Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

B.

75 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
*yıldızlar arasında bir inceleme*
Ağır bir dili olur sanıyordum pek öyle olmadı, Hawking genel hatları çizdi. Dili eğlenceli. Yalnız önsöz ve notlarda çeviriyi yapan profesörümüzün çok fazla öznel görüşü var. Konusu değilken dahi rastgelelik ve kendi kendine oluş diye diye adamı darlıyorlar. Darlıyorlar çünkü bu sözleri bir asıla dayandırmadıkları gibi mesele de bilimsellikten uzaklaşıyor. Evrendeki her şeyin atom altından kara deliklere kadar durmaksızın dalgalanması, her anın biricikliği, değişimin boyutu, boşluğun hakikaten boş olmadığının keşfi, gayet hayret edilecek meselelerken, hayret sahiden. İlginç bir güncelleme edindim, ben kara deliklerde müthiş bir bilgi kaybı yaşanıyor sanıyordum, fakat içerdeki bilginin olay ufku üzerinde iki boyutlu şekilde kodlandığını düşünüyorlar. İlgili makale sonda belirtilmiş. Şunu da eklemek isterim, yasayı bir koyanın olması yasanın işlevselliğini kaldırmaz. Kainatın bir nedeni dolayısıyla bir manası olduğuna inanıp inanmamak bir seçimdir. Henüz bir kara deliğe kapılmadıysak, good choices!
Kara Delikler
Kara DeliklerStephen W. Hawking · Alfa Yayınları · 20202,932 okunma
Reklam
414 syf.
8/10 puan verdi
·
819 günde okudu
*akciğerlerimiz ne halt etsin yani!*
“Bana kimsenin yardım elini uzatmayışı fena ancak, yoksa bu hiçkimseler güzel; böyle hiçkimseler topluluğuyla bir gezinti yapmayı -niçin olmasındı hani- ne kadar isterdim!” Kitabın ilk olumtrak incelemesini yapacağım galiba. Okumak aylar sürse de kitaptan değil iş güçtendi maalesef. Bilenler bilir Kafka okumak için olayları biraz salmak gerekiyor, öyle ya da böyle neticelenmiş ne yazar, önemli olan arkaplan, bizi bağlayan fikirlerdir demek. Dünyanın yorucu ve devingen hayatından kaçışa yeltenen, insan işleyişinden hem rahatsız hem bu yalnızlıktan bir derece memnun, fakat geri dönmek istemediği halde hıçkırarak da olsa oraya döneceğini bilen bir adamı dinler gibi. “Bu manzaraya sevinerek uzandım yere; başlamasından korkulan bir ağıda kulaklarımı tıkarken, ‘burada seve seve yaşayabilirdim’ diye düşündüm. ‘Burası ıssız ve güzel bir yer. Pek bir gözüpekliğe bakmaz burada yaşamak.’” Bana biraz yer açın da soluklanabileyim dediği anda gördüğü bütün harika manzaranın, güzelim arazinin çizgilerini yitirmesi, aslında insanın kendisini neyin boğacağını kendisinin seçtiğini söyleyişi, sıradan olaylar(!), kimsenin görmeyişi, ölümü bir odaya tıkıp havadan sudan konuşmaklar, savaş... Kafka’nın gerçeği irdelerken bahsettiği insan sorunları, aynı devrin hatta aynı şehrin insanıymışız gibi hissettiriyor. “...çünkü siz odadaki anlık esintilere göre eğilip bükülmek zorundasınız.” Ah şu biz// Beri yandan hiçe bir canlılık bir gerçeklik kazandırmak istemesi çok çaresizce geldi. Bence de gerçek avuntu yoktur, fakat insanın gerçeği avuntu görmesine kim ne diyebilir.
Bir Savaşın Tasviri
Bir Savaşın TasviriFranz Kafka · Cem Yayınevi · 20122,011 okunma
64 syf.
5/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Şair arkadaşımın ödünç verdiği kitaplar serisinin dördüncüsündeyim ve kitabın içi yazılanlara karşı çıkışlarımla dolu. (Ve evet yine vizeye çalışır gibi not çıkardım.) İnanılmaz ince bir kitap lakin hem bilgisel hem sinirsel katkısı oldu bana. :)) Her şeyi geçtim, ne demek anlamak zorunda değiliz. BAŞTA MODERN ŞAİRLER, BU CÜMLEYLE NARŞİST YERİNE KOYULUYORLAR. Aksi halde anlamsız bir şiire neden vakit harcayalım istesin bir şair. Anlamsız bir hayat katlanılabilir mi? Yapmayın etmeyin ANLAM HER ŞEYDİR. (Ve bu yüzden de sizin dediğiniz gibi; sadece akıl yetmez onu anlamaya.) Çok anlamlılık, ayrıca harika bir olaydır lafım yok. Şiire de hikayeye de yakışır çok anlamlılık, bir olay kurarken fikri temel alan Kafka bu sebepten büyük yazar. Fakat savunulanın aksine anlamsız şiirler vardır, bir fikri olmayan, bir şey söylemeyen üstelik “çok anlamlı” dergilerde. :)) O zaman çok güzel şairler tanımama 5 puan. Evet, yazdığınız modern şiirse biz de modern okuruz. Kendinize geliniz. Teşekkürler.
