Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

serenad

220 syf.
·
Puan vermedi
bu kitabı neden okudum hiçbir fikrim yok. biraz kafamı dağıtmak istedim ve bolca eğlendim. kitabın hiçbir edebi kaygısı yok. bunu bilerek okumakta ve salt eğlenceye uymakta fayda var
Kocan Kadar Konuş
Kocan Kadar KonuşŞebnem Burcuoğlu · DEX Kitap · 20143,882 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
uzun zaman önce buradan koparılmış ve buraya tekrar dönmek zorunda kalan üç kardeşin hikayesi. her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğu, hiçbir şeyin tek başına var olmadığı ve birbirinden bağımsız açıklanamayacağı bir zincir diyerek başlıyor yazar hikayesini anlatmaya. tıpkı bir zincir gibi olayları birbirine bağlıyor ve bunu o kadar ustalıkla yapıyor ki geçmiş ve günümüz zamanları arasında gidip gelirken hiç kopmuyorsunuz anlatılmak istenenden. geçmiş zaman bölümleri kronolojik olarak ilerlerken, şimdiki zaman bölümleri tersine işliyor ve üç kardeşin birbirinden koptukları nokta yolculuğu dengeliyor. Annelerinin ‘öldüğümde’ isimli mektubuyla üç kardeş yeniden birleşiyor. Bu birleşme bir ailenin büyüme sancılarını da beraberinde getiriyor. Büyümenin bireysel olmadığını ve kocaman insanların içinde taşıdıkları o yüklerin çocuklukları olduğunu yazar harika bir şekilde işlemiş. Ortak anılarımız olmadan birleşebildiğimiz bu duygular, çocukluktan kalma hislerimizin birbirini hatırlatıcı özelliği beni şaşkına çevirdi. Tüm bu hikayede bir sırrın peşinden ilerlediğimizi bilirken dahi sonunda şok olmadan kendimi alamadım. Bitirdikten sonra yeniden birinci bölümü okudum ve sindirmek için kendime zaman tanıdım. Aile, insanın içsel dünyasını nasıl da farkında olmadan büyütüyor böyle.
Hayatta Kalanlar
Hayatta KalanlarAlex Schulman · TİMAŞ YAYINLARI · 0678 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
kitabı ikinci kez okuduğumda artık hakkında bir şeyler demeliyim diye düşündüm. içerisinde altını çizdiğim, hah işte ben de böyle düşünüyorum dediğim çok fazla kısım vardı. o kısımlar hatırına eminim daha sonraları birkaç kez daha okuyacağımdır. üç bölümden oluşan kitap, salih'in müdavimi olduğu nefaset lokantası ile başlıyor. benim okumaktan en keyif aldığım yer burası. nefaset lokantası bir sandalyede oturup insanları gözlemlemek istediğim o yer. ikinci kısım ansızın başlayarak, yalnızlık prangalarından kurtulmaya çalışan salih'in umutvari aşkını ve nihan'ı anlatıyor. bu kısımda da altını çok çizdiğim ve içime işleyen çok kısım olsa da biraz usanıp sıkıldığım ve hadi ama artık dediğim anlatımları barındırıyor. son bölüm ise bana bu kitapta karakterlerden ziyade içsel düşünceleri içeren kısımları herhalde daha çok sevdim derttirdi. metin hariç. metin tüm kitap boyunca en sevdiğim ve en orijinal bulduğum karakter oldu. sosyolojik analizlerin bol bol olduğu, aman be zaten durumlar karışık bir de burada mı okuyacağız derken nasıl da hak vere vere okuduğum satırların içinde salih'in bir noktada yaşadığı varoluşsal sancılara ortak olurken buldum kendimi. salih'i pek sevmedim ama onu anladım. kalmanın da gitmenin de ne denli zor olabileceğini bana anlattı, ben de anladım.
