Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ön Söz

Görmek bir kum tanesinde bir dünya Ve bir cennet bir yaban çiçeğinde Tutmak sonsuzluğu avucunda Ve ebediyeti bir saatin içinde William blake
Sayfa 130Kitabı okudu
Reklam
2020 ve ötesi
Çalışmaktan başka her şey yasaklanmıştı: sokakta yürümek, eğlenmek, şarkı söylemek, dans etmek, buluşmak, her şey yasaklanmıştı...
Gerçek beyni nasıl görebileceğiz ?
İnsan beyni bizim anlayacağımız kadar basit olsaydı, onu anlayamayacak kadar aptal olmamız gerekirdi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gerçek 'MATRIX' mi?
'Dış dünya' dediğimiz algılar bütünü, beynimizin, kendisine çeşitli alıcılardan gönderilen elektriksel sinyalleri yorumlaması esasına dayanır. Dahası bu alıcıların kapasitesi oldukça sınırlıdır. Söz gelimi gözünüzdeki algılayıcılar, tüm elektromanyetik tayfın çok küçük bir bölümü olan ve adına 'görünür ışık' dediğimiz 350-700 nanometrik dalga boyuna sahip ışınları içeren dar bir aralığı algılayabilecek şekilde ayarlanmıştır, onun dışındaki uyarıları algılayamazlar. Kulağımızdaki işitme algılayıcıları sanayide 20-20000 devir(hertz) frekansındaki sesleri algılayabiliyor. Aynen bu gibi, bedenimizden zihnimize bilgi sağlayan tüm algılayıcıların benzer bir aralığı yani sınırlılığı vardır. Neticede bu algılayacıların kabiliyeti nispetinde içimizde inşa ettiğimiz 'gerçeklik', dış dünyanın ancak çok ufak, basit ve eğreti bir temsilinden ibarettir.
Bu sistem, Mevlana’nın dediği gibi karşılıklar esasına göre işliyor. Ne bir katre hayır karşılıksız kalıyor, ne de bir katre şer.
Sayfa 309Kitabı okudu
Reklam
1516 yılından günümüze değişen birşey yok
Kendi yurdunuz içinde doğrulukla yaşayın, yaşatın; devletin gelirlerini giderleri ile denkleştirin; kötülük kaynaklarını kurutun; saçma ve barbarca bir düzenin öldürmeye ve ölmeye süreklediği mutsuzlara karşı işkenceler arayacak yerde, kötülüğü daha tohumdayken önleyecek, yok edecek insanca kurumlar yaratın.
“Müesses nizamın sürekliliği işte böyle sağlanır. Olan şey sadece doğru değil, aynı zamanda mümkün olanın en iyisidir. Bir şeyin var olması, varlığını sürdürecek kadar güçlü olduğunun göstergesidir. Vasat insan şuursuzca inanır ki var olan durum, sadece mevcut koşullar için değil, bütün koşullar için geçerlidir. Tabii insanların böyle saçma şeylere inanması cahilliklerinden ileri geliyor ve cahillikleri, Weininger tarafından tanımlanan henidik zihinsel süreçten başka bir şey değil. Düşünebildiklerini sanan bu düşünce fakirleri, hakikaten düşünebilen üç beş kişinin hayatını belirliyor üstelik”
Sayfa 307 - CahillikKitabı okudu
Çıkar için her türlü kötülüğü yapmaya yatkın bir ruha sahiptiler, sonra da kendilerini bağışlarlardı. İnsanın en büyük kepazeliği işte bu bağışlama duygusuydu. Kötülüklerin sürekli tekrar etmesinin nedeni de bu olabilirdi. Kendimizi hoş görmemiz, eninde sonunda inandırıcı bir gerekçe bulmamız. Olmadı, ben aciz bir kulum, her türlü kötülüğü yapabilir, suçu işleyebilirim, ama yaradanıma sığınır, kendimi bağışlatırım ucuzluğu.
Sayfa 357 - Aşağılık MahluklarKitabı okudu
Gerçekten layık olmadığını düşündüğün Zaman, aşkın mazoşist yanı ortaya çıkar. Sanırım bu çok eskilere dayanan bir gerçekliktir. Eğer asla kimseden, güzel ya da başarılı olduğunu duyamadan, dünyada kendine rahat bir yer edinmeni sağlayacak destekleyici bir sözcük işitmeden büyürsen, o sessizliği ömür boyu hiçbir şey bozamaz. Ne olursa olsun içinde her zaman çirkin, başarısız ve yetersiz, iyiliğe aç bir çocuk olarak kalırsın.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
Görünen;
Ve herkes görünene aldanmaya hazırdı. Çünkü görünene aldanmak, hayatı dayanılır kılmanın ilk şartıydı...
Halbuki ne şeytanı azizizim ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması...içimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu...içimizde şeytan yok... içimizde aciz var...tembellik var...
Sayfa 274Kitabı okudu
Bir insanın bilgisi, düşünceleri, mantığı, ahlakı, hülasa her şeyiyle bir kül olduğunu henüz anlayan yok. Bu muhtelif taraflar bir insanda ne kadar ayrı çehre gösterirse göstersin, bir noktada birleşir ve bir ahenk vücuda getirirler. O noktada şahsiyet dediğimiz şeydir.
Sayfa 271Kitabı okudu
...İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlamadan inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir. Dünyadaki yabancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çabalayan kalabalıktır.
Sayfa 217 - Hayy KitapKitabı okudu
Sonsuzluğun ötesi içinizdedir
Gerçekte kim olduğumuzu ifade ederek yaşayabilme riskini almaktan korkuyoruz. Sadece kendimiz olarak yaşamaktan korkuyoruz. Hayatımızı, başka insanların taleplerini, beklentilerini karşılamaya çalışarak yaşamayı öğrendik. Çünkü kabul edilmemekten, başkası için yeterince iyi olamamaktan korkuyoruz. Ehlileştirme sürecinde, yeterince iyi olabilmeye çabalamak için bir mükemmellik imgesi yaratırız. Herkes tarafından onaylanmak ve kabul görmek için nasıl olmamı gerektiğine dair bie imaj...
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.