Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
80 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kendinden bir şeyler bulursa insan her zaman daha çok sever kitapları .. Bende daha çok Gregor hayat altında ezilen sadece toplum baskısıyla hayatına yön veren bir insan izlenimi bırakmıştı . Ve toplasanız 100 sayfa olmayan kitapta aklımda çok sahne kaldı . Ama en çok şu iki sahneyi unutmuyorum . İlki annesi odayı boşaltmaya karar verdiğinde sırf ona ait bir şeyler kalsın diye çerçevenin üstüne çıktığında istemeden annesini korkutmuş ve bunun için kardeşinden azar yemişti . Onun masumane sahiplenme çabasını empati kuramayan insanlar korkutucu bulmuş onu daha çok kendi içine itmişlerdi . İkincisi ise kardeşini dinlemek için , alıştığı artık temizlenmeyen odasından dışarı çıkarken peşi sıra odadaki pislikleri sürüklemesiydi . Bir insanın toplum tarafından nasıl günden güne dibe itilir en güzel örneğiydi bence bu kitap .
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,5bin okunma
189 syf.
7/10 puan verdi
16 Erkek yazarın hikayelerinin yer aldığı bir kitaptır. Erkeklerin bağımsızlık merakları, serüven tutkuları, sevgi gereksinimleri, sahiplenme istekleri, bağlanma korkuları, toplumsal rolleri vb. 16'sında da kendimi buldum. 16/4=4... Demek ki dört dörtlük bir kitap... Devlet Bahçeli yorumu ile bitirdim.
Erkeklerin Hikayeleri
Erkeklerin HikayeleriKolektif · Metis Yayınları · 2016350 okunma
Reklam
112 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
"Şeyler" yazarın ilk kitabı, 1965 yılında kaleme alınmış kısacık bir roman. Roman kahramanları Jérôme ve Sylvie öğrenimlerini yarım bırakmış, anketör olarak çalışıyorlar. Düzenli bir işleri yok. Ama gördükleri her eşyaya sahip olmak, güzel giyinmek, pahalı restoranlara gitmek, komforlu evlerde yaşamak istiyorlar. Tüm bunlara sahip olmak isterken özgürlüklerinden de hiç bir ödün vermek istemiyorlar. Düşleri ile imkanları arasında büyük bir uçurum var. Sahip olmak istedikleri şeyleri elde etmek için düzenli, iyi bir işlerinin olması gerekiyor. Ama onlar inatla bundan kaçarak, sisteme boyun eğmemekte ısrar ediyorlar. Yazar Jérôme ve Sylvie'nin yaşamı üzerinden insanların çılgınca gördükleri her eşyayı sahiplenme ihtirasını ele alarak, İnsan neden hep daha fazla eşyaya sahip olmak ister, Sahip olmak istediğimiz tüm nesneler yaşamımızı sürdürmek için gerekli olduğundan mı onlara sahip olmak isteriz yoksa onlara sahip olmak için mi yaşıyoruz? sorularını yanıtlamaya çalışmış. Çok beğenerek okudum kitabı, Georges Perec ile tanışmadıysanız bu kitabından başlayabilirsiniz
Şeyler
ŞeylerGeorges Perec · Metis Yayınları · 20161,112 okunma
608 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Korku, hüzün, acı, vahşet ve ardından mutlu son. Cinayet romanlarını kesinlikle okumam diyordum ama elime bir şekilde geçti ve okudum. Hem kalınlığı hem de korku dolu olması beni okumaktan asla caydırmadı çünkü akıcı ve merak uyandırıcı bir kitaptı. Kitabın başında cani olarak tanıtılan ve ablasına duyduğu sahiplenme isteğine ablası tarafından olumlu bir karşılık alamayan Josef Ek eğer ablası onunla olmazsa tüm aileyi öldürmekle tehdit eder ve öyle de yapar, tüm aileyi feci bir şekilde vahşice öldürür... Kitabın sonuna doğru da bir başka cani ortaya çıkar o da Erik Maria Bark'ın (hipnozcu) bir zamanlar hipnoz yaptığı hastası Lydia'dır ve bu da çocukken ailesinden işkence gördüğü için şimdi de kendisi çocuklara işkence etmeye çalışıyor...
Hipnozcu
HipnozcuLars Kepler · Pegasus Yayınları · 2013418 okunma
348 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap başlarda çok ağır geldi, olayların akışını anlayana kadar zorlandım bu yüzden kitabı okumak isteyen arkadaşlara tavsiye niteliğinde fazla spoiler vermeden kısa açıklamalar yapma gereği duyuyorum, kitap iki gezegen arasında geçiyor Anerres ve Urras. Anerreste(Aya giden insanların kurduğu ülke) herhangi bir yönetim şekli yok herhangi bir
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,5bin okunma
359 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Her ütopya romanında olduğu gibi bunda da; muasır medeniyet seviyesinin en üst noktasında aynı ortak eylem var. Tüm yazarların mükemmel dünya tasvirlerinin temelini, ne zaman, nerde, kimle, kaç kişiyle, hangi pozisyonda istersen, dosyasıya, sınırsız seks yapabilmek oluşturuyor. Bunda da böyle. Hayır, bir de bu yazarların çoğu Amerikalı. Ulan, sizin burun kıvırdığınız, hali hazırdaki seks hayatınız bile bizim için ütopyayken, bu yaptığınız düpedüz adilik. Hala neyin derdindesiniz. Biz ölelim, o zaman, hiç yaşamayalım. Roman, ciddi derecede "Dünyanın Merkezine Yolculuk" ve "Cesur YeniDünya" ile benzerlikler gösteriyor. Büyük ölçüde etkilenilmiş, esinlenilmiş. Özellikle, Cesur Yeni Dünya'dakinde olduğu gibi sahiplenme kavramının olmadığı, kadın erkek eşitliği, meşrebi en geniş insanın bile sınırlarını zorlayacağı seks hayatı, anne, baba, çocuk kavramlarının es geçildiği doğum süreci en büyük benzerlikler. Sadece birkaç küçük noktada kendine has detaylar mevcut. Her ne kadar Robin Cook romanları derin felsefeler içermese de, yine aynı Cesur Yeni Dünya'da olduğu gibi "bir insanı zorla mutlu etmek faşistlik midir?" sorusu gündeme geliyor ve acaba "soft faşizm" diye bir kavram olabilir mi diye düşünüyorsunuz.ucalisan.blogspot.com.tr/2016/08/okyanus...
Okyanus Tutsakları
Okyanus TutsaklarıRobin Cook · Epsilon Yayınları · 200126 okunma
Reklam
348 syf.
7/10 puan verdi
Kitap bilimkurgu türünde oluşturulmuş (bana biraz ütopik geldi) Urras ve annares adlı iki dünyada yasam tarzını ele alıyor kitap.(Urras dünyayı annareste ayı temsil ediyor)urrasın kurallarından bıkan bir grup insan Annareste özgürlüğü kurmakicin( sonrasında içten içe bagimliliklar yaratıyor topluma)bir nevi göç eder ve orada yeni bir yasam ,toplum
Mülksüzler
MülksüzlerUrsula K. Le Guin · Metis Yayınları · 202112,5bin okunma
482 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.