Nefaset Lokantası
Nefaset LokantasıTuğba Doğan · Yapı Kredi Yayınları · 20191,556 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
gölgeye övgü ‘biz doğulular, ücra yerlerde gölgeler oluşturur, oralarda güzelliği yaratırız.’ bir izban yolculuğumda başlayıp bitirdiğim, elimden bir an olsun bırakmak istemediğim kitap, bir gölgenin nasıl da koskoca bir kültürün mihenk taşı olabildiğini anlatıyor. tüm japonya kültürünün, evlerinin köşelerinden tutun kadınların dişlerini bir gölge misali siyaha boyamasına kadar detaylıca oluşumunu daha doğrusu ilmek ilmek şekillenişi ve bununla beraber batı ile kıyaslamaları okuyoruz. genel olarak mimari üzerinden ilerleyen kitap da benim gibi asya/doğu kültürünü, sanatlarının inceliklerini, mimarilerindeki o kuytuları dahi nasıl da manalı şekilde doldurmaya özen gösterdiklerine ilgi duyuyor ve bu hassasiyetleri öğrenmekten keyif alacağınızı düşünüyorsanız mutlaka okuyun derim. 2022 için favori kitaplarımdan birisi oldu. öğrendiğim bilgiler birinci ağızdan, kıyaslamalarla dolu ve bu kadar keyifliyken defalarca okurum ben bunu dedim. ayrıca asya edebiyatlarına başlamak için de harika bi kitap olduğunu düşünüyorum. gölgelerin dahi manalı olduğu bu ülkede, gölgelerin nelere eşlik ettiğini, derin anlamlarında göremediğimiz neler olduğunu evet biraz ‘övgü’ ile ve yalın bir dille sunmuş tanizaki. iyi ki okudum.
Gölgeye Övgü
Gölgeye ÖvgüCuniçiro Tanizaki · İthaki Yayınları · 20222,013 okunma
304 syf.
8/10 puan verdi
·
37 günde okudu
liz çocukluğundan beri romantik komedi filmlerine takıntılı birisidir ve o bayıldığı filmlerdeki gibi bir aşk yaşamak ister. bu yüzden çocukluk aşkı michael'ı elde etmeye çalışırken yan komşusu ve ezeli düşmanı wes'den yardım ister. ikilinin kurduğu planlar ve o planlarla çakışan romantik komedi filmleri ile okuması çok eğlenceli bir serüven. liz'in kendine has kişiliği ve wes ile çocukluktan gelen atışmaları çok tatlıydı. her bölüm öncesi farklı romantik komedi filmlerinden alıntılar olması kitap boyunca filmler, müzikler ve karakterleri yansıtan detaylar benim en sevdiğim kısımlar oldu. zaten kendim de romantik komedi filmleri izlemeyi, kitaplar okumayı çok severken liz gibi bi karakterle karşılaşmak beni çok güldürdü. lisede okusaydım en sevdiğim kitaplardan birisi olabilirdi. edebi ve yazım dili açısından pek bir beklentide olmamak gerekiyor çünkü oldukça basit bir şekilde, sadece eğlenmek için yazıldığı çok belli. okuduğum en kaliteli ya da en iyi romantik komedi de değil ama ikili arasındaki enerjiyi, ortamlarını ve dünyalarını çok sevdim. biraz daha yavaş ve uzun tempolu olabilirdi. bana yetmedi eheheh. bu türü sevmeye hazır birisi olarak benim istediğim o hoş dakikaları bana vermiş oldu. sadece eğlenmek ve tatluş anlara bayılmak için :)
Filmlerden Daha Güzel
Filmlerden Daha GüzelLynn Painter · Artemis Yayınları · 20221,036 okunma
Reklam
492 syf.
·
Puan vermedi
islam sanatlarına ve mimari sanatına ilgi duyan herkesin kütüphanesinde bulunması gereken bir hazine. hem içerik olarak eserlerin mimari ve tarihi hakkında yazıları, hem kaynak olarak kullanabilme fırsatı, osmanlıca bölümleri ve eserlerin detaylı tezyinatlarının çizimlerini görebilmek adına muazzam bi eser olduğunu düşünüyorum.
Osmanlı Mimarisi
Osmanlı MimarisiKolektif · Çamlıca Basım Yayın · 20109 okunma
281 syf.
