyler
Seçme Sapan Şeyler
kitabında. Okuduğum bu kitaptan sonra da bunu, yaşadım. Yazmakla ilgili düşünceleri, modaya dair tespitleri, insanlar ve seçtikleri mesleklere göre durumları, toplumda gördüğü aksaklıklar, müzik, savaş, felsefe gibi birçok konuya dair yazmış olduğu bu deneme kısa kısa bölümlerden oluşuyor. Kitabın diğer bölümlerinde acaba neler söyleyecek diye merakla bekleyip, bir yandan da bitmesin isteyerek okudum. Düşündüren mizahı, kelimelerle oynayışı, konuları birbirine ince zekasıyla bağlayışıyla Ferhan Şensoy okumak müthiş keyifli. Çoğumuzun fark etmeyeceği durumlara bakış açısı ve bunu kaleme alışı oldukça başarılı. "Sanatçı" kavramının belki de en çok yakıştığı ve bunu en güzel taşıyan isimlerden birisi. Keyifli okumalar. "Yazmak, hastalıklarımdan biri . Çok değişik hastalıklarım var, herkes gibi. Yazmak öbürlerinin yanında, doktor, ilaç gerektirmeyeni.."
Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı
Eşeğin Fikri - Her Türkün El KitabıFerhan Şensoy · Bilgi Yayınevi · 2012836 okunma
136 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Zamanın kokusu, Byung Chul Han'ın
Marcel Proust
Marcel Proust
ve
Martin Heidegger
Martin Heidegger
'in görüşleri üzerinden yazdığı felsefi metin. Kitapta günümüzde zamanın hızlandığına dair söylemlere karşı yazarın düşüncelerini okuyoruz. Aslında hızlanma sandığımız, "diskroni" denilen "zamanın çekim gücündeki zayıflama, yani zamanın bozulması" anlamına gelen durumdur. İnsanın elinde bedeninden başka hiçbir şey yoktur. İnsan bu bedeni zamana karşı korumak için uğraşır. Bu yüzden bugün ölmek çok zordur. Yazar Nietzsche’nin son insanından bahsediyor bizlere. Kendini sağlığını korumaya adamış, zamanında ölmeyi beceremeyen, 'hedonist son insan' uygunsuz zamanda ölmeye mahkumdur. Doğru zaman, uygunsuz zamana yenilmiştir artık. Zamanın efendisi Tanrı değil insandır. Tanrı egemen düzene nihailik veren mercidir. Kalıcı bir "şimdi" nin temsilcisidir. "
Zygmunt Bauman
Zygmunt Bauman
'a göre modern insan yeryüzünde, bir çölde dolaşır gibi dolaşan ve biçimi olmayan şeylere biçim, arızi şeylere süreklilik vererek parçalı şeylerden bir bütün oluşturan bir hacıdır." Modern hacı "projeli yaşam" sürer. Yazarın şimdiye kadar okuduğum eserlerinde, beni en zorlayan, en düşündüren ve felsefi anlamda en beğendiğim sanırım bu eser oldu. Okuması basit görünse de sıradan olmayan, zaman konusunda kitap bittiğinde bile size bir şeyleri sorgulatacak eser. İyi okumalar.
Zamanın Kokusu
Zamanın KokusuByung-Chul Han · Metis Yayınları · 2018745 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Din, ne belirli bir zamanda gerçekleştiği varsayılan bazı tabiatüstü olaylara bir defalığına beslenen ve ne de bazı ibadet ve ayinlerin gerekliliğine duyulan bir inanç değildir; veya bilim adamlarının zannettiği gibi günümüzdeki yaşamda hiçbir anlamı kalmayan kadim cehalete ait hurafelerin bir kalıntısı da değildir. Din, insan ile ebedî
Din Nedir?
Din Nedir?Lev Tolstoy · Kaknüs Yayınları · 20161,664 okunma
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Sen de mi Brutus? Öyleyse yıkıl Caesar!
