Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

eda

eda
@prunuscerasus
çetrefil ve bol zayiat
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi
1662 okur puanı
Ocak 2019 tarihinde katıldı
264 syf.
6/10 puan verdi
Sindrella Kompleksi, psikoloji literatüründe “genç kızların yaşadıkları dünyanın zorluklarından, sorumluluklarından kurtulmak için karşılarına çıkan ilk erkekle evlenmeleri” olarak tanımlanıyor. Kadınların bir kahraman tarafından kurtarılmayı bekleyen ve hayallerini bu kahramana bağlayan canlılar olduğundan bahsediliyor. Kompleksin tanımına
Sindrella Kompleksi
Sindrella KompleksiColette Dowling · Afrika Yayınları · 2020671 okunma
Reklam
426 syf.
10/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Attila İlhan'ın "Gazisi"
Eserde Türk toplumunun bilincindeki "Atatürkçü düşünce" veya "Kemalizm" kavramlarının, Mustafa Kemal Atatürk'ün düşünceleriyle ve yapmak istedikleriyle ne kadar bağdaştığını Attila İlhan'dan okuyoruz. Bizler Atatürkçülüğün bir ideoloji haline getirilerek yanlış anlaşılması ve aktarılmasının acısını çekiyoruz.
Hangi Atatürk
Hangi AtatürkAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20031,287 okunma
192 syf.
9/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
"Savaş savaştır: Barut çağında patlayan hep aynı baruttur."
Bir yerde savaş yaşandığında, herkes bambaşka şekilde bundan etkilenir. Savaşta fiziksel olarak yer almanın, savaşın olduğu yerde geride kalarak yaşamanın ve hiç dahil olmadan karşıdan bakabilmenin insandan götürdükleri farklıdır. Kitapta savaş döneminde cephe gerisinde olanları okuyoruz. Bir çocuk için savaş, babasının eve dönmesini beklemek olabilir. Diğer bir çocukta ise kahramanlık hissi, zafer kazanma duygularını alevlendirebilir. Yazar çocukların gözündeki savaşın büyüsünü, onlara gerçekliği tattırarak öldürüyor. Peki bir kadın için savaş nedir? Üzerine binen yük, savaşa giden bir erkekten daha mı azdır? Bir yanı ailesini ayakta tutmaya çalışırken, diğer yanı ölüm gerçeğiyle yaşıyor. Kendi imkanlarıyla geliştirdiği yöntemlerle cephe gerisinde bambaşka bir savaş veriyor. Yazar bize şunu sorduruyor: Erkeğin inşa ettiği savaşta asıl savaşı veren kadın ve çocuklar mıydı? Sadece kadın ve çocuk değil, hiyerarşinin getirdiği farklılık da savaşa başka yönlerden baktırır. Özgürlüğü bilmeyen bir köle için bu durum ne değiştirir ve neler hissettirir? Bir lider için kahramanlık gösterisinden başka bir anlamı var mıdır? Faulkner'in okuduğum ilk eseri. Diğerlerine göre okunması en kolay olduğu söylendiği için Yenilmeyenler'le başladım. Yazarın böyle kısa bir romanla binlerce duyguyu yaşatmasına hayran kaldım. Savaş, kölelik, ırkçılık, ahlaki çöküntü, direniş... Düşüncelerini karakterlerle bütünleştirip, onların psikolojini bilinç akışı tekniğini kullanarak okuyucuya aktarıyor. İyi okumalar.
Yenilmeyenler
YenilmeyenlerWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 2012116 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
250 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
"Yarım kalmış roman bir tarafında bir vicdan azabı gibi bekliyordu."