·
Puan vermedi
islam sanatları ve genel türk sanatlarıyla ilgilenen kişilerin böyle bir temel kaynağı mutlaka okumasını tavsiye ediyorum. başlarda yazarın dilinden dolayı anlaşılması zor gelse de konu hakimiyeti ve ek araştırmalarla konuların anlaşılması mümkün. ben arkeoloji ve sanat yayınlarından okudum ve çok fazla yazım hatası baskı hatası vardır bunlar okuma akışını oldukça bozuyor, önerim editörün baskı güncelleme yapmasıdır.
Türk ve İslam Sanatı Üzerine Denemeler
Türk ve İslam Sanatı Üzerine DenemelerDoğan Kuban · Arkeoloji ve Sanat Yayınları · 201017 okunma
167 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
ankara’nın en tanıdık gelen mahallerinin birinde çocuklar sokaklarda oyun oynuyor, kadınlar kapı eşiğinde gider ayak fiskos yapıyor, birileri dile getiremediği hislerini gözleriyle anlatmaya çalışıyor. 1969’un ankara’sında bunlar olurken suna ve emel arkadaş oluyor, samimiyetle tanıdığımız tüm hisleri, çocukluğumuza dair özlediğimiz tüm anları suna’nın ağzından okuyoruz. bize gördüğü ve duyduğu her şeyi kendi masum zihninden aktarıyor. sevimli geliyor bu bana. o kadar sevimli ki emel ile arkadaşlıklarına bayılıyorum okurken. bunları okurken yeniden büyüdüğümü hissediyorum, çünkü aslında benim de çocukken elden geçirdiğim ve şimdi tatlı tebessümle hatırladığım anlardı onlar. emel ve suna büyürken bir şeyler değişiyor ve gülay ile ömer’in yürek burkan sevdasının izlerini okumaya başlıyoruz. tıpkı günlerin değiştiği gibi hislerin de kendisini değiştirmesini bekliyoruz ama öyle olmuyor. zaman eskiyor ama ne suna ve emel’in sevgisi değişiyor, ne de ömer’in sevdası. ankara’nın sokakları işte bize böyle üç hikaye sunuyor, sıcacık ve hüzünlü. her kış, yeniden, tekrar buluşmalı.
Ankara, Mon Amour!
Ankara, Mon Amour!Şükran Yiğit · İletişim Yayınları · 20221,116 okunma
228 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
çaresizce iş arayan musa, ansızın kendisine gelen telefonla heyecanlanır ve bu iş teklifinin kendisi için bulunmaz bir fırsat görerek hemen kabul eder. fakat girdiği reklam ajansı hiç daha önce çalıştığı yerlere benzemiyordur; soğuk hava akımı, patronu olduğu söylenen şeytan isimli bir kedi, adı gibi sırlar barındıran gizli ajans ve tüm bunlarla beraber karşısına çıktığı aşk musa’yı yeni bir hayatın içine sürükler. absürt komedinin içinden geçmiş de gelmiş. elimden bırakamadan okuduğum ve tek günde hüplettiğim bu kitabı elbette tüm absürtlüğe, acayipliklere ve yok artık bu da olamaz dediğiniz şeylerin olduğunu görmeye açık herkese tavsiye ederim. yok ben ciddi işler adamıyım böyle şeyler bana ters diyorsanız üzülerek başka kitaplarda buluşalım derim. bol bol eğlendiğim, musa’nın egzantrik işlerinin peşinden sürüklendiğim, ters köşeli maceralarla aman be bu da mı başımıza gelecekti diye diye okuduğum bir serüven oldu. güzel vakit geçirdim, oh be iyi ki okudum!