"Belki de en doğrusu karakterleri yargılamaktan kaçınıp onları insan kişiliğinin ne denli karmaşık olabileceğinin göstergesi saymak." Önsöz Oyunda Caesar, komplo kurularak Brutus'un öncülüğünü yaptığı bir grup senatör tarafından bıçaklanarak suikaste uğrar. Sonrasında ise Brutus halka ve okuyucuya kendini affettirmek için uğraşacaktır. Caesar'ı aslında yaptıklarından dolayı değil, yapabilme ihtimali olan şeyler yüzünden öldürür. Demokrasiyi kaybedeceklerini, zorbalığa uğrayacaklarını, diktatörlüğe maruz kalacaklarını öne sürer. Onu sevse de Roma'yı ondan daha çok sevdiğini, bu yüzden de bu ölüme göz yumduğunu anlatmaya çalışır. "Caesar'ı daha az sevdiğim için değil, Roma'yı daha çok sevdiğimden." Suikastten çok Brutus'un tragedyasını okuyoruz diyebiliriz. Erdemli ve soylu bir ruh olarak gördüğümüz karakterin, dostuna ihanet edişini kendisinin bile kabul edemeyişini hissediyoruz. Katil misin yoksa kahraman mı Brutus? Eseri sadece Brutus değil, diğer karakterlerin de içsel dünyasını hissederek okuyacaksınız. Cassıus isimli karakterin, Caesar'a olan kıskançlığla ektiği kötü tohumları, Marcus Antonius'un halkı Caesar'ın katillerine karşı kışkırtmasını.. "Dostlar, Romalılar, vatandaşlar, beni dinleyin: Ben Sezar'ı gömmeye geldim, övmeye değil. Insanların yaptıkları fenalıklar arkalarından yaşar, iyilikler çok zaman kemikleriyle beraber gömülür, haydi Sezar'ınkiler de öyle olsun..." Keyifli okumalar.
Julius Caesar
Julius CaesarWilliam Shakespeare · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,546 okunma
576 syf.
10/10 puan verdi
·
20 günde okudu
"Bu kitapta okuyacağınız öykü yalnızca bir liderin, bir komutanın, bir devlet adamının, bir devrimcinin, yaşam öyküsü değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin de kurtuluş, kuruluş ve küreselleşme fırtınasında savruluşunun öyküsüdür." İlk olarak söylemek istediğim, daha önce
Atatürk'ün Uşağının Gizli Defteri
Atatürk'ün Uşağının Gizli Defteri
kitabını okumuş olmanın faydasını bu kitabı okurken gördüm. Eserde
Cemal Granda
Cemal Granda
Atatürk'ün olaylara olan bakışını öyle anlatıyor ki, çoğu fotoğrafta gördüğümüz o çatık kaşlı lider görüntüsüyle uyuşuyor ve bu da gözümde canlandırarak okumama yardımcı oldu. Kitap Mustafa'nın çocukluğundan başlıyor. Çoğu zaman ilkokuldan itibaren üstünkörü öğrendiklerimizi daha detaylı ve birinci ağızdan okuyoruz. İlk bölümde Mustafa adını ona kimin verdiğinden, ilk aşkından, okul hayatından bahsediliyor. Tasnif konusunda oldukça başarılı, olaylar akıcı bir şekilde ilerliyor. İlerleyen bölümlerde Mustafa Kemal'in "Çıraklık Dönemi Savaşı" olarak adlandırılan Trablusgarp Cephesi ve "Kalfalık Dönemi Savaşı" denilen Çanakkale Savaşındaki tutumlarından söz ediliyor. Devrimleri ve bakış açılarını hem Atatürk'ün hem de yakınındakilerin cümleleriyle okuyoruz. Bilim ve akıl yoluyla ilerlediğini görüyoruz. Tarih ve Atatürk konusunda bilgi edinmek için güzel bir eser olduğunu düşünüyorum. Güzel bir dille akıcı biçimde yazılmış, okurken sıkılmadan okuyacağınız bir kitap.
