Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ruşen E. ÖZGÜL

Ruşen E. ÖZGÜL
@rsnzgl0
Sabitlenmiş gönderi
Köroğlu
Gökyüzünde bir kaynaşma ki, görülmüş değil. Gökyüzü dalgalı bir deniz gibi çalkanıyor, deliriyor, kuduruyor. Ruşen de üstündeki dehşet çalkantıdan kurtulmak için yere yapıştıkça yapışıyor.
Sayfa 51 - YKY, Köroğlu, Ruşen AliKitabı okuyor
Reklam
496 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
İletişim Tarihi
İletişim TarihiPaul Heyer
6.5/10 · 34 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
376 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Güzel ve sade bir kitaptı... İletişim Hukuku olmasa da iletişim öğrencisiyim diyip geçmeden alınması, okunması gereken bir dersmiş onu da öğrenmiş olduk.
Hukukun Temel Kavramları
Hukukun Temel KavramlarıKemal Gözler · Ekin Yayınları · 2015300 okunma
%41 (93/222)
Üç Anadolu Efsanesi
Üç Anadolu EfsanesiYaşar Kemal
8.8/10 · 10,6bin okunma
Reklam
geleceğimin ta derinlerinden
Bence Salamano’nun köpeği de merhume karısı kadar değerliydi. O ufak tefek otomat kadın da, Masson’un evlendiği Parisli kadın kadar, ya da benimle evlenmek isteyen Marie kadar suçluydu. Raymond, Céleste kadar dostum olmuş; Céleste, Raymond’dan daha değerliymiş, değilmiş ne önemi vardı? Marie, bugün dudaklarını bir başka Mersault’ya verdiyse, bundan ne çıkardı? Anlıyor muydu ki, bu hükümlü... geleceğimin ta derinlerinden...
Sayfa 110 - Bay Meursault, Cezaevi PapazıKitabı okudu
KENDİ 2
Geçirdiğim bütün bu anlamsız hayatta, geleceğimin ta derinlerinden, henüz gelmemiş yıllar içinden, karanlık bir soluk bana doğru yükseliyor ve yaşadığım yıllardan daha gerçek olmayan yıllardan bana sunulan ne varsa, hepsini aynı düzeye getiriyordu. Başkalarının ölümü, bir ananın sevgisi ne umurumdaydı benim? Başkasının Tanrısından bana neydi? Başkalarının seçtiği, kabullendiği hayattan, yazgıdan bana neydi? Değil mi ki, bir tek yazgı, beni ve benimle birlikte, onun gibi bana “Kardeşim.” diyen bir sürü ayrıcalıklıyı seçecekti! Anlıyor muydu acaba, anlıyor muydu ki herkes ayrıcalıklıydı. Zaten yalnız ayrıcalıklar vardı. Ötekileri de bir gün mahkum edileceklerdi. Kendisi de yargıyı yiyecekti. Adam öldürmekle suçlandırılıp anasının cenazesinde ağlamadı diye idam edilseydi ne önemi olurdu bunun?
Sayfa 109 - Bay Meursault, Cezaevi PapazıKitabı okudu
Ama, hiç değilse bu gerçeğe, onun bana sahip olduğu kadar sahiptim. Daha önce de, bu anda da haklı olan bendim ve her zaman da haklı olmuştum. Şöyle yaşamıştım, böyle yaşayabilirdim. Şunu yapmış, bunu yapmamıştım. Filan şeyi yapmadımsa, falan şeyi yapmıştım. Peki, sonra? Sanki bütün yaşamımda, kendimi haklı çıkarmak için bu dakikayı, şu şafak vaktini beklemiştim. Hiç, hiçbir şeyin önemi yoktu ve bunun niçin böyle olduğunu biliyordum. O da biliyordu.
Sayfa 109 - Bay Meursault, Cezaevi PapazıKitabı okudu
Ölümden Öte Yol Yok
Nasıl olmuştu da anlayamamıştım: Hiçbir şey ölüm cezası kadar önemli değildi ve bir bakıma da, bir insan için bundan daha ilginç bir şey olamazdı.
Sayfa 101 - Bay MeursaultKitabı okudu
Sevincim Tutmaz Sevincini
Bu ses ne zamandır kulaklarımda çınlayan sese benziyordu. O vakit anladım ki, bütün bu zaman içinde, kendi kendimle konuşmuşum. O vakit, anacığımın cenazesinde hastabakıcı kadının söylediklerini anımsadım. Hayır, çıkar yol yoktu ve kimse hapisteki akşamların ne olduğunu aklının köşesinden geçiremezdi.
Sayfa 77 - Bay MeursaultKitabı okudu
Reklam
Ruşen E. ÖZGÜL
@rsnzgl0·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan
7.7/10 · 59,7bin okunma
İçten Bir Yanılsama
Bu saatlerde, kimse bana karşı kötü davranmıyordu. Bu oyunlar öylesine doğal, öylesine düzenli bir ihtiyatla oynanıyordu ki, kendimi, hemen hemen, “aile”den saymak gibi gülünç bir duyguya kapılıyordum. Açıkça söyleyebilirim ki, sorgunun sürdüğü on bir ay sonunda, yargıcın beni odasının kapısına kadar geçirip içtenlikle omzuma vurarak, “Bugünlük bu kadar, Bay Deccal.” dediği o az bulunur anlarda olduğu kadar, hiçbir şeyden böylesine haz duyduğumu anımsamıyorum.
Sayfa 69 - Bay MeursaultKitabı okudu
Phoenix
Kill the boy, Jon Snow. Winter is almost upon us. Kill the boy and let the man be born.
En Arka Sıradan
Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor. Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar.
Sayfa 24 - CanKitabı okuyacak
TEN
Penceremi açık bırakmıştım; yaz gecesinin, esmer bedenlerimizin üzerinden akmasını duymak ne güzeldi!
Sayfa 41 - Bay MeursaultKitabı okudu
Panzehir
'Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını. Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.'
Sayfa 15 - İş Kültür, BENVOLIOKitabı okudu
Reklam