Poetika
Poetikaİlhan Berk · Yapı Kredi Yayınları · 2014205 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
168 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
*gidiyoruz, tozlanmış yüreklerimizle*
Bazı şiirlerindeki dilini sevdim. Fakat ekseriyetle konunun ucu ölüme çıktığından ve şiirlerine durmaksızın akseden “hayat boş her şey anlamsız” havası içimi darladı. Birbirimizi anlamadan, bir şeyi çözemeden, bir işe yaramadan ölecek olmak fikri Ingeborg’u çok incitmiş. Birçok yazarda hissettiğim bu hava salt inançsızlıktan ileri mi bilmiyorum, ama ben birbirimizi küçük kesitler halinde anlayabildiğimizi, ufak tefek işler başarabildiğimizi ve bir anlamı olduğunu düşünüyorum. “Faşizm atılan ilk bombalarla başlamaz. Üzerine her gazetede yazılabilecek terörle de başlamaz. Faşizm, insanlar arasındaki ilişkilerde başlar. Faşizm, bir erkekle bir kadın arasındaki ilişkide ilk rastlanan şeydir, ve ben o bölümde, içinde yaşadığımız toplumda hep savaş olduğunu söylemeye çalıştım. Savaş ve barış yok, yalnız savaş var.” Tespit sanırım maalesef doğru. Fakat yazarın, iki satır sonra tüm suçu meşru ilişkiye biçmesiyle şoklara girdim. Meşru olmayan ilişkiler mi çözecek ilişkilerin faşizmini, böyle saçma şey duymadım. Bir de barış var gibi, ender de olsa, giderek artan oranda barış var gibi bu konuda... (Bana bazen güzel bir tespit yaptığını fark eden yazarlar sonraki cümleyle bunu bir taşkınlığa çevirmeyi sever gibi gelir. Sanki o çözümü veya ikinci tespiti bir kurnazlıkla koyuverirse, hani ilkinin peşine ikincisini de aklımıza yatıracak bir oyuna düşürür gibi.) Tiyatro oyunu veya röportaj tarzı okumayı sevmediğimden çok sarmadı. Herhangi bir yazarın nerede yaşadığı, hangi şehri neden sevdiği, hangi şekillerde yazdığı ya da nelerden beslendiği ilgimi çeken konular değil. Herhangi birinin ilgisini çekiyor mu?
Bu Tufandan Sonra
Bu Tufandan SonraIngeborg Bachmann · Metis Yayıncılık · 199848 okunma
96 syf.
5/10 puan verdi
·
12 günde okudu
*İhlali Mümkün*
Modern şiiri ben saçma sapan sözler sanıyordum. Gerçekten saçma sapan sözlermiş. İçimde kalmasın madem. Bir manaya gelmeme çabasına, çoğu zaman “şairin buluşu” dediklerinin absürt sıfat tamlamaları veya ters yüz edilmiş cümleler oluşuna kırgınım mı diyeyim. Ne diyeyim uzaydan gelen kelimeleriniz çok güzel. Bilinç akışı, evet. Kitaba da iki kelam edeyim, incelemeler bazen aydınlanmalar yaşattı, not bile çıkarttım aloo. Bazen de “Şairin söylediği daha açık değil miydi ya biraz uydurulmuş gibi” dedirtti. Bu yüzden mesela editörlük çok saçma bir iştir. -imza şairi yayınlanmayan şiir
İmkansızın İhlali
İmkansızın İhlaliFurkan Çalışkan · Ketebe Yayınevi · 201929 okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
*kimin konuğu olduğunu asla unutmamalı*
Çin Seddinin İnşası incelemelerinde gerçekten Çin tarihi ya da kültürünün izahını yetersiz bulan okurlar, Kafka daha çok -bir set inşa etmek- hakkında konuşuyor, bana kalırsa mühim mesele. Exupery’nin bir duvar oluşturmaktan bahsederken yaptığı birlik beraberlik felsefesi gibi Kafka da bir seti örmenin esaslarını halk ve devlet açısından irdeliyor. Kafka okurken bazı öykülerin müsveddelerden oluşması veya başlanıp bitirilemeden bir kenara konmuşluğu okumayı zorlaştırsa da; absürt bir olayı işlerken halktan, iktidardan ne bileyim eğitimden bahsetmesine bitiyorum. “Ne denli ilgiye değer olsa da hiç kimsenin onu düşünecek, soruşturmalara kalkışacak, hele onun için kaygılanacak zamanı yok. Belki ölüm döşeğinde gereken zamanı bulabilir.”
