Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sema Erkan

Sema Erkan
@semanurerkan
Bir garip okur
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
ÇOMÜ
Bursa
17 Eylül
35 okur puanı
Temmuz 2018 tarihinde katıldı
448 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Okuduğum ikinci Marquez kitabı. İlki Kırmızı Pazartesi’ydi.İncecik bir kitaptı Kolera Günlerinde Aşk’a göre. Nicelik olarak daha hacimli bir roman olmasına rağmen benim nezdimde Kırmızı Pazartesi’yi geçemedi. Güzel bir çeviriyle Can yayınları basımını okudum, sade temiz bir çalışma yapılmış. Başkahraman Florentino Ariza’nın aşkı Fermina Daza’yı 53 yıl 7 ay 11 gün bekleyişini anlatan roman. Bir çırpıda okudum ama beni alıp uzaklara götürmedi hikaye. Tam tersine bir an önce bitirip diğer kitaplara geçmek için olabildiğince çabuk okumaya çalıştım. Belki de böyle derin santimantal romanlar artık ilgimi çekmediğinde beğenmedim romanı. 53 yıl bir kadını beklemiş adamın o süre zarfında sayısız kadınla beraber olması ve onlarla birlikteyken bile Fermina Daza’yı düşünmesi mi sadık bir aşk bilemedim. Aynı şekilde nedensiz bir şekilde Florentino Ariza’yı terk edip bir başkasıyla evlenen Fermina Daza’nın eşi öldüğünden sonra yıllardır onu bekleyen aşığına geri dönmesi mi sadık bir aşk onu da bilemedim. Aşırı cinsellik yüklü sayfalar arasında pedofili denecek bir -sözde aşk- aştan bahsedilmesi de romanı benim gözümde aşağı çekti. Büyük bir hevesle başlayıp da bu kadar hayal kırıklığına uğradığım başka bir roman yok herhalde.
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 20208,8bin okunma
Reklam
448 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Kolera Günlerinde Aşk
Kolera Günlerinde AşkGabriel Garcia Marquez
7.6/10 · 8,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ey gönül haresi keder, insan kendinden ne kadar uzağa gider
Sema Erkan tekrar paylaştı.
İncinme değil bu , insana olan inancını yitirme !
Reklam
476 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Kara Kitap
2021’in ilk romanı hayırlı uğurlu olsun Bir kitap için normalde 2 haftalık süre çok uzun geldi ama kitabı bitirdiğimde adeta bir enkazdan çıkmış gibiydim. Okurken de bitirirken de çok yorulduğum bir kitaptı. Bunu olumsuz bir eleştiri olarak söylemiyorum sadece kolay, bir çırpıda okunacak bir roman değil.( hele buhranlı ve yorgun bir dönem yaşıyorsanız.) Pamuk’un okuduğum ikinci romanı. Bir edebiyat öğretmeni olarak Hüsn ü Aşk’a olan sevdam büyük belki de o yüzden bu kitaba bu kadar bağlandım. Kendini , eşini ve eşinin kardeşini arayan Gâlip’in hikayesi. O kadar çok metinlerarasılık kullanmış ki romanda Orhan Pamuk bunu iliklerimize kadar hissediyoruz okurken. Özellikle mistisizme sıkça değinilmekle beraber Mevlana, Şems, Bektaşilik, Hurufilik gibi kişi ve kavramlar üzerinde yoğun şekilde durulmuş. Bu kavramları ele alırken birçok alt metinden de yararlanmış. Yani bir hikaye okurken hikaye içinde tekrar bir hikayeye yer vermiş. Ustaca bir kurguya sahip romanda kafamın karışmadığı yerler yok desem yalan söylemiş olurum. Bazı yerleri özellikle birkaç defa okuduğum ve incelediğim de oldu. “Başkasını ararken kendini bulmak” kavramını en mükemmel şekilde işlemiş yazar. Daha bunalımsız ve hayatımın daha sakin bir döneminde bu romanı tekrar okuyacağım. O zaman tekrar yeni ve farklı anlamlar çıkaracağıma eminim.
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma
Sema Erkan
@semanurerkan·2021 okuma hedefini ekledi.
2021 OKUMA HEDEFİ
2/30 kitap - %7 tamamlandı
2 kitap okudu
30 kitap
924 sayfa
2 inceleme
1 alıntı
Korku, örtmeye en yatkın olduğumuz kirimiz, gizlemeye en çok uğraştığımız kokumuzdur.
Metis YayınlarKitabı okudu
Belki de en mutlu masal, birbirlerine saygı duymuş, birbirlerini sevmekle gerçek eşitlik tansığına ulaşmış -ya da ulaşmaya çalışmış- sevgililerin masalı; bir araya gelmeleri için, ölmeleri, gömülmeleri gerekmiş olsa da.
Metis YayınlarKitabı okudu
232 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Belki de en uzun sürede okuduğum kitaplar arasına girmiş olabilir. Bilge Karasu’yla tanıştığım kitap. Okurken çok fazla yoruldum o yüzden sindire sindire okumaya çalıştım. Toplamda 12 öykü ve bir ana öykü şeklinde kaleme alınmış. Her öykü bir masal niteliği taşıyor. Geleneksel anlatımla postmodern anlatımı beraber kullanmış yazar. Hatta meddah ve Dede Korkut tarzı anlatıma da yer vermiş yer yer. Öykülerin hepsinin ayrı ayrı çok güzel tatları var ama benim en çok beğendiğim öykü “ Avından El Alan Adam” oldu. Kitabı okurken sanki Latife Tekin okuyormuşum gibi hissettim, onun kadar olmasa da büyülü gerçeklikten olabildiğince yararlanmış yazar. Deniz sevdalısı bir okur olarak kitapta denizin çoğu hikayede yer alması çok hoşuma gitti. Öyküler hem çok uzak hem de sanki günlük yaşantılarımızdan ayrılmaz bir parça gibi geldi. Normalde herhangi bir kitabı okurken çok fazla kısmın altını çizmem fakat bu kitapta insanı durduran ve düşünmeye sevk eden baya bir cümle olduğu için bol bol altını çizme işlemi uyguladım. —Korku, örtmeye en yatkın olduğumuz kirimiz, gizlemeye en çok uğraştığımız kokumuzdur.— —Her şey bitip tükendikten sonra her şeyin yeniden başlayabileceğine, biten bir yılın ardından yeni bir yıl geldiği gibi o uçmağa dönülebileceğine inanmak güç artık. Bir daha, bir daha ölüp, bir daha, bir daha, bir daha dirilebileceğine inanamıyor insan...
Göçmüş Kediler Bahçesi
Göçmüş Kediler BahçesiBilge Karasu · Metis Yayınları · 20171,181 okunma
Reklam
Sessizlik duaya yardım ederdi. Hatta başlı başına bir dua demekti.
Bir kavuşmak kırk hasreti alnından kırk kere vurur🌿
378 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Türk ve dünya edebiyatına çok geniş bir çerçeveden bakan ve oldukça emek harcanarak hazırlanmış bir kitap. Edebiyatımızın görünmeyen yönlerine de ışık tutması bakımından her okuyucunun elinin altında bulunması gerekiyor. Şekerleme tadında bir eser olmuş. Okuduğum ikinci Beşir Ayvazoğlu kitabı ve aldığım tat ilk kitaptakinden daha fazlaydı.
Saatler, Ruhlar ve Kediler
Saatler, Ruhlar ve KedilerBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 2017126 okunma
75 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.