Gizliajans
GizliajansAlper Canıgüz · Alfa Yayınları · 20205bin okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
kayıp kentin radyosu Güney Amerika’nın adı bilinmeyen şehrinde adı bilinmeyen grupların isyanları üzerine patlak veren iç savaşın bir diğer yüzünde, Norma radyo programı ile insanların umudu, bekleyişi ve sesi olmuştur. Savaş yüzünden kaybolan insanların ailelerine ışık olmak amacıyla kurduğu radyo programında aslında savaşın elinden aldığı ve on yıldan beri beklediği kocasının ona geri dönme umudu ile ayakta kalmaya çalışırken karşısına kayıp insanlar listesi ile bir çocuk çıkar. Kitap tam bu noktada başlarken bize iç savaşın zorluklarını, bazı hayatları altüst ederken bazı hayatların hiçbir şey yokmuş gibi yaşamasını ve devlet ile halk arasındaki politikayı gösteriyor. konu itibari ile sevdiğim ama yetersiz bulduğum bir okuma serüveni oldu. başlangıç, olaylara giriş, bize gösterilen karakterler yani Norma’nın hayatı, kocası Rey’in gizemli hayatı ve arka planda olan olaylar, savaşın başladığı Cangıl ve oradaki insanların yaşadıkları gerçekten kasvetli savaş ortamından daha çok merak uyandırıcıydı ve tüm hikayeleri ne kadar dikkat çekici olsa da akış olarak sürekli bir kopukluk hakimdi. Paragraflar arası sürekli geçmiş, gelecek ve şimdiki zamanı okumak bence biraz kargaşaya sebep olmuş; hangi zamanı okuduğunuzu kendiniz anlamak zorundasınız. Aynı zamanda hep bir merak ve beklenti ile okuduğum kitabın sonu öylesine bitmiş, devamı varmış ama burada kesilmiş hissiyatı verdi, tatmin etmedi. Bitince nasıl yani burada mı bitti diyerekten beş üzerinden üç puanı yapıştırdım gitti.
Kayıp Kentin Radyosu
Kayıp Kentin RadyosuDaniel Alarcon · Ayrıntı Yayınları · 201392 okunma
Reklam
520 syf.
·
Puan vermedi
·
75 günde okudu
okuduğum en anlaşılması zor ve kafa karıştırıcı kitaplardan birisi olan usta ve margarita kitabını nasıl anlatsam da benden sonra okuyanlar için rahat bir serüven olsa diye çok düşündüm, elimden geldiğince basit anlatarak olay örgüsünü toparlayacağım ama yine de okurken aklınızın karışacağını şimdiden görebiliyorum:’) bu uzun süreçte bizi
Usta ve Margarita
Usta ve MargaritaMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20207,1bin okunma
210 syf.
9/10 puan verdi
yaşamak bir ağaç gölgesine oturup şimdiki yaşımda geldiğim noktaya ve gideceğimi hayal ettiğim noktaya bakıyorum. hayatın bunca ihtimalleri arasında benim yolculuğum nereye çıkacak merak ediyorum. yaşamak böyle bir şey işte, bir merak duygusu arkasında ordan oraya rüzgarın sürüklediği yaprak gibi savrulup durmak. Fugui'de aynı bu yaprak gibi oradan oraya savrulup durduğu hikayesini, köy köy dolaşan bir gezgine anlatıyor ve anlatırken tüm yaşadıklarına ruhumuzla beraber şahit olmamıza izin veriyor. çin'in kara tarihlerinden bir döneme ışık tutan yaşamak kitabı, yayınladığı dönem karanlıkta kalmaya yemin etmişçesine yasaklanıyor. yazarın da çocukluğunda şahit olduğu Mao döneminin gerçeklerini ve insanların yaşam mücadelesini temsili olarak Fugui'nin ağzından, onun yaşadıklarından birebir okumak oldukça etkileyici. Fugui'nin yaşamına dair söylenecek çok fazla söz var ama bu kadar hayatın içinden olması aynı zamanda bu kadar çarpıcı olması ona has bir durum değil, bunu okurken öğreniyorsunuz ve yaşamak zaten böyle bir şey diyorsunuz. kitabı okurken başlarda fugui'nin bizle dalga geçtiğini, her şeyi nasıl bu kadar kolayca tiye alarak anlattığına biraz bozulmuş ve ben de onu tiye alarak gülmüştüm ama her şey için erken davrandığımı bilmiyormuşum. daha sonrasında ise bir yaşamın nasılda bir fidanın büyümesi gibi olgunlaştığına şahit olmak beni çok duygulandırdı. artık ben de fugui ile üzülüyor ve yine onunla seviniyordum. hikayesini içtenlikle dinleyip, onu anladıktan sonra yollarımızın ayrılmasına izin verdim. ben bir noktada köy köy dolaşıp fugui'nin hikayesini dinleyen gezgin olmuştum.