Çin Seddi'nin İnşası
Çin Seddi'nin İnşasıFranz Kafka · Altıkırkbeş Yayınları · 2015223 okunma
120 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Şiir Sanatı Üzerine
İnsanları şair etmeye niyetli arkadaşımın verdiği kitaplardan bir tanesi. Aristoteles işe yarar ipuçları veriyor diyebilirim. Felsefi bir yaklaşımla “tragedya neyi anlatmalı, neyi ilgiye değer bulmayıp anlatmamalı, eylemler nasıl işlenirse şaşırtıcı olur, daha önce söylenmiş şeyler de söylenebilir mi” ve benzeri bir çok soruya makul cevaplar sağlıyor. Bir ara notlanıp üzerine düşmeli. Tabi erkek değilseniz ufak çıldırmalar yaşatabilir. Evet kitaptan cımbızla çekiyorum çünkü neden çekmeyeyim: Bir kadın veya bir köle bile iyi olabilirmiş alt düzeyden yaratıklar olmalarına rağmen. Sonra, karakterlerin uygun olması önemliymiş, bir kadının zeki olması uygun düşmezmiş mesela. 21.yüzyıl, en büyük güzelliğin bilginin erkek tekelinde olmaması olabilir. Siz insanı milattan önce üç yüzlerde feminist edersiniz vesselam.
Poetika
PoetikaAristoteles · Can Yayınları · 20073,825 okunma
96 syf.
1/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Evli ve beş çocuk sahibi fakat karısına ve çocuklarına sevgisini verememiş bir papazın, on beş yaşında kör bir kız çocuğunu eve getirip ona dünyayı öğretirken aşık olması. Bu kadar edepsizce bir şey beklemiyordum, neden yüksek oylandı??? Tahrif edilmişliğe ve mezhep farklılıklarına karşı eleştiriler içeriyor, sözleriyle yaşayışı uymayan din adamları tabi ki eleştirilsin, fakat televizyonlarda oynatarak ya da kitaplara basarak ne aldatmaları önleyebiliriz ne de ahlaksızlığı. Sırf eleştiri olsun diye etmiyorum bu lafları, böyle kitaplarla ne meşrulaştırılmaya çalışılıyor? Ya da edebiyat dünyamız ne kazandı? Kaldı ki dünya insanlarının tümü bu olayın yapayanlışlığını idrak edecek kapasitede değil. TAVSİYEM: ALMAYIN, OKUMAYIN. Ziyan edilmiş bir konu. Bu içeriklerin okul kütüphanelerinde dolaştığını düşünmek istemiyorum. Kendi kütüphanemde de bulunsun istemiyorum, birine hediye edilebilir yanı da yok, ağaçlara üzülüyorum. Bunlara karşı da sert durmayacaksak neye karşı bir duruşumuz olacak ki hayatta?
Pastoral Senfoni
Pastoral SenfoniAndré Gide · Timaş Yayınları · 20214,582 okunma
76 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Vasiyetimdir Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta /21 Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi Tırnaklarıyla düzeltemiyor insan /29 Sözler bir yağlı urgandı acıyı boğmaya yarayan /41 Sağlam bir halatla çekiyorum acıyı kendime doğru Siyah iş günleri müdahale ediyor hayatıma /55 Benzin istasyonunda sigara içiyordu bir dize Havaya uçuracaktı şiirimi az daha, Attım. Lokum getirmişti ve kitap, Ben ruhumu getirsin istemiştim oysa. Onu da tam buradan attım Ben ne de olsa yakıp yıkanlar listesinde Ölü ya da diri arananlardanım. /60
Ah'lar Ağacı
Ah'lar AğacıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 202121,1bin okunma
346 syf.
