Düzenli çalışan bir beyinde her zaman baskın bir düşünce vardır, baskın düşünce dememizin nedeni, bu düşüncenin uyumadan önce en son akla gelen ve uyanıldığında akla ilk gelen düşünce olmasıdır.
“Aklın, pek çok açık penceresi olan bir oda gibi olmalı. Bırak değişik rüzgarlar dört bir yandan içeriye girsin, ama içlerinden bir tanesinin seni uçurup götürmesini de kabul etme.”
“Bu tür lafları çok duyuyorum, işi gücü yok herhalde kitaplarla uğraşıyor diye dedikodumu yapıyorlarmış, çocukluğumda da böyleydim, elime üç beş kuruş geçince muhakkak yarısını kitaba verirdim, eğer aksini yapsaydım Atatürk olamazdım.” dedi.
Boğaz’dan henüz çıkmadan Kavaklar mevkisinde bir İngiliz devriye motoru tarafından durduruldular.
Didik didik arama yapıldı.
Silah veya cephane olup olmadığına bakıyorlardı.
Gülümsedi.
“Silah götürdüğümüzü sanıyorlar...
Kafa götürüyoruz” dedi!
“Kahve tiryakisi olan bütün okurlar kahve bitkisini evcilleştirdikleri için eski Etiyopyalılara teşekkür borçludur.” Bunlardan birisi de benim , teşekkürler :)
“Lütfen bana hangi yolu izlemem gerektiğini söyler misiniz?”
”Bu, nereye gitmek istediğine göre değişir.” dedi kedi.
“Aslında nereye gittiğim pek umrumda değil...” dedi Alice.
“O zaman hangi yolu izlersen izle,fark etmez.” dedi kedi.