Samet Onur

En Hüzünlü İntihar: Minnet Duygusunun İntiharı
Ancak tüm intiharlar arasında en hüzünlü olanı, minnet duygusunun intiharı. Kıskançlık, açgözlülük ve kibir gibi ortadan kalkması mümkün görünmeyen kronik hastalıklar, ancak minnet duygusuyla kontrol altında tutuluyordu. Bir zamanlar toplumları bir arada tutmuş bağ buydu ya da en azından insanların kırgınlıklarını yatıştırmıştı: tanrılara, atalara, ebeveynlere, öğretmenlere, komşulara, doğaya duyulan minnet. Ancak toplum daha eşit olmak peşinde koştukça, minnete daha az yer kaldı; minnet, bağımsızlığa karşı bir hakaret ve özsaygının reddi olarak algılandı. “Minnetin bedeli yüksektir” demişti Gib bon. “Minnet bir yüktür” demişti Diderot. “Minnet, köpeklerin muzdarip olduğu bir hastalıktır” demişti Stalin.
Sayfa 100
Reklam
İntihar Ümidini Kaybetmektir
Nazik insanlar, nezakete yer olmayan meslekler yaptıklarında intihar ediyor. İntiharın en sık rastlanan biçimi, ümidini kaybetmek.
Sayfa 100
Yaşarken İntihar Etmenin Yolları
İnsanın başka insanlara, mekânlara veya fikirlere duyduğu ilgiyi kesip atması sonucu dünyasının her küçülüşünde bir intihar gerçekleşmiş olur. Hayatını, “buna yaşamak mı denir” dedirten işlerde çalışarak kazanan her insanda yavaş, uzun soluklu bir intihar gerçekleşir. Bazı insanlar gönüllü olarak kendi kendilerini kötürüm bıraktıkları izlenimini verseler de, onları buna iten, genellikle ait oldukları kurumlardır.
Sayfa 90-91

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yeterince Para Hiçbir Zaman Var Olamaz
Para icat oldu olalı hiçbir zaman herkesin istediğini veya ihtiyaç duyduğunu almasına yetecek kadar olmadı. Yeterince para hiçbir zaman var olamaz. İnsan hakları ve demokrasi üzerine yapılan tüm o konuşmalarda, dünyadaki servetin %85'inin yalnızca nüfusun onda birinin elinde olmaya devam etmesini önlemek adına hiçbir şey söylenmedi. Sömürgeciliğin sözde sona erişi, her yıl yüz milyarlarca doların yoksul ülkelerden zengin ülkelere akışını durdurmadı. ABD'de bile nüfusun beşte dördü tüm servetin hâlâ yalnızca %15'ine sahip; en zengin %1 ise yaklaşık üçte birine. Sanayileşme, ilk aşamalarında düzenli olarak zengin ettiğinden daha fazla kişiyi fakirleştirdi. Finans kriteri bakımından Afrika başarısının modeli olan Botswana -yirmi yıl boyunca %7'nin üzerinde ekonomik büyüme kaydetti, gayrisafi milli hasılasını altı katın üzerine çıkardı - nüfusunun yarısı hâlâ günde bir doların altında gelirle yaşıyor. Daha bile etkileyici bir ekonomik büyümenin ardından Hindistan'ın şehir nüfusunun %55'i 5.5 metrekareden daha küçük bir alanda yaşıyor; bu rakam ABD hapishaneleri için belirlenmiş minimum alana denk.
Sayfa 68-69
Sohbetin Dünyayı Değiştirme Gücü
İki kişi karşılıklı saygı çerçevesinde sohbet ettiğinde ve farklı bir bakış açısını anlamak için gerçek bir ilgiyle birbirlerini dinlediklerinde, kendilerini bir başkasının yerine koymayı ve onların bedenine bürünmeyi denediklerinde yalnızca tek bir dakikalığına bile olsa dünya farklı bir yer haline gelir.
Sayfa 45
Reklam
Reklam
2.147 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.