10/10 puan verdi
·
57 günde okudu
*evet kapılar*
Bir süredir hiçbir şey okumuyordum. Gökyüzüne bile bakmadığım günler... İki gün önce Furkan ismindeki gencin intihar mektubuna da rastlayınca hüznüm dehşetlendi. Karamsarlık içinde ‘Kendi hayatındaki yollardan bihaberken kimsenin tercihlerine kapı açma çabasında değilim, bir iki adım geri çekilip kapıyı ve pencereleri kadraja almaya çalışıyorum’
Nur'un İlk Kapısı
Nur'un İlk KapısıBediüzzaman Said Nursî · Söz Basım Yayın · 2007239 okunma
Reklam
256 syf.
1/10 puan verdi
·
18 günde okudu
*n’apalım ağlayalım mı*
‘Her olan mümkünlerin en iyisidir’e tepki olarak yazılmış fakat büsbütün kötücül bir kitap olmuş. Doğrusu çocuk kitabı şeklindeki basımlarını merak ettim zira hemen her bölümde taciz, cinayet, şiddet içeriği mevcut. Ve açıkçası her olanı iyimserlikle karşılamanın bir hastalık olduğunu düşünmeme karşın; kitaptaki görüşlerin çoğunu da akla ters
Candide ya da İyimserlik
Candide ya da İyimserlikVoltaire · Adam Yayıncılık · 20005,1bin okunma
176 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
*sorgulanmış bir hayat*
Sokrates’in yer yer sözü uzatması ve yöntemleri yorsa da diyaloglar aralarındaymış gibi okutuyor. Kallikles ise “Sırf sus diye sözünü kabul ediyorum Sokrat.” modundaki alaylarıyla lisedeki felsefe hocama ne çok benziyor! Kısaca Sokrates, doğru yaşayanın bu dünyada da manevi bir lezzet alması, kötülükle yaşayanın yine manen dünyada fenalıklar
Gorgias
GorgiasPlaton (Eflatun) · Say Yayınları · 20161,504 okunma
·
Puan vermedi
Benim entellektüelitemi aşıyor, n’aptıysam dalamadım fildişi kuleden içeri! Zaten sürekli Fransızca kelimeler-tabirler okumamı güçleştiriyordu çoğu roman ve karakterleri de bilmediğimi görünce yarım bıraktım. Bir de böyle küfrediyor olmasını Cemil Beyden beklemezdim, fikir işçisisin sonuçta. (Ayrıca cinsiyetçi küfürlere de hayır.) Bir de özellikle Bu Ülke’yi de işin içine katınca, yazar bir konuşuyor çok inançlı ve iradeli; birkaç sayfa sonra bir konuşuyor, en güzide değerlere karşı yakışıksız tabirler... Anlamadım gitti.
Jurnal - Cilt 1 - 1955-1965
Jurnal - Cilt 1 - 1955-1965Cemil Meriç · İletişim Yayınları · 20183,043 okunma
1/10 puan verdi
Aslında kitaba bir inceleme yazma gereği duymamıştım fakat bu sitede çok sık alıntıları yapılıyor, aksi görüşlerin de konuşması gerekir. Öncelikle çok çeşit fikir ve ifade yolları mevcuttur zira insanlar hürdür. Fakat bu kadar “temelsizce” alay eden bir üslubu kimde görsem yadırgıyorum ve kitabın ne maksatla 8.7 oy alabildiğini izaha kabil değilim. Beşerin iradesini anlayamamış ve kaderin manasını bilmeden kalkıp dörtlük yazmış, insanlar “Aaa gerçekten hayrı ve şerri yaratan Allah ise ben neden ceza çekeceğim” sanıyor. Miraç’tan haberi yok, kim görmüş cenneti cehennemi diyor bir başka dörtlüğünde... Madem sonu yokluk bu dünyanın demiş -bu bilgiyi hangi kaynaktan edinmişse- eh ölene kadar yaşayayım o halde. Yani en temel mevzularda bile takılmış ve fakat argümanlarını sunuş şekli ve hitabeti sanki dinin açıklarını bulmuş da aleme sunuyor edasında. Ayrıca her şeye öyle bir umarsızlık mevcut ki. Bugün tüm kainata karşı bir mesuliyetin, ferdin etrafına lakayt olamayacağının en inançsız medeniyetler dahi farkındayken, bu içimize sirayet eden umursamazlık safsatasından bir an önce ayılmamız dileğiyle.
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · İş Bankası Kültür Yayınları · 200622,4bin okunma
108 syf.
1/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
İçkiler biralar kokuşmuşluklar türlü nahoşluklar bitti, fakat şiir nerede? Ruhi bey iyi değil tabi! Nasıl olsun bu durumda. Cahildim, sekiz buçukluk puanına kandım.
Ben Ruhi Bey Nasılım
Ben Ruhi Bey NasılımEdip Cansever · Koza Yayınları · 19762,332 okunma
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.