Nefis bir kitap!
Sıradan bir körlük hikayesi değil, beyaz bir körlüğün içine hapsolma hikayesi.
Kitap, arabasının içinde kırmızı ışıkta bekleyen bir adamın kör olmasıyla başlıyor. Ve sonrasında bu körlük bulaşıcı bir hale gelip salgın boyutuna geçiyor. Salgını önlemek amacıyla devlet kör olan insanları akıl hastanesinde karantinaya alıyor. Gittikçe kalabalıklaşan hastanenin acımasız baskısına, hijyen ve gıda yetersizliğine, kısacası insanı hayvana dönüştürmeye başlayan katı düzene bir kadının ( doktorun karısı) önderliğinde direniş üzerinde şekilleniyor.
*Tam anlamıyla insan gibi yaşamıyorsak, en azından tam anlamıyla hayvan gibi yaşamamak için elimizden geleni yapalım.
*Neden kör olduk?
Bilmiyorum, belki bir gün nedenini öğreniriz. Ne düşünüyorum söyleyeyim mi sana, söyle, bence biz kör olmadık, biz zaten kördük.
Gören körler mi, gördüğü halde görmeyen körler..
Kesinlikle tavsiye ederim.