Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya'nın şahidi olmaktı.
Ey kör! Aç gözünü de düşlerden uyan. Simurg’u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör. Kaf dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl; böcekleri, kuşları, çiçekleri ve tepeleri seyret. Bırak dünyanın haritasını yapmayı! Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy. Gülleri ve bülbülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç görebilir mi?
“Ve eğer, bu tür deneyimler, sizin ve sevdiklerinizin yaşamını daha sağlıklı kılıyor, daha çok güzelleştirip, daha tam ve doyurucu hale sokuyorsa, güvenle şunu söyleyebilirsiniz Bu, bana tanrının bir lütfudur.”
Freud’un arkadaşı psikanalistlerden biri olan Jung, din kavramına dostu kadar olumsuz bakmayarak insana olan faydalarıyla dini ele almayı tercih ediyor. Kitapta mitolojik bazı hikayelerden rüyalarda geçen figürlere kadar farklı alanlarda konulardan bahseden Jung, bütün bunların kollektif bilinçdışı olarak isimlendirdiği kavramı ile ilişkilendiriyor. Bunun bizi uykuda veya uyanık her konuda ve her zamanda etkilediğini söylüyor.
Psikoloji severlerin okuyabileceği bir kitap.
Psikoloji ve DinCarl Gustav Jung · Okyanus Yayıncılık · 2017567 okunma
Freud’un dine/dinlere karşı giriştiği araştırma ve gerçekliğini ortaya dökme işinde dine son darbeyi indirdiğini düşündüğü kitabıdır.
Ona göre din bir yanılsamadır. İnsanlığın şimdilik belki buna ihtiyacı vardır. Fakat bilim ilerledikçe artık dine gerek kalmayacaktır. Çok yakın zamanda dinler bırakılacaktır, demiştir.
Ama günümüzden bakınca Freud’un yanıldığını görmek çok zor değil. İnsanlık Freuddan 100 yıl sonra bilimin çokça geliştiği bir dönemdedir. Fakat insan hala dine ihtiyaç duymaktadır. Çünkü anlam arayışına en iyi cevabı dinde bulmaktadır.
Totem ve tabuda attığı temelin üzerine bu kitapla bir taş daha koyan Freud, bir Yahudi olmasına rağmen Musa peygamberin var olup olmadığını sorgulamayla işe başlıyor. Daha sonra var olsa bile onun bir Yahudi mi yoksa Mısırlı mı olduğu konusunda bir tartışmayı başlatıp Mısırlı olduğuna dair kanıtları sıralamaya başlıyor.
Kendi psikoloji ekolü ile bağlantılı olarak bunu semavi dinler ve baba-oğul fikrinin çıkışına kadar bir kurgu içinde ele alıyor. Dinleri insanlığın yarattığına inanan Freud, Tanrıyı insanın baba figürü ve koruma arayışının bir sonucu olarak görüyor. İnanan insanlar için kabul edilmeyecek bu görüşleri, dünyaya ve tarihe kim ne demiş ne olmuş merakıyla arayanlar içinse farklı bir pencere sunuyor. Psikoloji ile ilgilenenlere Freudun Totem ve Tabu kitabından sonra seri olarak okumaya devam etmek üzere tavsiye ederim.
Freud tüm psikoloji sistemini birbirine bağlamayı en iyi başaran psikologlardan biridir bence.
Ortaya attığı Psikanaliz ekolü sadece bir ekolden daha fazlasıydı. Freud bir ideoloji üretmiştir diyebiliriz. Bu kitap onun bilimsel bazı ipuçlarının peşine takılarak yazdığı kuramları içermektedir. İlkel kabileler ve onların toplumsal kuralları totem ve tabu kavramları için ne ifade ediyor ve bunun günümüze yansıması nasıl olmuştur? Bu gibi pek çok konuya cevap aranan bu kitabı özellikle psikoloji ile ilgilenenlerin okumasını tavsiye ederim.
Totem ve TabuSigmund Freud · Say Yayınları · 20165,9bin okunma