"Bu kitap binlerce sözcüğün bir araya gelişinden değil bir adamın gidişinden oluşur."
İnsanların hayatları vardır ve o hayatlarını anlatacak kelimeleri, her gün ilk gün doğumuyla biledikleri. Incelttikleri, bir Adıyaman tütünü kağıdı gibi incecik bir kağıt vari tüm yaşadıklarının en acılı harmanlarını tek ateşte yakıp göğe salabilecekleri.
Okuduğum bu kitap işte tam da bu anlattığım tarzdaydı. Çok genç yaşta dünyaya kafa tutan bir şairin sözleriydi.
Ilk sayfalarda hayat hikayesini okudugumda cok sasirmis ve durusunu kelimelerle korumasini takdir etmistim.
Sayfalar arasinda ilerlerken acaba yeni bir Küçük İskender doğuyor demeden edemedim. Sizi kısa dizelerle başbaşa bırakıyorum şairimizin;
Çocukken kaçırdığım uçurtme senden önce gelecek diye korkuyorum.
Nasıl anlatayım ki bizi?
Talih kuşu kondu sanırken vurulan serçenin üzerime düşmüş olduğunu görmek gibi sanki!
Ateş etmek istediğin zamanlar kurşun,
Uçmak istediğim zamanlar ise pilot kalem kullanirim.
Bir de bunların tükenmezliği var, işte benim sırrım.