Kitabı bir internet sitesindeki tavsiye üzerine aldım. Okumadan önce de 1K daki incelemelerine baktım. Pişman olacağımı zannettim. Kitabı adeta gömmüşler :)
Aslında kitapta hiç de sanatsal bir dil, sıkıcı bir anlatım yok. Zaman zaman düşle gerçek arasında gidip gelse de genel olarak gerçekçi bir anlatım sözkonusu. Kısaca, pek de mutlu bir çocukluk geçirmeyen yazarın okul yıllarındaki bir arkadaşının serüvenleri anlatılıyor. Son kısımlar biraz hüzünlü geldi bana..
Sadece anlamlandıramadığım bir konu bazı çevirmenlerin çevirilerinde belli kelimeler üzerinde neden ısrarla bu kadar durdukları.
"Ansımak" nedir ya? "Anımsamak" de olsun bitsin.. Anımsamak tabiri tam olarak çeviriyi karşılamıyor mudur nedir yani anlamadım.
Bir başyapıt, bir klasik denip yerlere göklere sığdıralamayacak bir eser değil benim gözümde. Ama hakkını da teslim etmek lazım sade,anlaşılır ve içerik olarak da güzel sayılabilecek bir kitap. Olumsuz eleştirilere bakıp da okunmaktan vazgeçilmemeli.