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,7bin okunma
336 syf.
7/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
yazarın çok az bilinmesiyle ki kendimde geç tanışmış oldum, bu yorumu yazmak boynumun borcu. okuduğum en ilginç ve aynı zamanda sürükleyici kitaplardan birisiydi öyle ki kitabı bırakmak hiç istemedim. polisiye-gerilim türünü son cümlelerine kadar hakkıyla tamamladığını düşünüyorum. konusuna, karşılaşacağınız tüm sürprizlerin bozulmaması adına çok değinmek istemiyorum bu yüzden kısaca bahsetmem gerekirse; melih geçimi için paraya ihtiyacı olan öğrencidir ve ek iş olarak bu sefer karşısına çıkan fırsat mabeyinoğllurı'nın torunu sakat olan olcay'a yardımcı olmasıdır. mabeyinoğulları'nın sırlarla dolu yaşamı ve yaşadıkları apartmandan nedeni anlaşılmaz şekilde gelen sesler. melih tüm bunlarla karşılaşırken, diğer önemli bir karakter olan ve hayatını hırsızlık ile sürdüren selim de işin içine girince aralanması gereken tüm perdeleri yavaş yavaş açarak okuyoruz. çok keyifli ve sürükleyici bir okuma oldu benim için. yazarla tanışma kitabım olarak sevdim ve diğer kitapları da okuyacağım mutlaka.
Ah Tutku Beni Öldürür müsün
Ah Tutku Beni Öldürür müsünCahide Birgül · Kafka Kitap Yayınları · 2020534 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
‘…anladı ki aslında hep öyle sanmış. oysa şiddetle yanılmış. ve yine anladı ki hayatı zaten tümüyle bir yanılgıymış..’ ayfer tunç hanımdan okuyacağım ilk kitap olması hasebiyle oldukça ince bir kitap seçmiştim, aziz bey hadisesi. ilk kitabım oldu fakat asla son olmayacak; kitabın yazım dilini, anlatım akışını çok sevdim, okurken öyküden keyif almamı sağladı. okuduğumuz bu kısacık 88 sayfada aşk yanılgısına düşmüş aziz beyin koskoca hayatının nasıl da başladığı yerde bittiğini hatta tükendiğini görüyoruz. herkese üsten bakan ve kibri en yakın arkadaşı olmuşken bir sevda uğruna geçirdiği yılları biraz melankoli biraz bunalımlar eşliğinde ama kesinlikle sıkmayan bir dozda okumak ve insanların yeniden hayata tutunmaya çalışırken yanlış yollardan geçerek aslında nasıl ömrünü şekillendirebileceğini aziz bey baştan sona bize ispatlıyor. aziz bey için bol bol üzüldüğüm, kalk artık hayatına devam et ama ederken de kabuğundan sıyrıl…maryam’da kimmiş be diye diye okuduğum. sonuna kadar bu kadarı da pes ama diyip acıma duygusu ile ah be aziz bey değdi mi tüm bu yaşadıklarına cümlelerim ile son kapağını kapattığım bir kitap oldu. normalde belki böyle bir konuyu okumak sıkıcı olabilirdi ama ayfer tunç öyle güzel yazmış ki tek bir satırında dahi sıkılmadan sürekli şimdi ne olacak dinamiği ile okudum. tavsiye ederim :’)
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,4bin okunma
372 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
üç kız kardeş - iclal aydın kitabı bitirir bitirmez hemen yorumu yazmak istedim. çoğu yerinde bu kitap ne zamana bitecek, neden bu kadar mıy mıy ilerliyor diyerek olduğum kitabın son bölümleri beni hem mutlu hem tatmin etmeyi başardı. aslında bakarsanız kitap hakkında çok farklı beklentilerim vardı, yeni yeni dizi de gündemdeyken okumak istedim ve
Üç Kız Kardeş
Üç Kız Kardeşİclal Aydın · Artemis Yayınları · 20209,5bin okunma
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.