Tanpınar'ın sembolizm akımına örnek olarak bıraktığı eserlerden bir tanesi Aydaki Kadın. Yazarın imge, rüya ve zaman kavramlarını oldukça sevdiğini ve bu kavramlarla edebiyatı zenginleştirdiğini bir kez daha görebiliyoruz Eserde sanat ve toplumsal konular ince ince işlenmiş. Ülke sorunları, aşklar, aldatmalar, samimiyetsiz ilişkiler karakterlerden üzerinden okuyucuya yansıtılmış. "Tanpınar'a göre Aydaki Kadın'ın zaafı, niçin yazıldığının belli olmamasıdır." Yazar romanı yazdığı sırada günlüğüne notlar alıyor ve bu notlarda para kazanmak için -elbette yazma sebebi sadece bu değil- bu romanı bitirmesi gerektiğinden fakat gönlünün şiir yazmaktan yana olduğundan bahsediyor. Şair Tanpınar, Roman yazarı Tanpınar'a galip geliyor ve şiir yazmayı seçiyor. Romanı tamamlayamadan hayata gözlerini kapatmış olsa da kitabın yarım kalmış olması, olayların herhangi bir sonuca bağlanamaması kitap bittiğinde rahatsız etmiyor. Tanpınar'ı okumuş olmanın doyumuna ve yarattığı kahramanların ruh hallerini hissetmenin keyfine varıyorsunuz. Edebi dili ve karakterlerin psikolojik tahlilleri, iç monologlarıyla okuyucuyu kendine çekmeyi başarıyor. "Tanpınar yaşasaydı, romanın bu biçimiyle yayımlanmasına katlanamazdı sanırım. Ama durum farklı. Bizler bu yapıttan ya bütünüyle yoksun kalmak ya da bize kalanla yetinmek zorundayız. Ve yine sanıyorum ki Tanpınar bizim yerimizde olsaydı o da ikincisini seçerdi. Yarım kalmışlığı içinde de olsa Aydaki Kadın'ın , Tanpınar'ı sevenleri sevindireceğini düşünüyorum." Güler Güven (Tanpınar'ın öğrencisi)
Aydaki Kadın
Aydaki KadınAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 2015918 okunma
80 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
"Özgürlük baskılanmaz, sömürülür."
Bedensel hisler içerisinde insan için yalnızca acı, teknesini yüzdürebileceği, onu denize taşıyacak suyu tükenmez bir nehir gibidir. Haz, insanın peşine düşmeye çabaladığı her yerde, bir çıkmaz olduğunu açığa vurur.
Walter Benjamin
Walter Benjamin
Okurken içinde bulunduğumuz durumlarla ilgili bizi aydınlatan Byung Chul Han kitaplarından biri. Başlıklar halinde
Palyatif Toplum
Palyatif ToplumByung-Chul Han · Metis Yayınları · 20241,910 okunma
Reklam
112 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Ayaklar altında çiğnenen, suratına tükürülen Yahudi, düşmanlarından intikam almak için ne yapabilirdi? Goyimlerin [Goy da denir] ideallerini alçaltmak, kıymetten düşürmek, içyüzünü meydana vurmak ve Hristiyanlığın ayakta durabilmek iddiasıyla dayandığı kıymetleri mahvetmek! Hakikaten, iyi dikkat ederseniz, Yahudi zekası, bir asırdan beri,
Yahudi Devleti
Yahudi DevletiTheodor Herzl · Ataç Yayınevi · 2007661 okunma
143 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Tanrı kendini yalnız hissetti."
"Oğlunuz Aradı. Tekrar Arayacak." diye haber verdi Aziz Pierre. "Ne istiyormuş?" "Paraya ihtiyacı varmış." "Ne yapacakmış?" "Dünyadaki bütün günahları satın alacakmış.. " Yazar kinayeli ve eğlenceli bir dille "inanmış olduğu" Tanrısına göndermelerde bulunuyor. Her şeyin sorumlusu onun için aslında tanrı. Tanrı dünyayı yaratmayı tamamladıktan sonra, lüks ve konforlu gökdelenine çekiliyor. Yanında ise Aziz Pierre vardı ama o çok sıkılıyordu. İnsanlara baktıkça mutluluklarından tiksiniyordu. Ve ne gerekiyorsa yapmaya karar verdi. Lekeyi yarattı Tanrı. İnsanların üzerine dökülen yiyeceklerin lekeleriyle başladı ilk önce. Yetinmedi. Yenidoğan bebeklere ve akciğerlere de leke yarattı. Pazartesiyi yarattı Tanrı. "Oldukça kötü bir pazar" olarak nitelendirdi bu günü. Sinekleri yarattı Tanrı. İnsanlar rahat uyuyamasınlar diye. Horlayan erkeği yarattı Tanrı. Kadın ve erkek uyurken kadın bıksın ve kaçsın, mutsuz olsunlar diye. İnsanların mutlu olamayışından keyiflendikçe daha fazlasını yarattı. Mayonezin bozulmasını, ekmeğe sürülen reçelin akmasını, ergenlik sivilcesini, krampları, alerjileri, trafik kazalarını.. Aziz Pierre hep Tanrının yanında. Daima onu sorguluyor. Çoğu zaman ona destek olsa da, doğru olmadığını ve tanrı kavramına aykırı gördüğü şeyleri söylemekten geri kalmıyor. Okurken eğleneceğiniz ve zaman zaman "yoksa gerçekten böyle mi" diye düşüneceğiniz bir eser. Keyifli okumalar.
