Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Osmanlılar henüz Kudüs’ü veya Kuzey Afrika’yı ele geçirmemişti, ancak Kahire’deki Müslüman kardeşleriyle karşılıklı yarar sağlayan ittifakları temelde Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki Avrupa ticaretinin rotasını belirledi. Müslümanlar -özellikle de Osmanlılar ve Memlükler- Akdeniz’den doğuya tüm erişimi kontrol ediyorlardı. Trabzon’daki Selim, batı ile doğu, Asya ile Avrupa arasındaki güzergâhta birçok Osmanlı vergi toplayıcısından yalnızca biriydi. Gerçekten de o döneme Selim’in gözünden baktığımızda -Avrupa’nın Rönesans ve sözde “Keşif Çağı” boyunca kültürel olarak çarpıtılmış bilindik öyküsünün aksine- Osmanlıların dünya tarihinin şekillenmesinde oynadığı büyük rolü anlıyoruz. Eğer Avrupalılar Hindistan ve Çin’le ticaret yapmak istiyorsa ya Osmanlı’nın şartlarını kabul etmek zorundalardı ya da onları aşmaları gerekiyordu.
Sayfa 107Kitabı okudu
Aydınlanma'nın belki de son meyvesı olan modernizm, bilimsel-materyalist zihniyeti bir takıntı haline getirdi. Bilim, genel yasalar oluşturmamızı sağlayan ortak unsurları, yani özleri arar. Bu arayış, modernizmin hem evrenselleştirme yönündeki çabalarına-demokrasi, Esperanto, ekümenizm, refah toplumu ve ücretsiz okul sütü- hem de tanımlayarak ayırma saplantısına bir temel oluşturdu. Dünyayı eşit fakat birbirinden ayrı varlıklardan-bunlar ister atomlar olsun, ister türler, disiplinler, insanlar ya da gökdelenler-müteşekkil türdeş bir alan olarak gören pozitivist yaklaşım, açık ve seçik tanımlar yapılmış olmasını gerektiriyordu. Dolayısıyla, tanımlamak modernizmin en belirleyici edimi, materyalizm ise en belirleyici inancı oldu. Nasıl ki Rönesans Platon'u yeniden keşfettiyse, modernizm de sınıflandırmanın babası Aristoteles yeniden keşfetmiştir.
Sayfa 14
Reklam
Öyle ki Türkler olmadan Orta Çağ olamaz,Rönesans olamaz,1.Cihan harbi anlaşılamaz.
Sartre: Varoluşçuluk Hümanizmdir
Sartre Varoluşçuluk Hümanizmdir.' demişti. Yani Varoluşçuluğun sadece insanı hareket noktası aldığını söylemek istiyordu. Şunu da ekleyebiliriz: Sartre'ın Hümanizmi insanın durumunu Rönesans Hümanizminden daha farklı ve daha karanlık görmektedir." "Neden peki?" "Kierkegaard ve 20. yüzyılın bazı varoluşçu filozofları Hıristiyandı. Buna karşılık Sartre Ateist Varoluşçuluk diyebileceğimiz bir yaklaşımı savunuyordu. Sartre'ın felsefesi bir bakıma 'Tanrı öldükten sonra' insanın durumunun acımasız bir analizidir. Bu ünlü 'Tanrı öldü.' sözünü Nietzsche söylemişti."
Sayfa 512 - Pan
Batı'nın bilim ve teknikte ilerleyişi
Bilindiği gibi Batı, XII-XIII. yüzyıllarda gerçekleşen çeviri faaliyetlerinden itibaren, Doğu'nun bilim ve felsefe kitaplarına ve onlar aracılığı ile Eski Yunan düşüncesine ulaşmış, böylece düşünsel açıdan yeni bir sürece girerek, ortaçağın durağanlığını aşmış, köklü ekonomik ve düşünsel dönüşümü ifade eden Rönesans, Reform, Coğrafi Keşifler, Sanayi Devrimi, Aydınlanma vb. ile bilim ve düşün alanında atılıma geçmiştir.
Sayfa 240Kitabı okudu
Bugün tarih sadece büyük ayaklanmalara önem veriyor, gerçekte ise yoksullara karşı mücadele kesintisiz sürmüştü ve siyasi yapının kronik hastalıklarından biriydi.
Reklam
Evrim bazı sınıflar için daima zorluklar yaratmıştır ve bunun yükünü çekenler doğal olarak değişimin asıl nedenlerini veya toplumun uzun vadedeki çıkarlarını göz önüne almadan kendi şikayetlerini dile getirirler.
Kapitalizm, her fırsatta kötüye kullandığı birikmiş zenginliğin sağladığı güçle değil, varolma mücadelesinde, modern toplumda ayakta kalmaya daha uygun bir sistem yaratması sayesinde kazanan taraf oldu.
Faydalarının yanı sıra, kapitalizm kazancın adil dağıtımında tam bir başarısızlık göstermiştir. Sistem, yarattığı zenginliğin en büyük dilimini tek bir sınıfın kârı için saklama ve dolayısıyla toplumun geri kalan kısmının payına düşeni onlardan çalma eğilimindedir.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.