Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rifat

350 syf.
·
Puan vermedi
·
22 günde okudu
Kitap, anı-günlük-hatıra türünde yazılmış olmasına rağmen, macera filmi izler gibi okudum kitabı, biraz daha edebi bir dille yazılsa mükemmel bir roman olabilirmiş
Yine Kazacağız, Yine Kaçacağız!
Yine Kazacağız, Yine Kaçacağız!Sebahattin Selim Erhan · Dipnot · 201017 okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
Sahicilik ve samimiyet arayanlar, içi acıyanlar, dokunma ve konuşma yeteneğini yitirenler, kendisiyle yüzleşmeyi beceremeyenler, yalnızlar ve zamanın vazgeçilmezleri arasındaki yerlerini giderek sağlamlaştıran psikiyatristler Yakınlarımızla yaşadığımız mahremiyeti bir kurum olarak paylaşan psikiyatristlerin ne ölçüde sahici ve samimi oldukları. Psikiyatrist ve hasta arasındaki mahremiyetin sınırları. Hayal ve hakikat ilişkisi. En mahrem sırlarımıza vâkıf olan psikiyatristlerin bu mahrem yükleri taşırken kendi mahremiyetlerindeki dalgalanmalar karşında nasıl tökezledikleri, psikiyatrist ve hastanın birbirlerine açıldıkları, birbirlerini teslim almaya çalıştıkları, yalan söyledikleri, yakınlaştıkları bir tür mahremiyet koltuğu:
Divan
Divan
Tam bir iletişim bombardımanına maruz kalırken en yakınımıza bile dokunmakta sorunlar yaşadığımız modern zamanlar. Bütün mahremiyet dengelerin bozulduğu, özel hayat tecavüzcüleri ve teşhircilerle dolu bugünün dünyası
Divan
DivanIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 20215,2bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Romanda cariyelik kurumu anlatılmış, kıskançlığın insanın gözünü nasıl kör ettiği dile getirilmiş. Zengin bir tüccar olan Şevket Efendi; sinirli, kıskanç ve geçimsiz biri olan kızı Zehra'yı katibi Suphi ile evlendirir. Suphi'nin annesi, gelinine yardımcı olsun diye eve Sırrıcemal adında cariye alır. Bunun üzerine kıskançlık krizine giren Zehra, hem kendisinin hem de çevresindekilerin felaketine sebep olur. Romanda yer yer psikolojik değerlendirmeler yapılmış, dönemin genel anlayışına uygun olarak entrikalara yer verilmiş ve trajik bir sonla bitmiş. Dönemin cinayet soruşturmalarının nasıl yapıldığı, yargı sistemi ve cezalandırma biçimi anlatılmış. İstanbul yangınlarında önemli rol üstlenen tulumbacılar hakkında tasvirler yapılmış. İstanbul gece hayatı ve tiyatrolarda oynanan oyunlar hakkında bilgiler verilmiş.
Zehra
ZehraNabizade Nazım · Bilge Kültür Sanat · 201211,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
136 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Yüzüne düşen kar taneleri erimiyordu" Bir ölüm ancak bu kadar güzel tasvir edilebilir ve bir cümle bir insanı bu denli derinden sarsabilir. Toprak Ana... Nice mutluluklar, hüzünler, aşklar, ihanetler, savaşlar, umutlar gören Toprak Ana Ve savaş... Sonunda barış getireceğini vadeden ancak, bireylerden, ailelerden, toplumlardan nice canlar götüren; gülümsemeleri solduran, umutları yok eden, tüm acımasızlığını insan kalbinin en derinlerinde hissettiren savaş Aytmatov, kırgız köyünde yaşanan olayları öyle candan anlatıyor ki sanki kitabı okumuyor da Anadolu'nun ücra bir köyünde olayları birebir yaşıyor gibi hissediyor ve kitabın sayfaları arasında kaybolup gidiyorsunuz ta ki son sayfaya kadar Sevginin, özlemin, ayrılığın, acının, mutluluğun, mücadele etmenin, yaşamın yani hayatın anlatıldığı 135 sayfalık ince bir kitapta, savaşın insanlardan götürdükleri ancak bu kadar duru ve bu kadar etkileyeci bir şekilde anlatılabilirdi ve bunu da ancak Cengiz Aytmatov gibi bir yazar yapabilirdi
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261,4bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