Muzip Tanrı
Muzip TanrıJean-Louis Fournier · Chiviyazıları Yayınları · 2006265 okunma
256 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Selamlar, tüketim toplumunun vatandaşları. Tüketiyoruz ve tükeniyoruz. Kapitalizmin oyunu diyerek geçtiklerimizin arkasında aslında çok daha fazlası var. Tükettiğimiz şeyleri gerçekten ihtiyacımız olduğu için mi yoksa tüketim toplumuna hizmet etmek için mi satın alıyoruz? "Bolluğun ve hesaplamanın sentezi drugstore’dur." Alışveriş
Tüketim Toplumu
Tüketim ToplumuJean Baudrillard · Ayrıntı Yayınları · 2021977 okunma
118 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
"Bir 15 Temmuz daha yaşanmasını beklemeden harekete geçmek gerekiyor."
Gözleri doluyor tozlu çerçevedeki Mustafa Kemal'in Bir elinde Cumhuriyet'in kum saati bir elinde "Adalet mülkün temelidir!"
Ahmet Erhan
Ahmet Erhan
Tarikatlar Osmanlı döneminden itibaren denetim (!) altında tutulmaya çalışılmıştır. 1925 sonrası "Tekke ve Zaviyeler"in kapatılma çalışmaları, tarikat üyelerini isyana ve göçe
Şehvetiye Tarikatı
Şehvetiye Tarikatıİsmail Saymaz · İletişim Yayıncılık · 20192,698 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"İntihar edersen baban seni öldürür."
"Ben bu diziyi izledim." diyenlerin yaşını ortaya çıkartan Sıdıka dizisi, aslında Atilla Atalay tarafından kaleme alınmış olan bir kitap. Çifte Standartlar Enstitüsü mağduru Sıdıka'nın dört duvar arasında yaşadığı fiziksel ve psikolojik şiddeti mizah sanatıyla okuyucuyla buluşturmuş Atalay. "Baba ve Erkek" olduğu için
Sıdıka
SıdıkaAtilla Atalay · İletişim Yayınları · 2008802 okunma
Reklam
189 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Brezilyalı eğitimci Paulo Freire, eğitim ve öğretim sorunlarını özgürleştirmeyi amaçlayan bir yazar. Günümüz eğitimini "bankacı eğitim modeli" olarak tanımlamış ve literatüre kazandırmıştır. Bu eğitim modeli öğretmeni depolayan, öğrenciyi ise depolanan olarak tanımlar. Öğretmen sadece öğretmeye, konuşup disipline etmeye ayarlanmış, öğrenci ise sessiz sessiz dinleyerek hiçbir şey bilmeyen olarak komutlandırılmıştır. Demokratik duruşa sahip bir eğitimci, öğrencinin özerkliğini savunmak zorundadır. Öğretilen nesne ve nesnenin içeriğini bilinebilir kılmak metodolojik bir titizliktir. Bankacı modelde bunu göremeyiz. O öğretilene temas edip geçer. Her şeyin ezbere dayandırılıp günlük hayattaki bağını çözemeyen öğretmen, mekanik bir düşünceden öteye geçemezler. İdealize edilmiş bir dünyanın dışına çıkamazlar. Öğretmek bilgi aktarımının ötesine geçmelidir. Bilgiyi inşa etmek, üretime geçmek için öğrendiklerimiz bizi harekete geçirmelidir. Eğitimci insanı verimsizleştiren, özgürlüğünü kısıtlayan her türlü eylemin önüne geçmeli ve öğrenciyle arasındaki otoriteyi buna göre kurmalıdır. Otoriteyi, öğretmenin üstünlüğü üzerine kurmamalı ve öğrencinin özgürlüğünü de göz ardı etmemelidir. Çocuk kendin kararlarının ağırlığını, sorumlulukları duygusunu geliştirerek öğrenmelidir. "Söylemek istediğim şu: Ne sırf ben öyle arzu ediyorum diye eğitim toplumsal dönüşümün tartışmasız aracı haline gelebilir, ne de sırf iktidardakiler öyle buyurdu diye statükonun devamlılığının bir aracı olur."
