Kitabın ilk bölümünde yazar Nazi soykırımı sebebiyle Polonya’daki Auschwitz toplama kampına gönderilmesiyle başlayan özyaşam öyküsünü gerçekliğiyle bizimle paylaşıyor.
Gaz odalarında, krematoryumlarda yapılan katliamlar, gardiyanların, ustaların tutuklulara davranışları, açlığın, susuzluğun raddeleri, yüreği fazlasıyla sızlatan işkenceler,
İçerisinde bulunan sekiz öyküden oluşan tek kitabıyla şahsi kanaatime göre Türk edebiyatında Oğuz Atay öykücülüğü olarak yeni bir öykü tarzı oluşturdu. İletişimsizlik, yabancılaşma gibi konular daha önce birçok öykü kitabında işlenmiş olsa da Oğuz Atay bu temalara çok dürüst bir kendiyle hesaplaşma tavrı ekleyip teknik olarak da ironiyi
Selam️ Haruki Murakami “Sahilde Kafka / Umibe No Kafuka”.. Öncelikle; böyle kompleks bir eseri “su gibi okudum”, “hemen iki günde bitiyor” diyerek, ne denli hızlı okuduklarını belirtmiş, tüm okurların önünde, saygıyla eğiliyorum. Zira bu su gibi hali, benim okuma ritmim için mümkün olmadı. Gayet yavaş ve zorlu bir okuma süreci ile imtihan
AŞKTAN BAŞKA NEYE HACET,,,
Anlaşılan aşık olmanın biyolojisinde görülmeye değer bir ilerleme kaydetmişiz.Bu ilerleme ;çılgınca hazdan en karanlık ıstırabımıza kadar tüm duygularımıza eşlik eden arzu ve duygusal hallerin altında yatan mekanizmaların incelenmesinden başka birşey değildi.
AHH O HORMONLAR!
Genel olarak dış dünya ile
İncelemeye girişmeden önce; İskender Pala ile henüz tanışmayanlar için kesinlikle "Şah Sultan, Efsane, Od" romanlarını okumalarını tavsiye ediyorum.
Yerli ve günümüz yazarlarımızdan en çok sevdiğim yazarların baş tacı İskender Pala... Aşkı güzel söyler, Türkçemizi güzel kullanır ve tarihimizi de güzel anlatır. En güzeli ise bunların