"Sana senin sözlerini tekrarlayarak veda ediyorum: "Merhaba Beyaz Gemi, ben geldim!" Kitap insanların acımasızlığını ve despotluğunu, insanın insana isteyince neler çektirebileceğini, üstün olma, her şeye hükmetme isteğinin ne kadar acınası bir durum olduğunu, bir yandan da iyi kalpliliği, hoşgörülü ve saf oluşu kitabın başkahramanı olan ve ismi kitapta geçmeyen küçük bir çocuğun penceresinden anlatıyor Kitabın sonunda iyilik, kötülük karşısında kaybetmiş gibi görünse de gerçek olan şudur; doğruluk yolunda kaybedilen her değer aslında kaybedilmiş sayılmaz. Çünkü iyilik, kötülüğün derinliklerinde kaybolmaz, kendini yok eder sadece, buda mağlubiyet sayılmaz. Bu yüzdendir ki kitabın sonunda çocuk balık olup gitmiştir İnsan fıtratındaki doyumsuz duyguların nelere yol açabileceğini çocuğun saflığında, dedenin çaresizliğinde, orozkulun kötülüğünde, ninenin nankörlüğünde, maral ananın şefkatinde bizlere hissettiren bir kitaptır. "Beyaz Gemi"
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,4bin okunma
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İnsanların giydikleri iki giysi vardır, ruhlarına giydirdikleri ve bedenlerine giydikleri, bu iki giysi arasında hangisini giyeceğine karar veremeyen kişiler Gogol'un memuru gibi arafta kalır ve sonra da delirir Olmasını istediği düzen ile içinde bulunduğu düzen arasında sıkışan bir ruh, istemeden her gün giymesi gereken bir elbise, dayatmayı ve baskıyı giysiler üzerinden veriyor. Sitem ettiği düzeni o kadar net anlatıyor ki yaptığı ironilerle, bu yüzden kitapları bu kadar etkileyici olabiliyor. Para kimde ise güç de ondadır; saygıyı, şerefi, haysiyeti, sevgiyi hak edenler sadece beden kıyafetine önem veren insanlardır. Çünkü; onların ruhları çıplaktır ve değer yargıları yoktur. Ruhun çıplaksa sana aşk da yakışır, hayat da yakışır.. Ama ruhun çıplak değilse zaten kabul görülmüyorsun demektir, zira üstündeki kıyafetler (taşıdığın değerler) onlar tarafından kabul edilebilir şeyler değildir. Sanırım delilere zaafım var benim. Don kişot'tan sonra en sevdiğim deli karakteri İvoniç oldu ve kitabı okuduktan sonra, delileri bir kez daha kıskandım, düşünsenize canınız isteyince istediğiniz kişi olabiliyorsunuz, ister bir şövalye, ister bir kral ve kimse size inanmazsa bile ne çıkar, siz kendinize inanıyorsunuz ya
Bir Delinin Hatıra Defteri (Palto ve Burun Öyküleriyle)
Bir Delinin Hatıra Defteri (Palto ve Burun Öyküleriyle)Nikolay Gogol · İndigo Kitap · 202155,6bin okunma
312 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Hoşnut olmayacağımız, acı veren deneyimleri unutmaya yönelik bir çaba içine girsek de bazen öyle anlar vardır ki bu çabanın savunma görevini üstlenen güçlerin gösterdiği direnç bastırma girişimleri fayda etmez. Ancak bu da geçici bir süre için böyledir. Çünkü üzerinden zaman geçtikçe unutmaya karşı direnen an'ların en büyük silahı olan yoğun duygu yüklerinde ilk oluştukları zamana göre zayıflama olacağından artık akla gelseler bile bizdeki etkileri ilk durumlarına göre çok az olur. Belleğin unutma mekanizmasının nasıl işlediği, hangi yöntemlerin kullanıldığını az da olsa anlayabilmek için hatırlanan ama özellikle zamanında acı veren anılardan geriye ne kaldığı ve başlarda nasıl olduğuna bakarak karşılaştırma yapmak daha doğru olabilir. Günlük yaşamda bir hata olarak değerlendirip üzerinde fazla durmadığımız; adların unutulması, dil sürçmeleri, yanlış okumalar, yanılsama edinimleri gibi konularda bilinçli düşünce işleyişinde ki küçük sapmaların oluşumu ve bu sapmaların hayatamızda ki etkilerini örneklerle anlatan güzel bir kitap
Günlük Yaşamın Psikopatolojisi
Günlük Yaşamın PsikopatolojisiSigmund Freud · Dorlion Yayınevi · 20192,207 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
29 saatte okudu