Özgürlüğün Pedagojisi
Özgürlüğün PedagojisiPaulo Freire · Yordam Kitap · 201978 okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
"Aşk bir imkan değildir, bizim inisiyatifimize bağlı değildir, bir temeli yoktur, bize aniden gelir ve bizi incitir." Çağımızdaki olanakların sınırsızlığı, aşkı ve tutkuyu öldürmüştür. Narsisistleşen insan, kendini sevmemekte ve bunun sonucunda "Başka" olanla arasına duvar örmektedir. "Başka"nın değerini yitirdiği
Eros'un Istırabı
Eros'un IstırabıByung-Chul Han · Metis Yayıncılık · 2019859 okunma
116 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
"Bize çiviyazılı bilimlerin alanını açan Ulu Atamız, bu yazıyı kullanmış olan milletlerin, özellikle dilleri dilimize benzeyen Sumerlilerin Türklerle dil ve kültür bakımından olan ilişkilerinin araştırılmasını istiyordu. O, Sumerlilere ait bilginin henüz çocukluk çağında olduğu günlerde, dillerinin Türkçeye benzediğine ve Asya topraklarından
Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki Kökeni
Kur'an, İncil ve Tevrat'ın Sumer'deki KökeniMuazzez İlmiye Çığ · Kaynak Yayınları · 20064,148 okunma
64 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Platon'un gerçek ismi, Aristokles'ti. Beden gücünün genişliğinden dolayı, Argoslu güreşçi hocası ona Platon ismini vermiştir. Platon'un hayatını ve yönelimlerini büyük ölçüde değiştiren ilk neden Sokrates'ti. Sokrates'le tanışmadan önce yazmış olduğu lirik ve dramatik şiirlerini, onun öğrencisi olduktan sonra yakmıştır. İkinci neden ise hocasının başına gelenlerdi. İnfazın ardından Platon, diğer Sokratesçilerle birlikte güvenlik amaçlı seyahatlere çıktı. Kriton da o dönemde yazdığı diyaloglarından birisi. Platon'un gençlik diyalogları "
Euthyphron
Euthyphron
,
Sokrates’in Savunması
Sokrates’in Savunması
ve
Kriton
Kriton
" bizlere Sokrates'in son zamanlarından bahseder. Euthyphron'da, suçlamaların tebliğini, Savunma'da, mahkeme aşamasını ve Kriton'da ise ölmeden önce son gün hapishanedeki Sokrates'i okuruz. Bu üç eser biyografik olarak tanımlanıyor. Zenginliğiyle bilinen Kriton, Sokrates'in dostudur ve onu hapishaneden kaçırmak için gelir. "Dinsizlik ve gençleri baştan çıkarma" suçundan haksız yere mahkum edilen arkadaşını, bu adaletsizlikten kurtarmak ister. Fakat Sokrates, kaçmanın adaletsizlik olduğunu, yurttaş olarak ülkesine itaatsizlik etmiş olacağını ve bu durumun yasa ihlali olduğunu iddia etmektedir. Eserden Sokrates'in siyaset felsefesi üzerine düşüncelerini anlayabiliyoruz.
Kriton
KritonPlaton (Eflatun) · Say Yayınları · 20172,009 okunma
655 syf.
·
Puan vermedi
·
128 günde okudu
"Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla! Beni yoktan var edip üstün yeteneklerle donatan ve kulluk göreviyle yeryüzüne gönderen sonsuz şefkat ve merhamet sahibi yüce Rabb’imin adıyla, O’nun verdiği güç ve yetkiye dayanarak ve yalnızca O’nun adına okuyor, söylüyorum." Şimdiye kadar okuduğum en güzel meal diyebilirim. Sadece Arapça okumak yetmediği gibi, sadece meal okumak da yetmiyor Kur'an-ı Kerim'i anlamaya. Fıkıh, tefsir ve hadis hakkında bilgi sahibi olmadan, Arapça bilsek bile yetersiz kalıyor. Özellikle tefsir bilmiyorsanız bu çeviri daha doyurucu olacaktır. Yazar ayetleri farklı puntoyla yazarak kendi açıklamasından ayırmış. Bu yüzden yorum kısmını ayırt edebiliyor olmamız çok güzel. Meal ve tefsir bir arada diyebiliriz. Kafamı karıştıran konuları bu kitap sayesinde daha iyi anladım. Daha önce
Kur'an-ı Kerim ve Renkli Kelime Meali
Kur'an-ı Kerim ve Renkli Kelime Meali
okumuş olmamın faydasını da gördüm. Kelimelerin karşılığının da altında yazdığı güzel bir kaynak.
Kur'an-ı Kerim ve Kısa Açıklamalı Meali
Kur'an-ı Kerim ve Kısa Açıklamalı MealiMahmut Kısa · Armağan Kitaplar · 202014 okunma
170 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.