Fikrimizin Rehberi
Fikrimizin RehberiErol Mütercimler · Alfa Yayıncılık · 2019277 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Gazeteci, sunucu ve yazar Banu Avar, 2009'da TV programında yaptığı yayını kitaba dökmüştür. Birçok ülke gezmiş, bilgi birikimini insanlara aktarmak için uğraşmış, gazeteci kimliğini hakkıyla taşımıştır. Kitabı her kesimin anlayacağı bir dille yazmış. Bölüm sonlarında hangi kaynaklardan yararlandığına yer vermiş. Özellikle
Attila İlhan
Attila İlhan
'ın
Hangi Dünya Düzeni?
Hangi Dünya Düzeni?Banu Avar · Remzi Kitabevi · 2018626 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Hiroşima üstüne konuşmak kolay değil. İnsan ancak Hiroşima üstüne konuşmanın ne denli güç olduğunu konuşabilir." Hiroşima kentine gelen Fransız oyuncu bir kadınla, Japon ve mimar bir erkeğin aralarında geçenleri anlatan senaryo. Kadına ve adama seçilen mesleklerin bile rastgele olmadığını anlayacaksınız okudukça. Kötü anılarını unutmak için Japonya'ya gelen kadın, Hiroşima'da yaşananları görünce geçmişiyle barışmaya başlıyor. Kadın yaşadıklarını gördüğü bu adama anlatır ve aralarında kısa süreli bir ilişki olur. Aşk üzerinden, savaşın bıraktığı izleri anlatan muhteşem bir eser. "Tıpkı aşkta olduğu gibi bir sanı beliriyor insanın içinde, hiç unutamayacağı sanısı, ben de hiç unutamayacağım sanmıştım Hiroşima'yı bu yüzden. Tıpkı aşkta olduğu gibi."
Hiroşima Sevgilim
Hiroşima SevgilimMarguerite Duras · Can Yayınları · 2011462 okunma
71 syf.
8/10 puan verdi
·
33 saatte okudu
İnsan kazanmak için savaşır, savaş adil olduğu için değil.
Eser, 1971 yılında
Noam Chomsky
Noam Chomsky
ve
Michel Foucault
Michel Foucault
arasında gerçekleşen konuşmayı Elders yönetiyor. Epistemoloji, adalet, insan doğası, siyaset ve iktidar üzerine yapılan konuşmalarda, Elders sorularıyla zaman zaman Foucault'nun söylediklerini alt etme çabasına girse de Foucault zekası ve bilgisiyle gereken cevabı veriyor. Chomsky'nin hümanizmini, Foucault'nun ahlakını sonuna kadar hissedeceğiniz bir tartışma. Chomsky, toplumlarda bulunan baskıcı ve yıkıcı kavramları tarihsel birer kalıntı olduğunu ve bunları yıkmak gerektiğini söyler. Adil bir toplum yaratmak gerektiğini vurgular. Foucault ise asıl yapılması gerekenin siyasi iktidar ilişkilerini özellikle de gizli olanları teşhir ederek başlamak olduğunu düşünür. Ona göre Chomsky'nin söylediği gibi insan doğası kavramıyla hareket etmek doğru değildir. Onun için, doğru olan epistemoloji felsefede oluşmuştur. "Size Spinoza'dan mülhem bir cevap verip proletaryanın egemen sınıfa savaş açma nedeninin bu savaşın adil olduğuna inanması olmadığını söyleyeceğim. Proletarya egemen sınıfla savaşır, çünkü tarihte ilk defa olarak iktidarı ele geçirmek istemektedir. Ve egemen sınıfın iktidarını alaşağı edeceği içindir ki, bu savaşın adil olduğunu düşünür." Foucault
İnsan Doğası: İktidara Karşı Adalet
İnsan Doğası: İktidara Karşı AdaletMichel Foucault · BGST · 2012177 okunma
170 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.