"Derin bir düşünceyi anlamak, o düşünceyi kavradığımız anda derin bir düşünceye sahip olmaktır. Kendi içine, kendi kalbine inmektir. Nesneleri bulutlar arkasında görürüz. Düşünmek bu sisleri yırtarak aydınlığa varmaktır."
'Sen bizden değilsin, dedi.' Sen bizden değilsin. Evet, ben onlardan değilim. Ama onlar kimdendi? Uçurumun kenarında uyanıyordum. Demek boşuna çile çekmiş, boşuna yorulmuştum. Bu hüküm hakikatin ta kendisiydi.
"En zoru da budur. Kendini yargılamak başkasını yargılamaya benzemez. Eğer kendini yargılamayı başarabilirsen, o zaman gerçek bilgeliğe ulaşmışsın demektir."
"İnsan ancak evcilleştirilirse anlar," dedi tilki. "İnsanların artık anlamaya zamanları yok. Dükkanlardan her istediklerini satın alıyorlar. Ama dostluk satılan bir dükkan olmadığı için dostları yok artık. Eğer dost istiyorsan beni evcilleştir."
"Şehir birbiri üzerine yığılmış kat kat evler, ışıklar, karyolalar, örtüler, sofralar, bardaklar, kadehler, pırlantalar, altınlar içinde korkunç bir hazine, canlı bir hazine gibi kapaklarını kaldırmış; muazzam şey! Korkutuyor insanı..."