İnsan beyni çok zor şartlarda bile olsa, yeterli süre, yeterli çalışma, yeterli tekrar, yeterli deneyim gibi kriterler sağlandığında, yapılabilmesi çok güç bir olaya yoğunlaştığın da, sadece ona odaklandığında o konu üzerine uzmanlaşır, hatta robotlaşır. Yazar, düşüncesiz beyinlerin ölümünden bahsederken kişinin kendi karşısında kendine karşı hamle yapamayacağını belirtiyor. Hal böyleyken bizi inciten üzüntülerimiz belleğin ürünü değil ancak biri veya birilerinin kendi yargılarını bize yansıtması olabilir, zira kişinin kendine kıymaya eli gitmez Hiç bir başarının bedelsiz, her bedelin bir emek, çaba sonucu olduğunu ve bunlara hitaben gelecek gücün kontrolünün asla yadsınamaz bir tercih olduğu gerçeğini, toplumsallığın bireyin iç dünyasına olan düşkünlüğüyle ortaya çıkan duyguların, anlatıldığı bir eser.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Pupa Yayınları · 2018237,3bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tutkudan ihanete, affetmekten gözden düşmeye, doruklardan dibe vurmaya, bir kaç dizeye giz yerleştirmeye, baktığın perspektife, durduğun yere, hepsini kapsayabilmeyi başaran, belirli bir zaman sonra tekrar okuduğunda ilk kez okuyormuş hissi veren ve daha önce düşünmediğin cümleleri keşfettiren bir eser.
Soneler
SonelerWilliam Shakespeare · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 20178,9bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Küçük bir çocuk düşünün; umudu, hayalleri, sevgi dolu kalbi, çelimsiz ve zayıf bir ruhu olan ve bunların yanında gücü, otoritesi, kibir ve her anlamda kendisini üstün hissettiren bir baba figürü Kafka'nın gözünden babasıyla olan ilişkisini öğrendiğimiz bu kitap aslında sıradan bir mektup değil, ilmik ilmik işlenişin hikayesi "Beni bekleme, ben gittim. Her kaybımın sorumlusu sen oldun ve sen olmaya devam edeceksin. Bir insana güvenmek isteyip, bir noktadan sonra korkuyla geri çekilmeyi sen öğrettin. Severken bir kenarda durup her an yalnız kalabileceğim düşüncesine kendimi teslim edip mutsuz olmayı senden öğrendim. Beni o kadar çok hayal kırıklığına uğrattın ki; insanları hayal kırıklığına uğratmaktan korktum" Çocukluğunu ve gençliğini babasının gölgesinde yaşamış her çocuğun kendinden bir şeyler bulabileceği bir kitap
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Tutku Yayınları · 201540,4bin okunma
Reklam
166 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitaptan çıkarttığım mesaj; asıl hazine yolculuğun kendisidir, yolculuklar farkına varabilenler için çok şey öğretir hatta evrenin sırrını sunar bize. Herkesin yolu vardır kimi yürüdüğünün farkında bile değildir. Kimi ise ayağının değdiği, takıldığı her taşı inceler. Ben o çobanın yerinde olsaydım hayatta koyunlarımı satıp da onun gibi maceradan maceraya atılmazdım. Kişisel menkibemi bulsam da peşinden gidecek cesareti neticem yemezdi, helal olsun çobana onca zorluğa rağmen rüyasının peşini bırakmadı. Kitabın en can alıcı yeri; hayalinin hacca gitmek olduğunu söyleyen tüccarın yeteri kadar parayı kazandığı halde "eğer şimdi hacca gidersem döndüğüm zaman hiç hayalim kalmayacak, bundan çok korkuyorum" dediği yerdi Güneş'in çobana söylediği "dünyaya biraz daha yaklaşacak olursam, üzerinde bulunan her şeyin yok olacağını ve evrenin ruhu'nu yitireceğini biliyorum, bu nedenle karşılıklı bakışmakla yetiniyoruz ve birbirimizi çok seviyoruz. Ben ona hayat ve ısı veriyorum o da bana yaşama nedeni veriyor" sözü çok güzeldi Kısacası bu roman da yolculuğunun farkında olan birinin hazinesini keşfedişini okuyoruz
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2009207,1bin okunma
