Aykut KANSU, 1908 devrimini sadece 1876 kanun-i esasinin tekrar yürürlülüğe girdiği basit bir olay görmenin bir yanılgıdan ibaret olduğunu aktarmaya çalışmaktadır. Bir modernleşmeci ve batılılaşmacı tarihçilerin 1923'ü milat alarak 1908 devrimini görmezden geldiğini savunmaktadır. Kemalist rejimin savunucularının 1933 yılına gelene kadar 23 temmuzu itibarsızlaştırarak o yıl sonrasında ise tamamen gözardı ettiklerini görüyoruz. 23 temmuz 1908 sadece meşruti yönetime bir darbe değildi, aynı zamanda liberal bir yönetimin ilk ışıklarını da oluşturuyordu. İttihatçıların herkesin liberal bir cumhuriyet taraftarı olacağı yanılgısı onların yapmış olduğu bu devrim hareketinin etkisini azaltmış olabilir.
Başlangıç da sıradan bir baba oğul hesaplaşması hissiyatı vermekteydi kitap. Hatta ilk defa https://1000kitap.com/yazar/i1531yazarın bir anlatsını yarıda bırakmaya niyetlenmiş idim. Fakat ilerlemeye zorladıkça fark ettim ki hikaye beni içine almıştı. Yaşanan her baba oğul hesaplaşması gibi hikayenin sonunu duymak istedim. Belki özenilecek ya da tahmin etmiştim diyeceğim bir son ile karşılarım diye ayrılamadım kitaptan. Murakami akışkan anlatımıyla sizi hikayeye çekiyor her zaman.
Mustafa Ali yeteneklerinin ödülsüz kaldığını düşünen, düş kırıklığına uğramış bir insandı. Osmanlı'nın liyakata dayalı vaadine kendini adamış, vaat boş çıkmıştı.
Dünyanın farklı bölgelerinin farklı bakış açılarına göre tarihyazımı da farklılıklar gösteregelmiştir çoğu zaman kuşkusuz. Birilerinin fatihleri bir diğerinin istilacısı oluyor. Bir başka durum ise modernlik ve gelişmişlik tartışmaları kuşkusuz. Kendi kurum ve düşünce tarihlerini merkeze almış olan batı dünyası, bu kritere uymayan ya da toplum yapısı uyamayan toplumları "gelişmemiş" olarak sınıflandırıyor. işte buradan başlıyor kitap anlatısına. İlk önce Batının iddia ettiği gibi İslam coğrafyasının sanıldığının aksine daha önceki cağlarda batıdan daha gelişmiş durumda olduğunu savunan Batılı düşünürlerin görüşlerini sunuyor. Daha sonra avrasya ve asya kalan büyük imparatorlukların mülkiyetin özele inmesi konusunda batının idddia ettiğinin aksine aslında çaba sarf ettiğini ama çeşitli nedenler ile başarılı olamadığını açıklıyor. Sayın İslamoğlu kesinlikle okunması gereken bir tarih yazarı. tek taraflı bakış açısını değiştirmek isteyen herkese tavsiye etmeyi bir borç bilirim.