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hani insan ruhunun derinliklerinde saklı ufacık, minicik bir nokta vardır ya simsiyah. Hani gün yüzüne çıkarmadığımız, yok saydığımız, kabullenmek istemediğimiz. Hani biraz yayılmaya başlasa o noktanın; benliğimizi tümüyle kaplayacağını bildiğimiz İşte her şeyi o noktadan başlatan bir eser. Güzelliğin maskesi altında; sevgiye olan açlığı ve sonsuz bir egoyu, hızla yayılan zararlı bir hücre gibi, en derin kötülüklere koşar gibi, okudukça insana kendini satırlar arasında kaybettiren, içindeki karanlığı gizleyip olduğundan farklı görünmeye çalışarak kurtulacağını sanırken, o karanlığın içinde çırpınıp kendi sonunu kendi belirleyen ruhun hikâyesi Okurken instagram fenomenleri aklıma geldi, dış görünüşü uğruna ruhunu kötüleştirmeyi seçen, güzel gözükmek için vücuda sürekli estetikler, fotoğraflara sürekli efektler falan filan yaptıran, dışı güzel ama ruhu ve içi simsiyah olanlar Özetle kitap, dış güzelliğini korumanın bir şey getirmediğini acı bir şekilde anlatıyor.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · İlgi Kültür Sanat Yayınları · 201773bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kitap için daha çok yalnız kalanların kitabı diyebiliriz. Nasıl ki kafamızın içinde tek başımıza bir haldeyiz öyle, okurken aynaya bakıyormuşuz gibi Karakterin hayatına bazen kayıtsız bir merak duyarak, bazen öfkeyle, bazen de acıyarak bakıyorsunuz. Acıyorsunuz çünkü hasta olduğu apaçık belli olan birisi duruyor karşınızda. Bu hastalık onu soyutlamış toplumdan mı?, karakterin kendini beğenmişliğinden mi?, yoksa topluma duyduğu nefretten mi?, bilmiyorum. Her türlü bayağılığa ve toplumsal çürümeye rağmen hayatın içerisinde kalmak mı? Yoksa tamamen kendi kabuğuna çekilip acı için de yaşamak ve gerçeklikten kopmak mı? Üslubu ne çok kolay ne de çok zor, ikisinin arası okunacak türden bir kitap
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · İthaki Yayınları · 2020128,3bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yazar, kitabında 30 yıllık psikiyatr kariyerindeki en enterasan dediği 15 tanı ve tedavi sürecini kronolojik sıraya göre kaleme almış Kitapta çokça hastalık isimleri, ilaç isimleri ve tıbbi terimler yer alıyor. Ve o kadar sıra dışı yaşamlar ve vakalar var ki mesala "Elimi tut lütfen" hikayesindeki Keny Miller'in sol elinin kendisine ait olmadığını hissetmesi ve kesilmesini istemesi gibi hayatta ender rastlanılabilecek hastalıklar ve hastalar Ben kitabı beğendim akıcı ve ilerleyen bir kitap okuyucusunun ilgisini çekiyor. Psikolojiye ilgi duyanlar için güzel bir kitap Kitapta aklımda kalan bazı kısımlar; -"bazen kaza olduğunu düşündüğümüz şeyler yaparız, oysa onlar bir amaca hizmet eder" -"en basit olasılıklar asla göz ardı edilmemeli" -"Çoğu zaman başkalarında bizi en çok rahatsız eden özellikler, kendi sahip olduğumuz özelliklerdir. Bu özellikleri başkalarında görmek bizi kızdırabilir ama onları kendimizde görmeyi asla kabul edemeyiz"
Bir Psikiyatristin Gizli Defteri
Bir Psikiyatristin Gizli DefteriGary Small · Doğan Kitap · 202130,3bin okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Her insan hayatın da izler bırakarak yaşar, ya da bırakılmış izler içinde yürür gider. Yaşanmışlıkların iler de acı verdiği tek yer, zamanın da kıymet bilmemektir. İçimizde ki sevgiyi tam anlamıyla gösterememektir, ya da beklediğimiz sevgiyi görememektir. Hayat; her anı dolu dolu ve sevgi kavramları içerisin de geçirilecek bir geçişse eğer, neden zamanın da doğru kullanamıyoruz bu hayatı? Canan Tan, tamda bu noktalara vurgu yaparak. Aile kavramını beynimiz de tarttıracak doğal bir eser oluşturmuş. Anlatımı, ifade yeteğeni yalın olan bu kitap, adeta hayat dersi alınacak kavramlar barındırıyor cümlelerinde
İz
İzCanan Tan · Altın Kitaplar · 201110,2bin okunma
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.